Hadi Özışık için...
"Hükümet'le Cemaat kavga ediyormuş... Biz birisinin yanıda durursak mevzi kazanırmışız..."
Churchill, İngiltere
başbakanlığına getirildiği o kanlı 2. Dünya Savaşı
günlerinde savaştan mı barıştan
mı yana olduğu sorulduğunda şu muhteşem cevabı
vermişti:
"bana yangından mı itfaiyeden mi yana olduğumu sorulursa elbette 'itfaiyeden yanayım' derim"...
Hadi Özışık bugün "İnternethaber İktidar-Cemaat kavgasında kimden yana?" başlığı altında yayımlanan makalesinde bir gazetecinin aslında kimden yana olması gerektiğini pek güzel anlatmış...
Bizlere de "İktidardan yana mısın? Yoksa muhalefetten yana mı?" diye sorulduğunda cevabımız şudur:
"Haberden yanayız..."
Ya da:
"Hükümetten yana mısın? Yoksa Cemaatten yana mı?"
Cevap yine aynıdır:
"Haberden yanayız..."
Bitti...
"."
Nokta...
Yahu bunun daha başka şekli var mı?..
Olabilir mi?..
Biz gazetecileri sadece "Haber" ilgilendirir...
Hangi siyasi partinin işine yarayacağı; hangisine zarar vereceğinden bize ne?..
Ya da vereceğimiz haberin muhalefet sayılacağı veya siyasal iktidarın puanlarını arttıracağı bizi hiiiç alâkadar etmez...
"Hükümet'le Cemaat kavga ediyormuş... Biz birisinin yanıda durursak mevzi kazanırmışız..."
Hiiiççç umurumuzda olmaz...
Amaaaa...
Tabii ki "yesinler birbirlerini" deyip yangına benzin bidonunu kapıp da gidecek değiliz...
Elbette o kavganın (iktidar - muhalefet için de geçerli) bir an önce bitmesini, en azından kavga sürecinde tarafların birbirlerine bel altından vurmamalarını isteriz...
Yani...
Bizi asıl igilendiren haberdir...
Biz haberi veririz geçeriz...
Meselâ en son yapılan zamlar...
O zamları haber yapmamak mesleğe ihanet, kamuoyuna hakarettir...
Ve bizler...
Hadi Özışık'ın sahibi olduğu internet gurubu siteleri; bir gazetecinin, bir yazarın sahip olabileceği en geniş özgürlüklere sahibiz; kişi veya kurumlara hakaret etmek hariç...
Hâsılı...
Nefis bir gazetecilik dersi ve bir gazeteci/yazar için mükemmel bir özgürlük tarifi yapan makalesiyle Hadi Özışık'ı alkışlıyorum...
"bana yangından mı itfaiyeden mi yana olduğumu sorulursa elbette 'itfaiyeden yanayım' derim"...
Hadi Özışık bugün "İnternethaber İktidar-Cemaat kavgasında kimden yana?" başlığı altında yayımlanan makalesinde bir gazetecinin aslında kimden yana olması gerektiğini pek güzel anlatmış...
Bizlere de "İktidardan yana mısın? Yoksa muhalefetten yana mı?" diye sorulduğunda cevabımız şudur:
"Haberden yanayız..."
Ya da:
"Hükümetten yana mısın? Yoksa Cemaatten yana mı?"
Cevap yine aynıdır:
"Haberden yanayız..."
Bitti...
"."
Nokta...
Yahu bunun daha başka şekli var mı?..
Olabilir mi?..
Biz gazetecileri sadece "Haber" ilgilendirir...
Hangi siyasi partinin işine yarayacağı; hangisine zarar vereceğinden bize ne?..
Ya da vereceğimiz haberin muhalefet sayılacağı veya siyasal iktidarın puanlarını arttıracağı bizi hiiiç alâkadar etmez...
"Hükümet'le Cemaat kavga ediyormuş... Biz birisinin yanıda durursak mevzi kazanırmışız..."
Hiiiççç umurumuzda olmaz...
Amaaaa...
Tabii ki "yesinler birbirlerini" deyip yangına benzin bidonunu kapıp da gidecek değiliz...
Elbette o kavganın (iktidar - muhalefet için de geçerli) bir an önce bitmesini, en azından kavga sürecinde tarafların birbirlerine bel altından vurmamalarını isteriz...
Yani...
Bizi asıl igilendiren haberdir...
Biz haberi veririz geçeriz...
Meselâ en son yapılan zamlar...
O zamları haber yapmamak mesleğe ihanet, kamuoyuna hakarettir...
Ve bizler...
Hadi Özışık'ın sahibi olduğu internet gurubu siteleri; bir gazetecinin, bir yazarın sahip olabileceği en geniş özgürlüklere sahibiz; kişi veya kurumlara hakaret etmek hariç...
Hâsılı...
Nefis bir gazetecilik dersi ve bir gazeteci/yazar için mükemmel bir özgürlük tarifi yapan makalesiyle Hadi Özışık'ı alkışlıyorum...