Habertürk'ün dili yürek yakıyor
Mehveş Evin, Milliyet'teki köşesinden Habertürk gazetesine çocuk istismarı haberleri ile ilgili öyle laflar etti ki. İşte Evin'in o yazısı.
Milliyet Cadde ekinin yazarlarından Mehveş Evin, bugün
köşesinden çocuk istismarı ile ilgili haberleri değerlendirdi.
"Medya, çocuklarla ilgili suçları yazarken hâlâ sorumsuz
davranıyor." diyen Evin'in hedef tahtasında ise "en özgür gazete
iddiasındaki HT..." dediği Habertürk vardı.
İşte Evin'in "Editörler işini doğru yapsın" dediği
ve Habertürk'ün haberini en ince ayrıntısına kadar analiz ettiği o
yazıdan çarpıcı bir bölüm:
Siirt'teki çocuk istismarı olaylarıyla ilgili sürmanşetten
verilen haberin dili, kanımı dondurdu
Bazen haber dili, olayın kendisinden bile daha yıkıcı
olabiliyor. Son örneği, Habertürk'ün pazartesi günkü sürmanşeti.
'Güneydoğulu çocukların yürek yakan raporu' başlığıyla verilen
haberde öyle ifadeler kullanılmıştı ki "Rapor değil ama HT'nin
haber dili yürek yakıyor" dedim... Bırakın yürek yakmayı, suç
işleniyor!
TBMM Komisyon üyelerinin Siirt'teki incelemeleriyle ilgili
haber, diğer gazetelerde de vardı. Ancak HT'nin teşhirci,
aşağılayıcı ve pornografik tanımlamalara başka yerde rastlamadım.
İşte 'yürek yakan rapor' adı altında sunulan, aslında TBMM
heyetinin ilk gözlemlerini, onur kırıcı tasvirlerle veren haberin
analizi:
1. 'ESNAF TACİZİ'
Hem birinci sayfada, hem haberin devamında "Siirtli esnafın
küçük kızlara tacizi" denmiş. Bu ifade, doğrudan esnafı hedef
alıyor. Oysa kız öğrencilerin okul arkadaşlarıyla başlayan taciz
zincirinde bir müdür yardımcısı, polis ve askerin de olduğu
söyleniyor. Neden sadece esnaf töhmet altında bırakıldı?
2. BİR GAZOZ UĞRUNA...
Eleştirdiğim dili kullanmak zorunda olduğum için okurlardan
özür diliyorum... HT, kızların yoksulluk yüzünden 'etek kaldırma,
göğüs elletme' karşılığında 1 lira, gazoz ve ciklet aldığını ilan
etmiş. Kimse 'ama haber böyle' mavalını okumasın. Bu ayrıntıları
böylesine küçük düşürücü bir dille, neredeyse durumdan hoşlanarak
tasvir etmelerine gerek yok. Yahu 14-15 yaşındaki çocuklardan
bahsediyorsunuz! Bu detayları yazarken hiç mi utanmadınız?
3. AKŞİT BUNU DEDİ Mİ?
TBMM Komisyon üyesi Güldal Akşit'in sözleri birinci
sayfada"Fakirlik o kadar büyük ki, kızlar kendi isteğiyle esnafa
gitmiş" diye aktarılmış. Yani olay 'kızlar fakir, fuhuş
yapıyorlar'a indirilmiş. Oysa Akşit, bu cümlenin devamında "Kendisi
gitmiş demek de birşey ifade etmiyor. Sonuçta ortada vahim bir olay
var. Bunun uzun süre ortaya çıkmamasına şaşırdık" diyor. Ki olayın
özü budur: Sessiz dayanışma.
4. KAÇ LİRA?
Saliha Çolak imzalı haberde, kızların 1 lira, sakız, gazoz
karşılığında tacize izin verdiği yer alıyor. En çok da Akşit'in
"Emin misiniz, 1 lira mı 100 lira mı" diye sormasının altı
çizilmiş. Böylelikle okurun kafasında, iki kızın 1 lira
karşılığında bedenlerini sergiledikleri fikri iyice
yerleşiyor.
5. İÇ ÇAMAŞIRI DETAYI
Amerikalılar'ın bir lafı vardır: "How low can you go?".
Tercümesi şöyle: Daha ne kadar alçalabilirsin? Anlaşılan HT için
alçalmanın sınırı yok... Haberde, heyetin çocuklara "İç çamaşırını
hiç çıkardın mı?" diye sorduğu bile yer alıyor! Çok mu
gerekliydi?
6. ÖLDÜRÜLME KORKUSU
HT, tacizle ilgili bu ifadeleri kullanmaktan çekinmezken,
kızların 'öldürülme korkusuyla' yıllarca konuşmadığına yer veriyor.
Aile, haber basına yansıdıktan sonra öğrenmiş. Peki Habertürk'ün bu
değerli gazetecilik katkısından sonra kızların hayatı daha da
tehlikeye girmiş olmuyor mu?
Editörler işini doğru yapsın
Medya, özellikle taciz, tecavüz gibi suçlarda çocuk kurbanları
korumak yerine, halen onları daha da zor durumda bırakacak bir dil
kullanıyor. Bu konuda HT yalnız değil, ama ne yazık ki en sorunlu
yayınlardan biri.
Editörlerden ricam, haber şehvetine kapılıp rencide edici,
hayat karartıcı ayrıntılara girmekten vazgeçmeleri. Kimseye faydası
olmadığı gibi sizleri de küçük duruma düşürüyor.