Gülen cemaati iktidarı yıkacak güçte mi?
Sorunun cevabını Hasan Cemal veriyor. Fethullahçılardan bir çok tanıdığı olduğun söyleyerek demiş ki;
GAZETECİLER.COM - Fethullah Gülen cemaati polis ve yargıda
örgütlendi mi?
İktidarı devirecek güçleri var mı?
Ya da Ahmet Altan'ın deyimiyle;
"Cemaat iktidarı devletten sürebilir mi?"
Son günlerin popüler "cemaat" tartışmasına Milliyet yazarı Hasan
Cemal, "Ben Gülen Cemaati'nin, günlük deyişle Fethullahçılar'ın
gücünü gayet iyi bilen biriyim." diyerek katıldı.
Ardından "Fethullahçılarla" ilgili şu yorumlarını aktardı;
"Hem güçlü, hem becerikli olduklarını rahatça
söyleyebilirim. Nereden mi biliyorum bunu? Futboldan. Evet
öyle. Yurtdışındaki organize halleri çok iyidir.
2008 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası'nı izliyordum. Türkiye yarı
finale kalmış, Basel'de Almanya'yla oynayacaktı. Oteller,
pansiyonlar doluydu. Yer bulamıyordum. Cemaatten bir meslektaşımı
aradım, derdimi anlattım. Çok geçmedi cep telefonum çaldı, birkaç
saat içinde yatacak yer bulunmuştu Basel'de..."
BEYAZ TÜRKLER DE PENSİLVANYA'YA
GİDİYOR
Başka nerden biliyorum cemaatin gücünü?.. Büyük iş
dünyasından, 'beyaz Türkler'den bazı ünlü
isimlerin zaman zaman Amerika'ya, Fethullah Hoca'ya
yaptıkları ziyaretlerin de cemaatin gücü konusunda fikir verdiği
söylenebilir.
(...) Peki,
yargı ve polis ne oluyor?
Cemaatin devlet içinde, özellikle yargı ve poliste
güçlendiği, bazı kritik noktalarda son derece etkili
olduğu konusunda fazla kuşku yok.
Özellikle 'askeri vesayet'in geriletilmesinde, yani Ergenekon ve
Balyoz'da doğrularıyla yanlışlarıyla çok etkili roller
üstlendikleri de malum...
Polis ve yargıdaki Fethullahçılar, KCK operasyonlarıyla birlikte
son 'MİT olayı'na kadar uzanan bir başka kritik -ve bence
yanlış olan- rolü Kürt sorunu ve PKK konusunda
oynadılar.
Evet, bu yanlıştı.
Ama Başbakan Erdoğan'a karşı bir 'yargısal darbe
girişimi' sayılabilir miydi bu soruşturma girişimleri?
Bu abartılı bir bakış açısı.
Fazla komplo kokuyor.
ERDOĞAN'I RAHATSIZ EDİYOR
Peki, cemaatin özellikle yargı-polis ikilisinin devlet içindeki
gücü Ak Parti iktidarını, Başbakan Erdoğan'ı rahatsız
etmiyor mu?
Öteden beri ediyor. Balyoz davasındaki bazı gelişmeler ya da İlker
Başbuğ olayı Tayyip Erdoğan'ı rahatsız etmedi mi? Ettiği konusunda
kuşku yok.
Erdoğan son milletvekili seçimlerinde cemaatin Ak Parti
şemsiyesi altında Meclis'e fazla girmesine çizgi çekti
mi?
Çekti hem de ciddi şekilde...
Ankara'da, 'iktidar içi mevzilenmeler'de hükümet cemaati
frenliyor mu? Fazla söz hakkı elde edecekleri kritik
noktalara gelmelerini engelliyor mu?
Evet öyle.
Bu da cemaat çevrelerini hiç kuşkusuz rahatsız
ediyor.
CEMAAT İKTİDARI DEVLETTEN SÜREBİLİR
Mİ?
Şu bir gerçek:
Cemaat, Erdoğan'ın kolunu bükemez. Böyle bir gücü yok.
Ayrıca cemaat iktidarla, Erdoğan'la kavga etmek de
istemez.
Öte yandan, Erdoğan'ı icraatları konusunda bazı açılardan yetersiz
gören ve eleştiren bir cemaat var. Ama bu konularda da soğukkanlı,
eski deyişle teenni içinde hareket etme eğilimi ağır basıyor cemaat
odaklarında...
Cemaat 'kavga'dan yana değil.
Özellikle 'devlet'le...
Anlaşılan o ki:
Erdoğan şu sıralar çizgiyi çekiyor, cemaat de fazla
ses etmiyor.
Cemaat bu ülkede devleti ele geçirebilir mi?
Böyle bir niyeti var mı, bilmiyorum, pek ihtimal de vermiyorum.
Ayrıca, cemaatin devleti ele geçirebilecek böyle bir gücü
olduğunu, olabileceğini de sanmıyorum.
Şunun altını çizmek isterim.
Benim cemaatten tanıdıklarım demokrasiyi genel
olarak benimsemiş insanlar...
Son söz:
Kimse benim Gülen Cemaati uzmanı olduğumu falan
sanmasın. İzlenimlerimi notlar halinde şöyle bir
özetlemeye çalıştım, o kadar.
Yazının tamamı için tıklayın