'Görgüsüz Müslümanların ibadet arsızlığı'
Sevgili meslektaşlarımızdan biri ve hem de bir dönem Ak Parti milletvekilliği de yapmış olan Mehmet Ocaktan bu ayıbı yaptı…
ADNAN BERK OKAN
Yazımın başlığının çok çirkin olduğunu
biliyorum...
Ve tabii ki bütün
Müslümanların böyle bir başlıktan incineceğini
de…
Ancak amacım Müslümanları kırmak, üzmek,
incitmek değil...
Az sonra eleştireceğim bir meslektaşımın attığı başlığın da
başkalarını ne kadar incitmiş olabileceğine karine göstermek
amacını taşıyorum...
O halde uzatmadan hemen
ibadet eden etmeyen bütün Müslümanlardan özür dileyip
gerekçemi söyleyeyim…
İslâmiyet’i savunmak Yahu “din” dediğiniz şey Nasrettin Hoca’nın baklavası gibidir… Hani komşunun biri Hoca’ya, “Hocam şimdi yanımdan biri geçti elinde bir tepsi baklava vardı” deyince Hoca “bana ne?” der; komşu “ama baklava sizin eve gidiyordu” deyince de “sana ne?” diye verir ya cevabını; o hesap… Yahu isteyen içer, isteyen içmez sana/size ne?.. “Günah benim sevap benim kime ne?” demiş ya Kul Nesimi aynen öyle… Ama işte şu Mehmet Ocaktan gibiler oldukça, şu güzelim İslâmiyet’i savunmak bile çok zor… |
Ey güzel insanlar!..
İnananıyla, inanmayanıyla; abidiyle, içkili insanları ajan gibi
izleyen zabitiyle bütün Müslümanlar!…
İslâm dini, “hoşgörü”
dinidir…
Ve işte bu hoşgörü dininde “ırk”
ve “ırkçılık” olmaz…
Birilerinin zaaflarıyla alay etmek ise
günahtır...
Haliyle Türk’ün Beyaz’ı da olmaz
Esmer’i de olmaz; Çikolata
renklisi veya Sarısı da olmaz…
Ve olmayınca;
olmayan, olmaması gereken bir ırkın bir bölümüne hem
“beyaz” hem de “görgüsüz” demek
günahtır…
Ayıptır…
Aşağılayıcı olduğu için “suçtur” da…
Ama…
Sevgili meslektaşlarımızdan biri ve hem de bir dönem Ak
Parti milletvekilliği de yapmış olan Mehmet
Ocaktan bu ayıbı yaptı…
Günaha girdi…
Suçu işledi…
Nasıl mı?..
“Görgüsüz Türklerin şarap şişesindeki ufku” başlığı
altında yayımlanan makalesiyle…
Yok efendim;
Bütün Türklere "görgüsüz" demek
değil tek ayıbı ve günahı...
Bir de onların kimilerini "Beyaz Türk" diye
sınıflandırırken alkollü içkilere düşkün olduklarını iddia ederek
onlarla alay etmesi daha ayıp, daha günah..
Okumamış olanlar için hem anlatayım ve hem de Mehmet
kardeşin neden ayıp ettiğini veya günaha girmiş
olabileceğini belirteyim:
|
Efendim;
Bildiğiniz gibi; THY
yurt içi hatların bazılarında içki servisini
yasakladı…
Bu hatlar kamuoyumuzun “mutaassıp
Müslüman” halkın daha ağırlıklı yaşadığı iller olarak
bilinen şehirlerimiz…
Pardon…
Bu arada
unutmadan şerhimi düşeyim…
Yurt dışı hatlarda
“benim hava sahama girildiğinde içki servisi
istemiyorum” diyen veya “benim havaalanıma uçarken
tayyarede içki olmasını kabul etmiyorum” uyarısını yapan
bir ülkeye uçarken içki servisi yapılmamasına (yasağa) söyleyecek
sözüm yok…
Bu durumda içki servisi yapmak yerine o
ülkeye uçmayı tercih eden yönetici başımın tacıdır…
Kardeşim Mehmet;
sana ne
insanların inançlarından ya da
inançsızlıklarından?..
Sen iman zabiti
misin?..
Senin Peygamberine bile verilmeyen
“yasaklama” eylemini sen nasıl
yaparsın?..
O Peygamber ki sadece
“tebliğ” etmekle görevlendirilmiştir ve senin öyle
bir “yetkin” de yoktur, olamaz
da…
Eeeee…
Buna rağmen, yani
“tebliğ” ve “tahrîm” yetkin bile
yokken sen hem de “Laik” bir devletin sermayesiyle
ve laik kanunlara uygun olarak kurulmuş bir
şirkette yurt içinde (yani yurttaşlarının bir bölümünün aldıkları
hizmetten vazgeçilmesini istemediği bir ülkede) bu yasağı hangi
hakla uygulayabilirsin?..
Haaaa....
“Uygularım elbette” diyorsan eğer, senin yaptığının daha
önceki kimi kökten laikçi geri zekâlıların, “namaza giden
az olduğu için camiyi kapattık” deyişlerinden ne farkı
var?..
Amman ha!..
Sakın ola “onlar camiyi ben içkiyi yasaklıyorum
ama” falan deme…
Senin için camidir kutsal olan, onun için birkaç duble içerek
yolculuk yapmak yolculuk ritüelidir…
Yahu seks bile içinizde kimi hocalar tarafından
“ibadet” olarak tanımlanırken sen nasıl olur da
“içki içmek istiyorum” diyen veya alkollü içkilere
yasak getirilmesini eleştirenlerle alay edersin?..
Sana ne kardeş?..
Size ne?..
Bize ne?..
Ey güzel dostlar!..
Muhammed İkbal, Mehmet Ocaktan’ın bugünkü yazısını
okusaydı bir kere daha şöyle
derdi:
“İslâm’ın kurtarıcı yüce değerler
sistemi olduğunu anlatacaksak eğer başkalarına; o insanlara ilk
önce bizim Müslüman olmadığımızı
söylemeliyiz”…
Belki de şöyle
derdi:
“İslâm’ın kurtarıcı yüce değerler
sistemi olduğunu eğer Mehmet Ocaktan anlatacaksa başkalarına; o
insanlara ilk önce Ocaktan’ın Müslüman olmadığını
söyleyiniz”…
adnanberkokan@gmail.com