Günün muhabiri Fatih Altaylı

Köşe yazarı hatta başyazar hatta genel yayın eski yönetmeni muhabirlik yapar mı?..
Tabii yapar...
Yapmalıdır da...
Çünkü…
Hem haberi veriş üslupları klâsik haber yazım tekniğinden farklı.
Hem de verdikleri haberin analizini de yaparak okurlara da bir yorum kapısı açıyorlar.
Ama…
Bunu Türkiye'de yapan 4 genel yayın eski yönetmeni ve yazar var sadece.
Ertuğrul Özkök, Fatih Çekirge, Sedat Ergin ve Fatih Altaylı…

*

Bugünkü örneğim Fatih Altaylı…
Eğer fanatik ölçekli bir köktenci muhalifseniz; Altaylı’nın haber analizini okuduktan sonra, “oh beee… Ne biçim geçirmiş hükümete” diyeceksiniz…

*

Eğer fanatik köktenci iktidar yanlısı iseniz:
“Adama bak be… Hükümetimizi yıpratmak için TELEKOM’un üstüne gidiyor” diye Altaylı’ya öfkeleneceksiniz…

*

Makul, hükümetin doğrusunu alkışlayan, yanlışında ise “keşke öyle yapmasaydı” diyenlerdenseniz:
“Gazetecilik böyle olmalı. İktidarın da muhalefetin de doğru ya da yanlış yaptığını eğer aynı gazetecilerden öğrenirsek, sektöre ve gazetecilere olan inancımız artar” diye düşüneceksiniz.

*

Altaylı’nın bugünkü HaberTürk’te “Derenin taşı ile derenin kuşu” başlığı altında yayımlanan makalesi, “Mükemmel bir gazetecilik” örneği.
Amaç iktidarı eleştirmek ya da muhalefetin eline koz vermek değil.
Amaç, geçmişte (Mutlaka iyi niyetle) yapılmış bir yanlışlığa dikkat çekmek.
Bundan sonra yapılması muhtemel böylesine büyük özelleştirmelerde aynı hatanın bir daha yapılmaması konusunda Devlet’i ya da yetkilileri uyarmaktır.

*

Basın yayın mekteplerinin ilk açılışından beri gazetecilere öğretilen işte bu gazeteciliktir.
Bu gazeteciliğin günümüzde “unutulmuş” olması ise; “Günün Muhabiri” seçtiğim Fatih Altaylı’nın haber analizini daha da değerli kılmaktadır.