Gülse Birsel'in komik dizi yapmak için şartı var!..

Referandum süreciyle ilgili kendi anti-trol kampanyasını başlatan Gülse Birsel yeni bir "Avrupa Yakası" için ise şart koştu...

"Avrupa Yakası" ve "Yalan Dünya" gibi popüler komedi dizilerine imza atan Hürriyet gazetesi yazarı Gülse Birsel'in yeni bir komik dizi daha yapmak için şartı var...

Referandum süreciyle birlikte başlayan "evet" ve "hayır" kampanyalarını beğenmeyen Gülse Birsel, referandumla ilgili kendi kampanasını başlattı...

ANTİ-TROL KAMPANYA

"Zaten siyasetten sıkılmış bir mizahçıyım. Birleştirici, bütünleştirici, anti-trol kampanyamı bugün başlatıyorum" diyen Gülse Birsel, sloganlarını da şöyle sıraladı:

“Ben kalender meşrebim, evet-hayır aramam!”

“Bir ihtimal daha var, o da ‘belki’ mi dersin?”

“Bu işler kısmet işi”

“Su akar yolunu bulur..”

"SİZE KOMİK DİZİ YAPACAĞIM..."

Kampanyalardaki itiş kakış şeklinde yapıldığını belirten Gülse Birsel, "Şşşt... Birbirinize bağırmayı, kavga etmeyi bırakıp kardeş kardeş oturursanız size yine komik dizi yapacağım bak!" sözü verdi...

Bu gidişle hiç bir zaman yapamayacak gibi olsa da!..

İşte Gülse Birsel'in o yazısı:

EVET HAYIR FARKETMEZ, SAĞLIKLI OLSUN DA!

‘EVET’çilerin de ‘Hayır’cıların da sloganlarından, trollerinden gına geldi.
İki kampanyayı da beğenmiyorum. Birisi konudan alakasız, safları sıklaştırıyoruz bakış açısı, diğeri dağınık, güçsüz. Sonuç olarak hiçbiri içeriğe pek dokunmadığı gibi, ‘Evet’çiler-‘Hayır’cılar diye bizi iki kampa ayırmaya meraklıların değirmenine su taşıyor.

Ben referandumla ilgili kendi kampanyamı yapacağım.

Zaten siyasetten sıkılmış bir mizahçıyım. Birleştirici, bütünleştirici, anti-trol kampanyamı bugün başlatıyorum.

Slogan adaylarım şöyle:

“Ben kalender meşrebim, evet-hayır aramam!”
“Bir ihtimal daha var, o da ‘belki’ mi dersin?”
“Bu işler kısmet işi”
“Su akar yolunu bulur”

Nasıl? Bence iyi. Zira şu an ikiye bölünmüş ve birbirlerine gıcık olsunlar diye arkadan ittirilip fişteklenen bir milletin, bir ortak müşterek bulmaya ihtiyacı var. Ama mesela bu ortak müşterek, yakın zamana kadar her gün 20 defa kullandığımız, tatlı, kaderci, iyi niyetli, ümitli “Hayırlı olsun” cümlesi bile olamıyor.

Niye? O bile siyasi bir anlam kazandı. Bir kesimin sloganı, diğer kesimin yasaklı tümcesi oldu, bin yıllık “Hayırlı olsun!”

Peki ne diyelim? “C hiçbiri!?”

“Evet-hayır fark etmez, sağlıklı olsun da!” nasıl?

“O zaman dans!” desek? Bu milletin el ele tutuşmasına vesile olur mu acaba?

Ne diyeyim de şu millet birbirine düşman olmayı bıraksın bilmiyorum.

Şşşt... Birbirinize bağırmayı, kavga etmeyi bırakıp kardeş kardeş oturursanız size yine komik dizi yapacağım bak!

Hadi bakayım.