Hadi Özışık

İnternethaber.com

Prof. Şükrü Hanioğlu dünkü Sabah'ta başlığı altında yayımlanan makalesinde, Batı’nın (siyasi) ikiyüzlülüğüne dikkat çekerken mükemmel bir tespitte bulunuyor, şöyle diyordu…

“Batı ile iyi geçinenlere ‘lider’, onunla çatışanlara ‘diktatör’ dendi”

Ekrem Dumanlı’nın bugünkü Zaman’da başlığı altında yayımlanan makalesi bana Prof. Hanioğlu’nun Batı’nın “lider/diktatör” tespitindeki çifte standardını hatırlattı…

Tam o konuda yazacaktım ki Hadi Özışık’ın makalesi düştü bizim siteye…

Vazgeçtim…

Yazsaydım ben de Özışık’ın yazdıklarına benzer şeyler yazacaktım…

Ve…

Diyecektim ki:

“Sevgili Dumanlı, Prof. Hanioğlu’nun Batı’nın ‘lider/diktatör’ tespitindeki Batılılar gibi… Kendilerinden yana olanlara ‘demokrat’, kendileriyle çatışanlara ‘fikir namussuzları’ diyor…”

Yani…

Namussuzluktan kurtulanın yolu; Ekrem kardeşim gibi düşünmenizden geçiyor…

“Mecbur muyum onun gibi düşünmeye kardeşim?” diyenlere hatırlatırım:

Eğer onun ibi düşünmek yerine onunla çatışırsanız; ömrünüzün sonuna kadar “Fikir namussuzu”(!) olarak damgalanmaktan kurtulamazsınız…

Meselâ belli ki ben “Fikir namussuzu”(!) damgasından kurtulmak istemeyenlerdenim(!)..

Hadi de öyle…

Öyle olmasaydı bugünkü internethaber.com ve gazeteciler.com’da “Cemaat'in içinde kibir ve riyakarlık yok mu?” başlığı altında yayımlanan makalesinde şunları yazar mıydı?..

Bakın ne diyor Özışık:

 

Cemaat'te "ben" yoktu, "biz" var. Fethullah Gülen Hocaefendi, her sohbetinde bunu tekrarlıyor. Tekrarlıyor ama, "ben" diyenlerin sayısı daha da artıyor. Ekrem Dumanlı bunlardan biri. Ben söylemiyorum, en yakınındaki dostları söylüyor, o artık "ulaşılması güç biri..."
Öyle olmasaydı eğer, 24 saat ulaşılabilen Mehmet Barlas'a verip veriştirmek yerine, aramayı tercih eder, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin de nasihatleri gereği, diyalog yoluna giderdi.
Öyle olmasaydı, Mehmet Barlas'tan uzaklaşmak, ya da Barlas'ı uzaklaştırmak yerine, yakınlaşmayı tercih ederdi. 

 

Ne dersiniz?..

Hadi de diğer Dumanlı muhalifleri(!)“Fikir namussuzu”(!) olarak damgalanmaktan korkmuyor belli ki…

Demek istemem o ki…

Dumanlı’nın damgalamasını göze alarak vicdanının sesini dinleyen Özışık sizce de “Günün Yazısı”nı yazmış olmuyor mu?..

Çifte standardın en hasının kimi “Cemaat” yazarlarında olduğunu hatırlatıyor mu?..

Ve…

“Günün Köşe Yazarı” ilân edilmeyi hak etmiyor mu?..

Bence fazlasıyla ediyor