Hadi Özışık, Medyaloji'ye konuştu...

İMD Başkanı ve İnternethaber Yayın Grubu'nun sahibi Hadi Özışık Medyaloji.net'e verdiği söyleşide sektöre dair önemli şeyler söylemiş...

Medya Takip Merkezi girişimi olan Medyaloji.net adına Meral Gemici Hadi Özışıkla kapsamlı bir söyleşi yapmış. İnternet Medyası Derneği Başkanı ve İnternethaber Yayın Grubu'nun sahibi Hadi Özışık söyleşide internet yayıncılığının gelişimi, sıkıntıları ve internet reklamcılığı konularında önemli şeyler söylüyor...
 
Meral Gemici: İMD’nin (İnternet Medyası Derneği) kurucu üyesi ve başkanısınız. Derneğin amacını, ortaya çıkma sürecini ve öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?
Hadi Özışık: Dernek, 2005 yılının Mayıs ayında kuruldu. Kurmamızın amacı şuydu; bir kimliğimizin olmasını istedik. Biz, insanlarla görüşmeye gittiğimizde bizim derdimizi, internet gazeteciliğinin meselelerini anlatmaya kalktığımızda, insanlar bize bir kurumsal kimliğimizin olup olmadığını soruyordu sürekli. Bizde de böyle bir yapılanma yoktu. Biz yola çıktığımız zaman şunu yaptık; bizim bir derneğimiz olsun, kimliğimiz olsun ve birtakım düzenlemeler yapalım. Bu düzenlemeleri yaparken de dernek üyesi olacak olan sitelerin kesinlikle ve kesinlikle künyesi olsun ki sağlıklı bir gazetecilik yapalım internet üzerinden dedik ve bu düşünceyle yola çıktık 2005 yılının Mayıs ayında yola çıktık; 17 Mayıs'ta derneğimizi kurduk. Amacımızda da hemen hemen muvaffak olabildik. 
 
Meral Gemici: Peki İMD’de kimler var? Yönetim kurulu kaç kişiden kimler var, kaç kişiden oluşuyor bu dernek?
Hadi Özışık: Yönetim kurulu 9 kişi, şu anda 200'e yakın üyemiz var, çok önemli isimler var. İşte Medya Takip Merkezi’nden Halef Vayıs var, TÜHİD’den Fügen Toksü var, Ünal Tanık var Haber7'den, Hakkı Alkan var shiftdelete'den, Mahmut Kurşun var Habertürk'ten, internethaber'den de ben varım. Güzel bir ekip.
 
“Bir internet gazetesinde çalışıyorsanız basın mensubu sayılmıyorsunuz, biz öncelikle bu sorunu çözmeye çalışıyoruz”
 
Meral Gemici: Peki ne gibi çalışmalar yapılıyor dernekte?
Hadi Özışık: Bizim şu anda ağırlıklı olarak yaptığımız çalışmalarımızın içerisinde şu var; bizim bir yasamız yok. İnternet gazetecileri şu anda üvey evlat muamelesi görüyor gazeteciler arasında. Dolayısıyla siz bir online medya, bir internet sitesinde çalışıyorsanız basın mensubu sayılmıyorsunuz, çünkü bir yasa yok. Ben ama 25 yıllık gazeteciyim, köşe yazarlığı yapıyorum. Benim basın kartım olmasaydı ben internet gazetecisi olarak herhangi bir faaliyette bulunamıyor olacaktım. Spor sahalarına gidemiyorum, Başbakanlık'ta akredite yapamıyorum; sıkıntılar had safhada. Dolayısıyla bizim buradaki çalışmalarda, yapmış olduğumuz çalışmalarda amacımız, bir yasamızı ortaya çıkarmaktı ve üzerinde en ağırlıklı çalıştığımız şey buydu. Aktivitelerimiz oldu, görüşmelerimiz oluyor sürekli. Biz birkaç tane aktivite yaptık. İşte İnternet Günleri'ni kutladık ama bunların hiçbirini önemsemiyoruz. Beş yıldızlı otellerde bakanlar ağırladık, konuşmalar yaptık, paneller yaptık ama en önemli çalışmalarımızdan birisi, yasamızla ilgili yaptığımız çalışmalar. Meclis'e kadar indirebildik ama internet konusunda henüz uyanamayan, henüz yol alamayan birçok kişinin, birçok milletvekilinin, birçok bürokratın, birçok bakanın engeline takıldığımız için bu yapmış olduğumuz çalışmaları sonuçlandıramadık. Hala üzerinde çalışıyoruz. Ben Dernek Başkanı olarak çığlık atıyorum, Başbakan'a da o çığlığı attım, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la da görüştüm, Cumhurbaşkanı'yla da görüştüm, görüşmeye de devam ediyorum. En önemli çalışmamızı sonuçlandırmak için de gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz.
 
Meral Gemici: Peki, kimler derneğe üye olabilir?
Hadi Özışık: Bütün internet sitesi sahibi, yöneticileri, çalışanları, derneğin üyesi olabilirler, derneğin birer ferdi olabilirler. İnternet gazeteciliği yapan insanlar İnternet Medyası Derneği'ne üye olabilirler, çalışmalarına katılabilirler. Yani İMD, tamamen internet medyası üzerine kurulu ve sadece internet gazeteciliği ile ilgili çalışmalar yapan bir dernek.
 
Meral Gemici: Günümüzde, internetin kurumsallaşmasına yönelik başka oluşumlarla ilişkileriniz var mı? Varsa ne gibi projeler ya da çalışmalar bunlar? Bilgi verebilir misiniz?
Hadi Özışık: Başka oluşum şu anda yok. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, “Medya Meclisi” çatısı altında bir şey oluşturmuş. Orada bütün kurumsal, her türlü, bütün sivil toplum örgütlerinden, yani bizlerden birer temsilci katılıyor, çalışıyor. İnternet Medyası Derneği, İnternet Kurulu'nun üyesidir. O çalışmalara katılıyor, dernek menfaatleri doğrultusunda çalışmalar yapıyor. Radyo Televizyon ve İnternet Yayıncıları Federasyonu üyesiyiz. Ben aynı zamanda oranın başkanvekiliyim. Dolayısıyla orada da bir çalışma yürüyor. Ortaklaşma çalışmalarımız böyle gidiyor.
 
Meral Gemici: Radyo Televizyon ve İnternet Yayıncıları Federasyonu nedir peki?
Hadi Özışık: Federasyon; radyocuları, televizyoncuları, özellikle yerel ve internet gazetecilerini çok ilgilendiren yeni kurulmuş bir federasyon. Onlar da bizim gibi kendi bünyesindeki yayıncıların haklarını aramak için çırpınan ve federasyonlaşmak zorunda kalan bir örgütleme biçimi. Beraber çalışıyoruz biz onlarla.
 
Meral Gemici: Bir de internethaber var sizin hayatınızda.
Hadi Özışık: Evet.
 
Meral Gemici: Onun da kurucususunuz ve Türkiye'nin ilk haber portallarından birisi İnternet Haber. Siz de ilk internet gazetecilerindensiniz.
Hadi Özışık: Evet.

 

Meral Gemici: İnternethaber’in kuruluş öyküsünü biraz anlatabilir misiniz? Nasıl başladı, süreç nasıl gelişti, nasıl karar verdiniz bu işi yapmaya?
Hadi Özışık: Ben gazetecilik yapıyordum, 28 Şubat süreci döneminde işsiz kaldım, 3 sene işsiz kaldım. Bir kitap projem oldu. Kitabı hazırlarken bir bilgisayara ihtiyacım oldu. Bilgisayarı kullanırken internetle tanışmış oldum. Artık hayatımın bir parçası haline geldi internet. Dolayısıyla internetle böyle tanışmış oldum. Ama gazeteciliği artık -internet üzerinden bir kitap yayınladım- neredeyse bırakma noktasına gelmiştim. Bu internetle tanıştıktan sonra tasarım, web tasarım işleri yapmaya başladım. Ama gazetecilik farklı bir meslek olduğu için, hani bulaştığın zaman kurtulamadığımız için; dolayısıyla o vücudumdaki zehiri atamadım ve tekrar gazeteciliğe yöneldim. internet.com'a girmiştim ben o zaman, 1999 yılında. Orada internetnews'i görmüştüm. Sonra internetnews'i görünce “internethaber boş mudur acaba?!” dedim. Ne, nedir falan diye kontrol ettim, internethaber boştaydı. internethaber'in domain'ini öyle aldım. Sonra bir grup arkadaşlarla beraber yapalım dedim. 350 dolarım vardı bu işe başlarken, o parayı harcadım. Kimse beni ciddiye almadı, “Sen kafayı yemişsin!” dediler. Sonra yavaş yavaş bir internet sitesi yaptık kardeşimle beraber; internethaber'i, yayınlamaya başladık ama çok farklı bir şeyler yapıyorduk. Yani gece güncelliyorduk, gündüz yatıyorduk; o noktadaydık. Böyle sıkı güncelleme yoktu falan. internethaber böyle doğdu. Büyüme süreci de sancılı oldu. Ama görüşmelerimizle, çalışmalarımızla, azimle, inanmakla bu noktalara gelebildi. Şu anda Türkiye'nin en önemli sitelerinden birisi ve içinde 30 kişi çalışanı olan bir site. O zaman 350 dolarla başlamıştık, şu anda 30 milyon dolar civarında bir fiyatı var. Yani satmaya kalkarsak 30 milyon dolarlık bir servetle beraberiz şu anda biz. İnternethaber, bir servet oldu yani.
 
Meral Gemici: Peki yayın anlayışı nedir İnternethaber'in, yayın politikasında nelere öncelik veriyor?
Hadi Özışık: Herkese eşit mesafede uzağız, herkese eşit mesafede yakınız. Özetle bu.
 
“İnternethaber Ankara bürosunu açmaya hazırlanıyoruz”
 
Meral Gemici: Şimdilerde Ankara Şubesi’ni açmaya hazırlandığınız yönünde bir bilgi edindik, bununla ilgili çalışmalar ne durumda?
Hadi Özışık: İnternethaber Ankara Temsilciliği'ni biz açacağız şu anda. Bu haberi de ilk defa belki siz yayınlayacaksınız, kimseye duyurmadık biz. Orada 5 kişilik bir istihdam sağladık. Ankara Cinnah Caddesi üzerinde çok güzel bir büro oluşturduk. O büroyu 23 Kasım’da açmayı düşünüyoruz, orada bir kokteylle açılış resepsiyonu yapacağız ve artık internet gazetecileri olarak biz Ankara'da çok aktif rol alacak noktaya geleceğiz.
 
Meral Gemici: Siyaset dünyasını da daha yakından takip edebileceksiniz böylece.
Hadi Özışık: Tabii, daha içinde olacağız, daha çok yakınında olacağız.
 
“Biz geleneksel haberciliğe göre bir gün öndeyiz”
 
Meral Gemici: Sizce internet haberciliği ile geleneksel habercilik arasında nasıl bir ilişki oluşmaya başladı? İnternet’in habercilik ve gazetecilik ahlakına olumlu ya da olumsuz ne gibi etkileri oldu?
Hadi Özışık: Hiçbir fark yok. Sadece internet biraz daha hızlı.
 
Meral Gemici: Sadece hız mı?
Hadi Özışık: Hız. Yani önce, bir gün önce yayın yapıyoruz biz normalde. Yani onlar da yayın yapıyor, gazetecilik yapıyor; biz de yayın yapıyoruz ama biz onlardan bir gün önce yola çıkıyoruz, onlar yaya kalıyor. Dolayısıyla bizim arkamızdan geliyorlar.
 
Meral Gemici: Peki etik olarak, internetin gazeteciliği şu yönde etkilediği çok tartışılıyor; kaynak belirtmeden kaynağı kullanmak yani haber hırsızlığı. Bir de hızla haberi yayınlarken, teyit etme noktasında yaşanan ihmaller. Bunlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Hadi Özışık: Şimdi biz ajanslarla çalışıyoruz, kaynak, bizim kaynaklarımız ajanslarımız ama hala bizim içimizde copy-paste sistemiyle çalışan arkadaşlarımız yok değil. Emekleme dönemi hala geçmiş değil. Dolayısıyla o kaynak kullanma ya da insanların emeğine saygı gösterme diyebileceğimiz noktada alacağımız yollar var. Ama büyük kurumlar –İnternet Haber gibi kurumlar- kendi resmi haber kaynaklarını kullanıyorlar. Dolayısıyla bu da zamanla yerleşecek, oturacak. Bu oturduğu zaman çok daha farklı olacak. Zaten büyük ajanslar artık hafiye gibi bu haberleri alanları, çalanları kovalıyorlar. Sonuç da almak üzere, hukuki yollara başvuruyorlar. Bir süre sonra bunlar farklı noktalara gelecektir. Yani herkes terbiye edilmek zorunda kalacaktır, herkes çalıp çırpmadan habercilik yapmaya çalışacaktır. Bu süreç de yakındır diye tahmin ediyorum.
 
Teyit olayındaysa; her gazeteci gibi, her gazete gibi bizler de teyit etme yoluna gidiyoruz ama biz orada da çok avantajlıyız. Yani bir yanlış yapsak bile, ulaşamazsak haber kaynağına, bir yanlış yaparsak 5 dakika sonra o ulaşmak istediğimiz adam bize geri dönüp o haberi düzeltiyor, biz anında o sitede düzeltmeyi yapabiliyoruz. Gazetelerdeyse yayınlanıyor ve o gün boyunca kalıyor. Değiştirme durumu yok yani, silme durumu yok. Yani, ulaşamazsak ama! Ama adama teyit etmek için ulaştığımız haber kaynaklarımız, muhabirlerimiz, arkadaşlarımız, editörlerimiz ulaşmak için çırpınıyorlar; yapıyor bir şeyler. Ulaşamıyorlarsa buradan düzeltme yapılabiliyor; hemen, anında!
 
“İnternetin gelişim hızı baş döndürüyor ama internet reklamcılığı henüz çok gerilerde”
 
Meral Gemici: İnternetin Türkiye’deki gelişim sürecini (sadece yayıncılık bakımından değil) nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hadi Özışık: Başımız dönüyor. Yani o derece hızlı ilerliyor. Artık başımız dönüyor. Keşke daha fazla dönse başımız, keşke internet reklamcılığı konusunda da bu, bu noktada olsa. İnternet hızla gelişiyor ama Türkiye'de internet reklamcılığı konusunda henüz çok çok gerilerdeyiz. New York Times'ın yıllık reklam geliri, sadece sitesinin yıllık reklam geliri 56 milyon dolar. Bizde de bu reklam geliri Google, Facebook ve benzeri sitelerin dahil olduğu reklam geliri toplamı, 200 milyon dolar. Yani aradaki farkı görüyorsunuz. Sadece New York Times'ın 56 milyon dolar. Bu, şundan kaynaklanıyor; adamlar yerel reklamcılığa önem veriyorlar. Bizim de yerel reklama önem vermemiz gerekiyor. Bilinçlendirilmesi lazım reklam konusunda.
 
Meral Gemici: son yıllarda gelişmekte olan bir sosyal medya kavramı var. İnternethaber’in sosyal medyaya yönelik projeleri var mı? Ya da İnternethaber bu gelişmelere nasıl bakıyor?
Hadi Özışık: internethaber Facebook'ta da var, internethaber Twitter'da da var, internethaber Google'da da var. Yani “sosyal ağ” diyebileceğimiz her yerde var ve ben internethaber'in sahibi olarak, bu sosyal paylaşım sitelerinin hepsinde varım. Yani Facebook'ta hesabım var. Bazıları şöyle söyler; “Ya benim adıma açmışlar, benim hiç haberim yok!” falan. Hayır, öyle bir şey yok. Ben kendim açıyorum, giriyorum, yazışıyorum, konuşuyorum. MSN'i de kullanıyorum, Facebook da kullanıyorum, Twitter da kullanıyorum ve yazışmaları seviyorum. Yapıyorum o yazışmaları.
 
“Twitter benzeri bir site yapıyoruz”
 
Meral Gemici: Peki sosyal medyaya yönelik daha farklı bir projeniz var mı internethaber olarak?
Hadi Özışık: Yani o söylediğiniz gündemle alakalı bir şey ama şunu söyleyeyim. Bizimle ilgili sürprizleri bekleyin. İnternethaber Yayın Grubu yeni sürprizler yapacaktır, yeni siteler gelecektir. 7 tane sitemiz var şu anda yayında, en az bir 5 tane site daha yolda, gelecek. Çok güzel şeyler yapacağız inşallah. Bir tane söyleyeyim ben size. Twitter benzeri bir site yapıyoruz.
 
Meral Gemici: Sosyal paylaşım ağı?
Hadi Özışık: Evet. Ama çok farklı bir site yani. Sosyal paylaşımdan ziyade, siyasi paylaşım diyelim. Yani Twitter'ın siyasi tarafı, Twitter'ın ekonomi tarafı, Twitter'ın magazin benzeri; böyle bir şey yapıyoruz. Bu kadar.
 
“Kimse internetten korkmamalı!”
 
Meral Gemici: Peki, İMD'ye dönerek soruyorum tekrar. Türkiye'de internetle ilgili ne gibi çalışmalar yapılmalı? Yani siz İMD başkanı olarak İnternetin daha faydalı kullanılabilmesi –için neler öneriyorsunuz?  İMD bu konuda ne düşünüyor?
 
Hadi Özışık: İnternetten korkmamayı aşılamayı düşünüyoruz Kimse internetten korkmamalı. İnternet, ne çocuklar için ne yetişkinler için ne de yaşlılar için zararlı bir şey değil. “Bağımlılık yapıyor!” dedikleri şey bir süre sonra kendiliğinden ortadan kalkıyor, normale dönüyor ama oradaki kazançlarınız size çok önemli şeyler kazandırıyor; bana kazandırdığı gibi.
 
Meral Gemici: Peki, buna yönelik projeler var mı? Bir eğitim ya da bilgilendirme çalışması?
Hadi Özışık: Düşünüyoruz, yani bunları tartışıyoruz. Mesela Nisan ayında, İnternet Medyası Derneği olarak Nisan ayında İnternet Günleri'ni kutlayacağız; o dönemde birtakım şeyler yapmayı düşünüyoruz. Ama henüz proje aşamasında, kağıda yeni döküldü. Ham hali olduğu için çok detay veremiyorum.
 
Meral Gemici: Hadi Bey, vakit ayırdığınız için size çok teşekkür ediyorum.
Hadi Özışık: Ben teşekkür ederim.