Gülse Birsel'den Abdülkadir Selvi'ye sitem: Mizahımı çaldın!

Tartışma programlarındaki ekran yüzlerinin içindeki favorilerini ilan eden Gülse Birsel, ardından Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin vazgeçilmezi olduğunu açıkladı.

GAZETECİLER.COM - Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ın geçen hafta kaleme aldığı ekran yüzleri analizi medya kulislerinde etkisini sürdürüyor.

Gazetesindeki köşedaşı Gülse Birsel de bugün Ahmet Hakan'ın analizini bir adım daha ileri götürdü ve tartışma programların bağımlısı bir seyirci olarak favorilerini açıkladı.

FAVORİLERİNİ İLAN ETTİ

"İsmail Saymaz, Levent Gültekin, Aslı Aydıntaşbaş ve Hayko Bağdat. Herhangi birini görürsem o kanalda takılıp kalıyorum
" diyerek favorilerini ilan eden Gülse Birsel, ardından Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin vazgeçilmezi olduğunu açıkladı.

Selvi'yi beyaz Türklere karşı küskünlüğü, deri çantasında taşıdığı dökümanları, alaycı bir laf duyduğundaki hassas halleri ile kendi yazdığı karakterlere benzeten Birsel, "Hatta bazen "Abdülkadir Selvi'yi ben mi yazıyorum?" diye şüphelendiğim oluyor. Mizahımı çaldın Selvi!" demeyi de ihmal etmedi:

İşte Gülse Birsel'in Abdülkadir Selvi'nin dayanılmaz cazibesi başlıklı yazısından çarpıcı bir bölüm:

HERHANGİ BİRİNİ GÖRÜRSEM O KANALDA TAKILIP KALIYORUM

Ekranın yeni starları artık televizyon tartışmacıları. Geçen gün Ahmet Hakan güçlü ve zayıf taraflarıyla tartışmacıları karşılaştıran iki yazı yazdı.

Son günlerde bu programların bağımlısı bir seyirci olarak favorilerimi açıklıyorum:

Star isimlerim İsmail Saymaz, Levent Gültekin, Aslı Aydıntaşbaş ve Hayko Bağdat. Herhangi birini görürsem o kanalda takılıp kalıyorum. Ama listemin bir numarası, başka bir yönden vazgeçilmezim, tek isim: Abdülkadir Selvi!

"İçeriden" aldığı bilgilerin ilginçliği ve çalışkanlığı filan tamamdır. Ama mesela tartışmada gerekecek tüm dokümanı önceden tahmin edip pankart olarak yanında taşıması olağanüstü değil mi?

BÜTÜN BASIN ARŞİVİ DERİ ÇANTASINDA

Karşısındaki bir tez mi ortaya atıyor, Selvi muhakkak karşı tezi (tam kanıtlamasa da) destekleme ihtimali olabilecek bir gazete kupürünün, büyütülüp kartona yapıştırılmış fotokopisini çat çıkarıyor ortaya! İnternet gibi adam!

Bütün basın arşivi dev fotokopiler olarak deri çantasında. Onun fikrini çürüten bir çıkış veya alaycı bir laf duyduğundaki o hassas halleri, ah, paha biçilmez... O gözlerini kâğıtlarına doğru kaçırıp, küsmüş ifadeyle "Aah ah, tabii tabii, sen konuş bakalım" gibilerinden içini çekerek başını aşağı yukarı 30 saniye kadar sallaması...

PROGRAM TEKRARLARINI BEKLİYORUM

Allah'ım o sitemli afra tafrayı görmek için gece ikiye kadar program tekrarı beklemişliğim var! O alınganlığı, beyaz Türk ekürisinden gördüklerine "Sizden değilim diye beni aranıza almıyorsunuz" küskünlüğü bana birini hatırlatıyor ama kimi! O kadar tanıdık. Müthiş bir ilham kaynağı. Hatta bazen "Abdülkadir Selvi'yi ben mi yazıyorum?" diye şüphelendiğim oluyor. Mizahımı çaldın Selvi!