Habertürk yazarları arasında İmamoğlu gerilimi!
Habertürk yazarı Serdar Turgut, köşe komşusu Oray Eğin'in yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Ekrem İmamoğlu ile söyleşi yapmak istediğini söyledi.
Serdar Turgut, "Onu ‘sola’ çekecekmiş buna kararlıymış böyle diyor köşe arkadaşım. O nasıl ki Türkiye’de başka uğraşılması gereken hiç bir siyasetçi kalmamış gibi İmamoğlu’yla ben de köşe yazarlarımız arasında acil uğraşılması gereken başka insan yokmuş gibi sadece onunla uğraşıyorum. Anlayacağınız ikimizde de bir davranış bozukluğu bulunuyor." dedi.
Turgut, Oray Eğin'in solculuğunun hayat tarzı solcuğu olduğunu savundu, İmamoğlu'nun Eğin'in çağrılarına kulak verirse belediyenin halka götürmesi gereken hizmetleri karşılanmayacağını söyledi. Turgut yazısının son paragrafında, "Anlayacağınız tehlike büyük. Eğer Oray ile görüşmesi gerçekleşirse temmuz ayından sonra Ekrem İmamoğlu’nun pazar yerlerinde gezmeyi bırakıp bir LBGTQ nümayişinde ön saflarda yer almaya başlaması mümkün" ifadesini kullandı.
İŞTE SERDAR TURGUT'UN O YAZISI
Ona başarıya giden yolda çelme atmak için ellerinden gelen her
şeyi yaptılar. Denemedikleri kalmadı. Yalanlar söylediler,
iftiralar attılar. Onu durdurmak için devletin resmi ve resmi
olmayan bütün güçleri seferber edildi.
Ancak tavrını koymuş olan halkın kararlılığı tüm zorlukları
aşmasına yardımcı oldu.
Ve sonunda bugün makamına da oturuyor.
Daha önce de söyledim o bir süredir çöle döndürülmüş olan Türk
siyasetinin yeşillenmesini ve o yeşilin maviye kavuşmasını
sağlayacak insandır. Türk demokrasisi nihayet adeta rock
yıldızına kavuşmuştur.
***
Bugün makamına oturacak ama ona daha çok engeller
çıkaracaklar.
Bunların bazıları beklenen, bilinen çevrelerden gelecek.
Onların zaten böyle davranacağı bilindiğinden bunların tehlikesi
daha az olabilir.Beklenilen tehdide karşı tedbir almak
nispeten daha kolay olabilir.
Ama bir de hiç beklenmedik çevrelerden gelecek tehditler
var. Asıl tehlikeli olan bunlar çünkü dost gibi gözüküp,
insana en büyük zararı verebilirler.
***
Ben bu tehditlerden belki de en büyüğüne bugün dikkat çekmek
istiyorum.
Acaba İmamoğlu bu yakın ve yaklaşmakta olan tehlikenin
farkında mıdır bilmiyorum ama ben yine de buradan bir kez daha
uyarıda bulunmalıyım. Çünkü bildiği yoldan şaşmadan yürümesini ve
başarılı olmasını istiyorum.
Ona fikir verir gibi konuşacak ve aslında onu ‘bir
yerlere’ çekmek isteyenlere karşı özellikle dikkatli
olmalı.
***
Bu tehditlerden bence en büyüğü yakında Amerika’dan İstanbul'a
geliyor.
Oray Eğin sağlık sorunu görünümü altında İstanbul'a
geliyor. Ama asıl amacı farklı. New York’tan uğraştığı
yetmezmiş gibi bir de makamında bizzat uğraşacak yeni başkan
ile.
Bunu yazdığından biliyorum. İmamoğlu ile mülakat için
başvuracakmış.
Ben İmamoğlu’nun yerinde olsaydım kesinlikle vermezdim bu randevuyu
çünkü burada amacı mülakat filan değil asıl amacı İmamoğlu’nu bir
yerlere çekmek, onu başka işler yapmaya ikna etmek.
Onu ‘sola’ çekecekmiş buna kararlıymış böyle diyor köşe
arkadaşım.
O nasıl ki Türkiye’de başka uğraşılması gereken hiç bir siyasetçi
kalmamış gibi İmamoğlu’yla ben de köşe yazarlarımız arasında acil
uğraşılması gereken başka insan yokmuş gibi sadece onunla
uğraşıyorum.
Anlayacağınız ikimizde de bir davranış bozukluğu bulunuyor.
***
İlk önce Oray’ın sol derken neyi kastettiğini iyice anlamamız
gerekiyor.
Onun ki bir 'life style' solculuğu yani 'hayat tarzı'
solculuğu. İngilizcesini Oray daha iyi anlasın diye
yazdım.
Bu dünyada ne kadar arıza tip varsa işte onlara daha fazla özgürlük
verilmesinden ibaret bir solculuk onunkisi.
İmamoğlu bu çağrıya bir defa kulak verirse, bu tiplere daha fazla
özgürlük işine bir defa girerse bir daha bundan çıkıp belediyenin
normal insanlara götürmesi gereken işlerine fırsat bulabilmesi
imkansızdır.
Çünkü sevgili İstanbul'umuz, taşı toprağı altın olsun ama
arıza tip yetiştirmeye pek de elverişlidir.
Oray’ın istediği gibi bunların her bir kategorisine özgürlük ve
yaşam alanı sağlandığında arızası fazla olmayanların şehirde yaşam
alanı olarak bulabileceği bir tek nargile kafeleri kalacak. Oralara
da baştan normal girenler de bir süre sonra arıza olabiliyorlar
hepinizin bildiği üzere. Böylece eğer fırsat tanınırsa Oray’a,
İmamoğlu bir süre sonra nüfusu tamamen arıza insanlardan oluşan bir
şehre başkanlık etmek durumunda kalabilir.
***
Oray’ın bu solculuk anlayışı fazla Monocle dergisi okumaktan ve
o dergide anlatılanların Türkiye’de de olabileceğine inanmaya
başlamaktan kaynaklanıyor.
İstanbul'un biraz gayret edilirse Danimarka
veya Finlandiya'daki bir şehir gibi olabileceğine inanmaya
başladı Oray. Bu sizlere zararsız gibi gelse de aslında son
derece zararlı bir hastalık.
Tedavisi mümkün ama bunun için onun bir süre Türkiye’de kalması ve
lüks süpermarketler yerine halkın yaptığı gibi pazar yerinden
alışveriş yapması gerekiyor.
Oray ise halkı sadece eğer izlerse akşam haberlerinde televizyonda
görür. Bir defa bile metrobüse bindiğini sanmıyorum.
***
Hak ve özgürlüklerini savunduğu toplumsal kesimler gibi kendisi
de arıza olduğundan Oray ucuz domates ve biber derdinde olan halkın
modern bir solcu başkana sahip olduğunda birden pazarı terk
edip Monocle dergisinin editörü Tyler Brule gibi
davranmaya başlayabileceğini düşünüyor.
Bu Monocle dergisi bir defa İstanbul için gezi rehberi çıkarmıştı.
Rehberde halkın prensip olarak gitmediği ve ancak kanun hükmünde
kararname çıkarılırsa ve ancak gitmezse ceza alacağını düşünürse
gidip göreceği her yer mutlaka gidilip görülmesi gereken mekanlar
olarak sıralanmıştı.
Bu rehbere uyup gezdiğini benim bildiğim sadece üç kişi
bulunuyor. Biri benim diğerleri de Oray Eğin ve Ertuğrul
Özkök. Halkçılığımız ve solculuğumuz bundan ibaret
anlayacağınız.
***
Biseksüelken sonradan lezbiyen olan erkekler veya eşcinselken
cinsiyet değiştirip kadın olup çocuk sahibi olduktan sonra tekrar
eşcinsel erkek haline dönüşenlere daha fazla özgürlükler dışında
Oray’ın aynı zamanda yeşil bahçeler projeleri de var.
Apartman dairelerinde dahi sebze meyve yetiştirilecek bahçelerin
olduğu bir İstanbul istiyor.
Ben bu projeyi ilk kez duyduğumda umutlanmış ve destek vermeye
başlamıştım. Çünkü bu tür bahçelerin denenmiş en büyük yararı
kenevir yetiştirilmesine uygunluğudur.
Bu da benim İmamoğlu’na acil iletilmesini istediğim
projem.
İstanbul'un bence şu anki en büyük sorunu çeşitli kenevir
ürünlerinin serbestçe satıldığı ve tüketicilerin bunları
serbestçe tükettiği bir ortamın henüz bulunmamasıdır.
Oray bu öneri benden geldiği için kıskanıyor ve Monocle solculuğunu
anlattığı makalelerine çok yakışacağı belli olduğu halde bir tek bu
kenevir işine girmiyor.
***
Anlayacağınız tehlike büyük. Eğer Oray ile görüşmesi gerçekleşirse temmuz ayından sonra Ekrem İmamoğlu’nun pazar yerlerinde gezmeyi bırakıp bir LBGTQ nümayişinde ön saflarda yer almaya başlaması mümkün.