Gülse Birsel Yalan Dünya bitiyor diye sevindi ama...
İşte "kitap okumak gibi özlediğim basit şeyleri yapabileceğim için dizinin bitmesinden kişisel olarak memnunum" diyen Birsel'in yazdıkları
Aaldıırma, delii gööönlüüm... isimli köşe yazısında Gülse
Birsel, Yalan Dünya dizisinin bitişi üzerine yazdı. Dizinin
bitmesinden senarist ve oyuncu olarak memnun olduğunu ancak
izleyicilerin konuya ilginç bir şekilde yaklaştığını anımsatan
Birsel "Ve bir komedinin final yapıyor olmasından daha
derin ve hüzünlü bir alt metni başka sebepleri var."
yazdı.
İşte "kitap okumak gibi özlediğim basit şeyleri
yapabileceğim için dizinin bitmesinden kişisel olarak
memnunum" diyen Birsel'in yazdığı o bölüm:
"Yalan Dünya bitiyor, evet. Planladığımızdan biraz erken oldu, hayalkırıklığı yaşadık, gelecek planlarımız aksadı, vesaire.
Ama kişisel olarak, 90 bölüm sonra artık bilgisayar başında sabahlamayacağım, bölüm yetiştirme ve reyting stresi yaşamayacağım, arkadaşlarımı görmek, kitap okumak gibi özlediğim basit şeyleri yapabileceğim için memnunum. Beyni nadasa yatırıp yeni hayaller kuracağım için de.
Ancak... Koskoca dünyadaki bu küçücük gelişme bana başka şeyler fark ettirdi. Üzülen seyircilerin yazdığı yüzlerce mail ve yorumda benzer karamsar duygular var:
"Zaten Türkiye'de bütün güzel şeyler
bitiyor.";
"Zaten ülkenin geldiği bu durumda sürpriz olmadı.";
"Zaten birkaç nefes alanımız kalmıştı, onlar da
gidiyor."
Zaten, zaten, zaten... Daha da trajiği, "Türkiye
kahkahasını kaybetti" diyor birçok seyirci. Ne acıklı
cümle!
Altındaki mana sadece Yalan Dünya'nın, Arkadaşım Hoşgeldin gibi komedi programlarının bitirilmesi değil bence. Zira televizyon nedir ki? Hatta Sersem Kocanın Kurnaz Karısı oyunundaki Fasulyeciyan'ın dediği gibi "Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır."
Korkarım "Kahkahamızı kaybettik", ülkede azımsanmayacak bir kesimin ruh halinin ifadesi. Ve bir komedinin final yapıyor olmasından daha derin ve hüzünlü bir alt metni, başka sebepleri var.