Gezi olayları reklamcıları nasıl etkiledi?
Milliyet yazarı Fatoş Karahasan, köşesinde Gezi Parkı'nda başlayan ve tüm Türkiye'ye dalga dalga yayılan olaylardan reklamcıların aldığı dersleri yazdı.
GAZETECİLER.COM
- "Siyasi ortamın gerginliği, özellikle
İstanbul, İzmir ve Ankara gibi tüketimin lokomotifi olan
kentlerdeki tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor." diyen
Milliyet yazarı Fatoş Karahasan, köşesinde Gezi Parkı'nda
başlayan ve tüm Türkiye'ye dalga dalga yayılan olaylardan
reklamcıların aldığı dersleri yazdı.
"AVM'lerdeki mağazaların çoğu iş yapamadıklarından şikâyetçi. Yaz aylarında İstanbul'a büyük canlılık getiren pek çok konser ve festival iptal edildi. Sinemaya gidenlerin sayısı düştü. Restoranlar boşaldı. Yabancı basında yer alan çatışma haberleri, ülkemize gelecek yabancı turistleri kaygılandırıyor. İptallerin başladığı haberlerini okuyoruz. Dileriz, yaza doğru ortam sakinleşir, turizm sektörü büyük bir yara almaz."
Siyasi ortamdaki gerginliğin sürmesi, ekonomimizin genelinde olduğu gibi, reklam sektöründe de taşların yerinden oynamasına neden olabilir.
Malum, reklamverenler pazarlama bütçelerini satış ve kârlılık rakamlarına göre belirliyor. Her iki - üç ayda bir de, gelecek planlarında revizyon yapmayı tercih ediyor. Son günlerde, ürün lansmanlarının sonbahara ertelendiği ve ortamın ruhuna uygun düşmeyeceği kaygısıyla, eğlenceli ve renkli bir dille hazırlanan bazı reklam kampanyalarının yayınına ara verildiğini gözlemliyoruz. (...)
Türkiye'ye yeni bir pazarlama ve reklam anlayışı gerekiyor.
Karahasan'ın kaleminden Reklamcıların aldığı Gezi Parkı mesajlarını okumak için burayı tıklayınız.
"AVM'lerdeki mağazaların çoğu iş yapamadıklarından şikâyetçi. Yaz aylarında İstanbul'a büyük canlılık getiren pek çok konser ve festival iptal edildi. Sinemaya gidenlerin sayısı düştü. Restoranlar boşaldı. Yabancı basında yer alan çatışma haberleri, ülkemize gelecek yabancı turistleri kaygılandırıyor. İptallerin başladığı haberlerini okuyoruz. Dileriz, yaza doğru ortam sakinleşir, turizm sektörü büyük bir yara almaz."
Siyasi ortamdaki gerginliğin sürmesi, ekonomimizin genelinde olduğu gibi, reklam sektöründe de taşların yerinden oynamasına neden olabilir.
Malum, reklamverenler pazarlama bütçelerini satış ve kârlılık rakamlarına göre belirliyor. Her iki - üç ayda bir de, gelecek planlarında revizyon yapmayı tercih ediyor. Son günlerde, ürün lansmanlarının sonbahara ertelendiği ve ortamın ruhuna uygun düşmeyeceği kaygısıyla, eğlenceli ve renkli bir dille hazırlanan bazı reklam kampanyalarının yayınına ara verildiğini gözlemliyoruz. (...)
Türkiye'ye yeni bir pazarlama ve reklam anlayışı gerekiyor.
Karahasan'ın kaleminden Reklamcıların aldığı Gezi Parkı mesajlarını okumak için burayı tıklayınız.