Gül'ü mü, yoksa Erdoğan'ı mı tercih etmeli?

Türkiye, Ortadoğu’da sıradan, düşmanlarının sayısı dostlarından çok olan bir ülke artık…

ADNAN BERK OKAN

“Özal cesurdu, Erbakan cesurdu, Erdoğan cesur…
Ama Gül cesur değil” 
diyor Ahmet Hakan.
Doğru…
Özal cesurdu…
Cesur olduğu için hiç ölçmeden biçmeden, Birinci Körfez Savaşı sırasında “bir koyup üç alacağız” dedi…
Ama…
Rahmetli Sakıp Sabancı’nın dediği gibi, “üçün birini aldık”…
Erbakan cesurdu
, doğru…
Cesur olduğu için yüz yıl önce, kanunla yasaklanan kıyafetleri giymiş şeyhleri, hacıları, hocaları başbakanlık konutunda konuk etti
Ama…
Askeri muhtıra ile arkasına bile bakmadan istifa etti başbakanlıktan…
Türkiye’ye en az beş yıl kaybettirdi…
Erdoğan cesur tabii ki…
Hem de ne cesaret…
İsrail Cumhurbaşkanı’nın kolunu morartacak kadar sıkarak “van minüt!” çektikten sonra “senin devletin katil devlet!” deyip stüdyoyu terk edecek kadar cesur…
Suriye diktatörüne etmedik hakaret bırakmayacak kadar cesur
 hem de…
Ama…
Türkiye, Ortadoğu’da sıradan, düşmanlarının sayısı dostlarından çok olan bir ülke artık…
Üç günlük Mursi bölgenin yeni yıldız lideri..
O kadar ki adamın yıldızlaşması Erdoğan’ı öfke küpü yaptı…
Artık dizi film yapımcılarıyla kavga diyor…
Gül’e gelince…
Doğru…
Hiç cesur değil…
Hatta çok hesapçı…
Ama…
Ne cumhurbaşkanlığı ne başbakanlığı ne de dışişleri bakanlığı döneminde Türkiye’ye bir şey kaybettirdi…
Hem de ne maddi ne itibarî…
Şimdi de sorayım bakayım:
Sakin, hesapçı, hesaplı, kavgadan, hır gürden nefret eden “korkak”(!) Gül mü?..
Cesaretli ama kazandırdıklarının yanında çok şeyler de kaybettiren Özal, Erbakan ve Erdoğan mı?..

adnanberkokan@gmail.com