Geniş halk kitleleri dejenere oldu çünkü...
“Müdahalesiz, denetimsiz” bu günkü modele ise ne hikmetse “Piyasa ekonomisi” diyorlar…
GAZETECİLER.COM – Tartışmak
ne güzel şeydir eğer kalem kavgasına
dönüşmezse…
GAZETECİLER.COM’ubeğenerek
izlediklerini söyleyen GERCEKGUNDEM.COM’culara teşekkür ettikten
sonra bizim de kendilerini beğenerek ve bilgilenerek izlediğimiz
belirtelim…
Cem TV haberinin analizini yaparken her zaman olduğu gibi metne
“haberci” gözüyle baktık…
Oysa sevgili GERCEKGUNDEM.COM
editörleri GAZETECİLER.COM’un analizi için diyor ki:
“Bizi 'ideolojik' davranmakla
suçlayan ve Aysever'i 'haklı bulan' analize göre, isteyen yayın
yönetmeni ya da danışman, canlı yayına katılarak spikere,
programcıya 'müdahale' edip ‘Onu konuşma bunu konuşma'’
diyebilir.”
Fıkradaki gibi…
Gençler!...
Bu cümlenin neresini
düzeltelim?...
“Aysever’i haklı bulan
analiz” ortada yok…
“Birine yanlış yapıldığını
söylemek” o kişiye hak vermek demek
değildir…
Keza birisinin “doğru” yaptığını
söylemek de o kişiye “hak vermek” anlamına gelmez…
Kaldı ki…
Bizim analizimizin hiçbir yerinde,
“isteyen yayın yönetmeni ya da danışman, canlı yayına katılarak
spikere, programcıya 'müdahale' edip ‘Onu konuşma bunu konuşma'
diyebilir” şeklinde bir “ifade” de “ima” da yok…
Olur mu?..
Nasıl isteriz öyle bir
garabeti?..
Biz inanırız ki; “Müdahale” başka
şeydir, “denetim” ise başka…
“Denetimsiz, müdahale”
bir zamanlar Türkiye’nin uyguladığı absürt bir
ekonomik modeldi…
“Müdahalesiz, denetimsiz”
bu günkü modele ise ne hikmetse “Piyasa ekonomisi”
diyorlar…
Bu ise daha da saçma…
“Peki doğrusu ne?”
diye sorarsanız, söyleyelim:
“Müdahalesiz
denetim”…
Yani, hak vermediğimiz ama doğru
yaptığına inandığımız yayın danışmanı Aysever’in
yaptığı…
“Haberde gazetecilik ilkelerine
uyarak Aysever’in de görüşünü aldık” diyorsunuz…
Ama biz sizin gazeteciliğinizi
eleştirmedik ki…
Biz, haber dilinizi “yanlış ve
yanlı” bulduk…
O kadar…
Yanılıyorsunuz…
GAZETECİLER.COM'un analizi Aysever'in
açıklaması üzerinden kaleme alınmadı…
“ Haberin dili”
üzerine yapıldı o analiz…
Aysever’in
yaptığı neden mi müdahale değil?..
Çünkü, sizin dediğinizin aksine,
Dünyanın hiçbir gelişmiş demokrasisinde; ulusal ya da yerel bütün
televizyonlarda bir kanalın yöneticisinin ya da danışmanının canlı
yayına bağlanıp "bu konuşmayı yapman doğru değil, o görüşler bizi
bağlamaz" demesi açık bir müdahale sayılmaz…
“Denetim”dir…
O anda program yapan kişi Cem
TV’nin (kurumun) çalışan elemanıdır…
Konuk değildir…
Söylediği her söz kurumu
bağlar…
Hatta “canlı yayın” bahanesi bile
kurumu hukuki sorumluluktan kurtarmaz…
Gençler!...
Bir daha sakın; “Bunun bir
müdahale olup olmadığına ise müdahaleyi yapanlar değil, müdahaleye
uğrayanlar ve bu müdahaleyi doğal olarak haber yapan haberciler
karar verir” gibi bir cümleyi başka yer ve zamanda
kullanmayın…
“Benim elimi öpen bu delikanlının
beni taciz mi yoksa taltif mi ettiğine ben karar veririm”
demek gibi bir şey bu…
Ne hukukta ne de gerçek hayatta
karşılığı olmayan bir “savunma” ya da “suçlama” yöntemi
bu…
“Neyin doğru olup neyin doğru
olmadığına izleyicilerin karar vermesidir” ne demek arkadaşlar?..
Bu ne menem popülizm
böyle?..
Yıllarca işte bu yüzden başta TV
seyircisi olmak üzere geniş halk kitleleri “dejenere” oldu
ya…
Halk sevdiği için(!) yıldız olan
bir haber sunucusu yüzünden TV ana haber bültenleri bir türlü
magazin bülteninden kurtulup gerçek gündemine oturamadı
ya…
Onun için halen arşivden çıkarılan
üstsüz yabancı turist görüntüleri çıkarılıp kış gününde “Bu gün
Antalya yazdan kalma bir gün yaşadı” diye yayınlanıyor
ya…
Oysa aynı gün Antalya belki de
mevsimin en soğuk günlerinden birini yaşıyor ama kimin
umurunda?..
Demek istememiz o ki, Aysever’in
denetimi asla müdahale sayılamaz…
Hatta seyirci aksini düşünse
bile…
Çünkü izleyici, haberinizde
belirtildiği gibi AKP Hükümetine muhalefet etmesiyle ünlü bir
arkadaşımızmış…
Elbette onun izleyicisi “özel”
olacak ve ona hak verecek…
Kaldı ki Aysever “fikirleri”
değil, sunucunun, “kişiler üzerine yaptığı spekteküler sözleri”
denetleme ve “bunlar kanalı bağlamaz” deme ihtiyacını
hissetmiştir…
Sevgili kardeşlerimiz diyorlar
ki:
“Gerçek Gündem, her zaman olduğu
gibi bugün de neyi yazıp neyi yazmayacağına neyin haber, neyin
yorum olduğuna kendi editörleriyle karar verir, okuyucularına
olduğu gibi aktarır...”
İyi ama o zaman bunun adı
“monolog” olmaz mı?..
Hani halk diliyle söylersek
“kendiniz çalıp kendiniz mi oynayacaksınız”?..
Hem bir sorumuza cevap vermeyi
unuttuğunuzun farkında mısınız?...
Tekrarlayalı o halde…
Aynı anda, eleştiri konusu olan üç
ilahiyatçı canlı yayına bağlanmak ve cevap haklarını kullanmak
isteseydi yayına alınmayacak mıydı?..
Diyelim alındı: “Müdahale” etmiş
mi olacaklardı?..
Bağlanmasaydılar, demokratlığından
şüphe etmediğimiz kanal yönetimi bunu hoş mu
karşılayacaktı?..
Sevgi ile gözlerinizden
öperiz…
GAZETECİLER.COM