Haçan bu nasi temel direktur daaa?..
“Yahu korkmayın… Geleneklerimiz bir vezirin parmağıyla yıkılmayacak kadar güçlüdür”…
Yasaklanan film:
Vezir Parmağı…
Yasaklayanlar:
-
Mersin Anamur İlçesi MHP’li Belediye Başkanı…
-
Kayseri Develi İlçesi Ak Partili Belediye Başkanı…
*
Yasaklama gerekçesi:
Anamurlu Başkan (Belli ki) “Kırmızıgül’e gıcık”…
*
Develili Başkana göre:
Film atalarımızla alay ediyor…
Geleneklerimizi yıkıyor…
HAÇAN BU NASİ TEMEL DİREKTUR Kİ?..
Temel’in ilk Cuma’sı…
İmam namaz öncesi vaaz veriyor…
“Abdest namazin temel direğidur daa” diye uyarıyor sık sık… “Sakin ola abdestsiz namaz kilmayinuz”…
Sonunda abdesti bozan şeyleri sıralıyor…
Tabii ki onlardan biri de “yellenmek”…
Temel’in işte bunu aklı almıyor…
Oturduğu yerden sesleniyor…
“Hoca Efendu… Haçan bu nasi bi temel direktur ki bi osurukta yıkılayi daaa?..”
*
Yasakçı iki belediye başkanına birileri anlatsın…
Ve desin ki:
“Yahu korkmayın… Geleneklerimiz bir vezirin parmağıyla yıkılmayacak kadar güçlüdür”…
TOPUNU ALIP KAÇIYOR…
Hani vardır ya…
Top sahibi olduğu için kadroya alınan…
Ama…
Kafası kızınca topunu kapıp kaçan…
Ve…
Oyunu yarıda kesen sokak çocukları…
Vezir Parmağı’nı yasaklayan belediye başkanları da aynen öyle…
*
İki Başkan da belediyeye ait sinema salonlarını alıp kaçtılar…
Ki…
Vezir Parmağı oynayamasın…
*
Hay o vezirin parmağı……
MİZAHTAN KORKMAK
-
Gelişmiş toplumlar mizahtan korkmaz…
-
Gelişmiş toplumlar kendileriyle alay edilmesinden korkmaz…
-
Gelişmiş toplumlar kendileriyle alay ederler…
-
Gelişmiş toplumlar düşünür…
-
Gelişmiş toplumlar kahkaha atar…
*
NOT:
Düşünme ve kahkaha atma zevkini aynı anda tadan insan zihni çabuk gelişir…
AHMET HAKAN’DAKİ GELİŞME…
Biliyorsunuz…
Ahmet Hakan, sadece kendisine hakaret ve küfür edenlerin…
Ve bir de…
Sıcak ilişki kurmak istediği kişilerin isimlerini geçirir köşesinde…
Bu defa, Hürriyet çalışanları da olsalar destekçilerinin isimlerini de verdi…
Cengiz Semercioğlu, Ömür Gedik, Onur Baştürk ve Melike Karakartal’a teşekkür etti…
Ahmet açısından iyi bir gelişme…
ÇOK MÜTEVAZI BİR ADAMIMDIR BEN…
İtiraf edeyim ki…
İki konuda kırıldım Ahmet Hakan’a…
-
Teşekkür ettiği yazarların arasına beni ilâve etmemiş…
-
Mektuplaşma arzusu uyandıran on yazar arasına beni katmamış…
*
Kanal D’deki yeni görevi için Ahmet’e verdiğim destek boşa gitti…
Yazık ettim kendime…
N’apalım?..
Kendim ettim kendim buldum…
Oh olsun bana…
KISKANDIKLARIM:
-
Ahmet Hakan…
-
Oray Eğin…
Bu ikisini çok kıskanıyorum…
Çünkü…
*
Medya dünyamızın elitleri:
Ahmet’in:
“Ana haberleri sunarken kravat takayım mı?.. Takmayayım mı?” sualine cevap aradılar günlerce…
*
Aynı elitler bugünlerde de:
Oray’ın:
“Köşemde hangi fotoğrafımı kullanayım?” sorusuna cevap aramakla meşguller…
*
Ben ise defalarca kovuldum gazetelerden…
Medyanın hiçbir seçkin askeri…
Nasıl kovulmam gerektiğini bile tartışmadılar aralarında…
Veda yazısı yazarak mı?..
Yoksa…
Arkamdan davul çalınarak mı?..
*
Keşke bir jüri kurulsaydı…
Ya da referanduma gidilseydi…
De…
Milletimizin şu iki çok önemli meselesi bir an önce çözülseydi…
MERAK ETTİĞİM
Olmaz ya…
Ama olsa…
Ve meselâ…
Sayın Cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini veto etse…
*
Ve gerekçe olarak da:
“Cumhurbaşkanına çok fazla yetki veriliyor… Ben de her canlı gibi faniyim… Ben bu yetkileri kötüye kullanmasam bile benden sonra delinin biri seçilir ve ülkemizi, halkımızı perişan eder… Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kısın, parlamentoyu ve yargıyı güçlendirin” dese…
Çok merak ediyorum…
Yazarlarımız ne yazar?..
AZICIK ZEVKİNİ ÇIKARAYIM…
Gülse Birsel’in yazısı Hürriyet webin ilk ekran sayfasında anons ediliyor…
Başlık şöyle:
“Safını belli et!.. Konuş lan!..”
*
Bir an için bana söylüyor sandım…
Ödüm koptu…
*
Gülse bacım!..
Fikrimi belli etmesine edeyim…
Hatta…
Konuşayım da…
Ama be bacım…
Bıktım artık kovulmaktan…
Bırak da şu işin azıcık zevkini çıkarayım…
Yakup MURAT
yakupmurat@gazeteciler.com