Gülerce'den ODA TV'yi çıldırtacak yorum
Zaman'ın etkin ismi Hüseyin Gülerce, Soner Yalçın'ın gözaltına alınmasıyla ilgili tepkilere öyle bir yorum getirdi ki...
Soner Yalçın'ı "tetikçi" ilan etti.
Medyadaki tepkileri de "tetikçiyi vermek istemiyorlar" diye yorumladı...
İşte Gülerce'nin yazısından bazı bölümler:
Oda TV olayındaki tedirginlikleri, Soner Yalçın'la
ilgili değil. Tetikçiyi vermek istemiyorlar.
Soner Yalçın gazeteciymiş.
Kin ve nefret peşinde koşana gazeteci mi
denir?
akın Oda TV'ye. Sadece kin, nefret, ırkçılık var. Benim Habertürk
TV'ye yaptığım konuşmayı cımbızlayıp, çarpıtıp haber yaptılar.
Arkasına da tam 400 tane "okuyucu yorumu" diye küfür, hakaret,
tehdit koydular. "Oktay abi"lerinin ahlaksız laflarını sıraladılar.
Sonumuzun kötü olacağını, keserin dönüp bizi
keseceğini yazdırdılar. Bayat Ergenekon taktikleri ile
kimisi kendini Alevi diye tanıtıyor, kimisi ülkücü olduğunu
söylüyor ama tek şey yapıyorlar; kin, nefret, düşmanlık,
intikam kusuyorlar... Çünkü internet andıcı kadroları hâlâ
çalışıyor. Belli merkezlerden sürekli organize e-mailler
atılıyor.
ERGENEKON'UN KARANLIK ODASI
MI?
Oda TV Ergenekon'un karanlık odası mıdır, değil
midir onu ben bilemem. Ama karanlık mahfiller buz gibi işin
içinde.
Basın özgürlüğü deyip meseleye o açıdan bakan iyi
niyetli meslektaşlarıma da iki laf söyleyeyim: Kin ve
düşmanlığı tahrik etmek, nefret suçu işlemek, basın özgürlüğü
müdür? Oda TV'deki tamtam seslerini neden duymuyorsunuz?
İnsanlara ailelerinden, çoluk çocuklarından aşağılık iftiralarla
vurmalara, hedef göstermelere, gözlerinizi neden kapatıyorsunuz?
Hani özel hayat vardı? Hani siz bu konuda çok duyarlıydınız? Niye
bu konuda susuyorsunuz? Hele o, Oda TV'nin nasıl bir site olduğunu
hatırlattıkları için, kendinden olmayan yazarlara utanmadan
"leş kargaları" diyen arkadaş... Sana da kalkıp
"uyanık çakal" deseler, hoşuna gider mi?
Vesayet rejimi biterken bu ne telaş, bu ne panik böyle...
Yazının tamamı için