Günün köşe yazarı Taha Akyol

Yeni Şafak'ta yaşanan kargaşanın üzerine kaleme aldığı yazı ile medyanın ana sorunlarını dile getiren Taha Akyol, yaptıkları tespitlerdeki sosyolojik derinlik ile günün köşe yazarı olmayı hak ediyor.

Yeni Şafak'ta yaşanan yol ayrımları ile birlikte gündeme gelen medyadaki son durum üzerine Kemal Öztürk'ten Hilal Kaplan'a, Ersoy Dede'den Özlem Albayrak'a birçok yazar konuştu veya yazdı. Fakat en çok konuşulan konulardan biri de Fatma Barbarosoğlu'nun açıklamaları oldu. 

Sosyolojik tespitlerle birlikte konuyu ele alan Taha Akyol ise Barbarosoğlu'nun açıklamaları üzerinden medyanın siyasileşmesini eleştirdi. 

Siyasileşen medya ve STK mantığını ele alan Akyol, şu ifadeleri kullandı:

"Genelde sorun; matbaa ve okuryazarlıkta çok gecikmiş, ‘okur’ olmadan ‘seyirci’ haline gelmiş olmamızdır. Fakat Türkiye’de Tanzimat’tan itibaren yüksek seviyeli fikir hareketleri geleneği de vardır. 1990’larda da Türkiye liberalizm, sosyal demokrasi, muhafazakarlık, İslamcılık kavramları etrafında seviyeli tartışmalar yapıyordu.

Bu fikir zenginliği AK Parti döneminde de bir süre devam etti. Ama utuplaşma ve medyanın siyasallaştırılması arttıkça fikirler de kurudu… Fikirler siyasi araç düzeyine düştü.

Yıllarca parlamenter sistemi savunanlar, bir gecede siyaset değişince başkanlık sistemini savunabiliyor. Kahraman diye yüceltilenler, bir anda hain ilan ediliyor.

Bir konjonktürde “eyalet sistemi”ni savunanlar, siyaset değişince “üniter devlet”i savunuyor!

Siyaset zihinlere böylesine hükmediyor…

Seviyeli fikirleri, analizleri, hatta objektif haberleri ancak sayıları çok azalmış yayın organlarında, haber sitelerinde bulabiliyoruz.

AK Partili Aydın Ünal’ın, Yeni Şafak’tan ayrılmadan önce yazdıklarını hatırlıyor musunuz:

“Medya ve sosyal medyadaki yeni düzenin AK Parti’ye faydadan çok risk getirdiğini de artık görmemiz lazım. AK Parti tabanı dahi haberleri muhalif kaynaklardan öğrenmeye çabalıyor.” (19 Kasım 2018)

...

Elbette her ülkenin ve demokrasinin siyasete ve siyasetçilere ihtiyacı vardır. Fakat bağımsız fikirler, değerler, sanat ve edebiyat akımları, çeşitli alanlarda STK’lar da olmalı, hatta çok güçlü olmalıdır.

Fikir ve ifade hürriyeti sadece siyasi mücadeleler için değil, bağımsız fikir hareketleri için de zaruridir.

Siyaset hayatın bütünü değildir. Hayatın kalitesi zengin ve kaliteli fikir ve sanat hareketleriyle yükselir.

Aksi halde Barbarosoğlu’nun dediği gibi hayattan kopuyorlar işte.

Sorun muhafazakar medyaya özgü değil; aşırı siyasallaşma bütün fikir hareketlerinde kaliteyi aşağıya çekiyor.

Konuyu ele alış biçimi ve derinliği nedeniyle Taha Akyol, günün köşe yazarı olmayı hak ediyor.