Habertürk manşetten Zaman yazarına çaktı

Habertürk manşetten ve Fatih Altaylı da köşesinden Zaman yazarı Ali Bulaç'a yüklendi.

GAZETECİLER.COM-  Habertürk bugün manşetinden Zaman yazarı Ali Bulaç'ın son yazısında sert bir şekilde yüklendi.

Manşetine Bu kafayla çok kadın ölür başlığını yazan Habertürk, hem manşetinde hem de Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın köşesinden sert çıktı.

Spotta "Ali Bulaç, şiddetin nedenini kadının çalışmasına bağladı: Kadın çalıştığı için erkek fıtri (yaradılış) rolünü kaybedip cinayete itiliyor"  diyen gazete haberi ilk sayfasında ise şöyle sundu:

YUVA KURULMUYOR

"Kadının ilk görevi annelik ve ev hanımlığıdır. Kapitalist piyasa kadını ev dışına çıkarıyor. Erkek kışkırtılmış kadınla evlenmek istemiyor. Olan kadına oluyor. Yüz binlercesi iş, aş peşinde, yalnız kalıyor."

DEVLETLEŞİYOR

"Erkeğin fıtri rolünü kaybetmesi, onu vahşi cinayetlere sürüklüyor. Sonunda kadın devlete sığınıp kendini devletleştiriyor. Her eve polis tayin eder hale gelindi. Kadınların yediği acı meyvenin sonucu bu."

BULAÇ'A TEPKİLER

Peygamberimiz döneminde kadınlar ticarette, harpte görev almışlardı.  İslam ahlakına sahip insan şiddet yapmaz.

ALTAYLI DA TOPA SERT GİRDİ

Köşesinden "Evde otursunlar diye miydi onca mücadele?"
diye soran Altaylı, şöyle devam etti:

"TÜRKİYE'de kadınlar şiddete uğruyor, eziliyor, üzülüyor, öldürülüyor.Türkiye'nin "aydın" zannettiği adam ahkâmı kesiyor, çözümü buluyor.

Ali Bulaç diyor ki
: "Kadın çalışırsa, sosyal hayata girerse, gezerse, sokağa çıkarsa şiddete de maruz kalır, öldürülür
de, evlenecek kimseyi de bulamaz."

Bunu bu kadar kısa ve basit söylemiyor ama söylediği tam olarak bu.

Demeye çalışıyor ki: "Kadınlar çalışmasın. Gezip tozmasın.  Sokakta görülmesin. Dizini kırıp evinde otursun. Hayırlı bir kısmet beklesin."
Yoksa...
Yoksa dövülür, öldürülür...

Ali Bulaç'a sormak isterim.
Ne değişti de bu fikre geldiniz?

Yıllarca başını örten, inançlı kadınların eğitim-öğretim hakları için savaştı Türkiye'deki İslami düşünce sahipleri.
Kadınıyla erkeğiyle.

Haklıydılar da.
Şimdi ne değişti Ali Bey?

O kadınların eğitim haklarını niye savundunuz, üniversite bitirince evde oturup, dizlerini büküp koca beklesinler diye mi?

Sokağa çıkmasınlar, özgürce dolaşmayıp eve tıkılsınlar diye mi?
Ekonomik özgürlüklerini kazanmadan, "koca eline baksınlar" diye mi?

Peki Ali Bey, sizin bu "abuk" tavsiyelerinize uyan kadınların şiddete uğramayacağını mı zannediyorsunuz?