Gülerce'nin yanıtı telefonla geldi

Ahmet Hakan'a Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin yanıtı köşeden değil telefonla geldi.

GAZETECİLER.COM - Başbakan Erdoğan'ın Türkçe Olimpiyatlarının finalinde yaptığı "dön" çağrısı ve ardından Fethullah Gülen'in yanıtı Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ile Zaman yazarı Hüseyin Gülerce arasında ilginç bir tartışmaya neden oldu.

AHMET HAKAN NE YAZMIŞTI?

Hüseyin Bey...
- Siz “Özel Yetkili Mahkeme’ye dokunamazsınız” dediniz.
- Başbakan da “Devlet içinde devlet olmaz” dedi.
Ve başladınız kavga etmeye...
Karşılıklı demeçler, makaleler, hamleler falan...
Yani kimse çıkarmaya çalışmadı bu kavgayı, siz kendiniz çıkardınız. Hüseyin Bey, söyler misiniz lütfen, neden kendi başlattığınız kavgaya sahip çıkma civanmertliğini göstermek yerine “Bizi kavga ettiriyorlardı” diyerek suçu başkalarına atmayı tercih ediyorsunuz?
Neden yapıyorsunuz bunu?

Gülerce'ye köşesinden seslenene ve "kendi başlattığınız kavgaya sahip çıkma civanmertliğini göstermek yerine “Bizi kavga ettiriyorlardı” diyerek suçu başkalarına atmayı tercih ediyorsunuz?" diyen Ahmet Hakan'a yanıt köşeden değil telefonla geldi.

Hürriyet yazarı bugün köşesinden o telefon görüşmesini bakın nasıl yazdı:

YANIT TELEFONLA GELDİ

"Zaman yazarı Hüseyin Gülerce aradı:
Dedi ki:
“Şu anda bir gazete bayiindeyim. Gazete bayii benim talebemdir. ‘Hocam bugün Ahmet Hakan yine size çatmış’ dedi, ben de onun üzerine arıyorum seni”.
Gülerce’ye şöyle dedim:
“Telefona alabilir miyim gazete bayii talebenizi?”
Verdi.
Selam faslının ardından gazete bayiine şöyle dedim:
“Eleştiri, itiraz, tartışma meşrudur. Buna çatma denmez. Bundan hayır doğar”.
Gayet uygar bir karşılık verdi.
“Bütün fikirler bir olursa güzellik olmaz” dedi.

İTİRAZLARINI ANLATTI, DİNLEDİM VE SORDUM

Gülerce ile konuştuk.
Yazdıklarımla ilgili itirazlarını anlattı.
Dinledim.
Sonunda kendisine şu soruyu sordum:
“Siz kendi görüşlerinizi yazıyorsunuz, hükümet kanadına bağlı isimler de size itiraz ediyorlar. Yani iki taraf tartışıyorsunuz. Tartışma bir yerde tamamlanınca da ‘aramızı açmaya çalışıyorlar, fitneciler var’ diyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu? Kim bu fitneciler?”
Gülerce yanıt verdi:
“Hükümetin bazı uygulamalarını eleştirmek benim en doğal hakkım. Sonuçta medeni bir tartışma yapıyoruz. Benim durduğum bir yer var, bir çizgim var. Bu çizgiden eleştiriler yapıyorum. Bana itiraz edenler de cevap veriyorlar. Burada bir fitne yok. Buraya kadar her şey normal... Benim ‘fitne’den kastım şu: Bu tartışmadan yola çıkarak ‘hükümet / cemaat kavgası var’ denmesi... Tartışmanın istismar edilmesi... Ben buna itiraz ediyorum”.

BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ ANLADIK

En sonunda...
Birbirimizi daha iyi anlamış olarak kapattık telefonu.

53057h