Habertürk yazarı Çetiner Çetin, ABD ile yaşanan "çuval" skandalının perde arkasını anlattı
Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri uzun yıllar etkileyecek olan "çuval olayı", takvimler 4 Temmuz 2003'ü gösterdiğinde yaşanmıştı. Gazeteci Çetiner Çetin, yaşananların perde arkasını yazdı. Olayın ardından ABD'li mevkidaşı ile Erbil'de görüşmeye giden Türk albayın duvarda asılı olan sözde "Büyük Kürdistan" haritasını fark etmemesi imkansızdı. Bu açıkça ABD'nin bölgede iplerini almak istemesine yönelik en önemli mesajdı.
Habertürk gazetesi yazarı Çetiner Çetin, 4 Temmuz 2003 çuval olayının perde arkasını anlattığı köşe yazısında, TBMM’de veto edilen 1 Mart Tezkeresi ile Türkiye-ABD arasındaki ilişkinin altüst olmaya başladığını ve ilişkilerde gelinen nokta itibariyle bozulmanın temelinin burada yattığını ifade etti. ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesi, TSK’nın bölgedeki barışı ayakta tutan konumu hakkında bilgi veren Çetin, 2003 yılına kadar bölgenin bir bataklığa dönüşmesinin önüne geçenin Türkiye olduğunu belirtti.
Çetiner Çetin, 4 Temmuz 2003 yılında Süleymaniye’de Amerikalı askerler tarafından 11 askerimizin alıkonulması esnasında yaşanan sürecin ayrıntılarına değinirken, Erbil ve Dohuk’taki askeri bürolarımızın çok büyük öfkeyle Ankara’dan talimat beklediklerini ama Harekat Komutanlığı’nın sessiz kalması sonucu Süleymaniye’ye 3.5 saat geç intikal ettiklerini söyledi. Çetin, dönemin harekat komutanın olaydan kısa süre emekli olarak bir Amerikan güvenlik şirketine bölge direktörü olarak işe başlamasına ve olay öncesinde Amerikalılarla ilişkileri koordine etmesi için görevlendirilen albay ise aynı yılın Ağustos ayında gerçekleşen askeri şurada generalliğe terfi ettirilerek başka bir göreve atanmasına dikkat çekti. Çetiner Çetin, Türkiye’nin iç-dış siyasetinde, ekonomisinde bugün yaşanan kırılganlıkların merkezinde eğer bozulan Türk-Amerikan ilişkileri varsa, bu olayın sorumluları sessiz kaldıkça neden bu noktaya gelindiğini anlamanın mümkün olamayacağını ifade etti.
İşte o yazı...
Tarih 4 Temmuz 2003… Irak’ın Süleymaniye kenti…
Yaklaşık 25 yıl ülkeye başkanlık eden diktatör lider Saddam Hüseyin ABD desteği ile devrileli henüz 4 ay bile olmamıştı. Saddam’ın devrilmesi ile Irak halkları sözüm ona özgürlüğüne kavuşmuş, demokratik bir düzene yelken açmıştı. Ancak gelecek vadeden bu ülkede 36 farklı ülkenin askerleri devriye geziyordu.
Çoğunun derdi kendi ülkelerinin petrol şirketlerine pazar arayışıydı. Yani maksat dünyanın en zengin petrol yataklarına sahip bu kadim Ortadoğu ülkesine açık bir ifadeyle “çökmekti.”
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 1996’dan beri başta PKK ile mücadele olmak üzere, ülkedeki Kürt grupların kendi aralarındaki kardeş savaşını engellemek ve Türkmenlerle Kürtlerin bir kavgaya girmemesi için Süleymaniye, Erbil, Dohuk ve Zaho kentlerinde istihbarı ve güvenlik faaliyetlerini sürdürüyordu.