Genel Yayın Yönetmenleri sapık mıdır?
"Köşeye giden yol, genel yayın yönetmeninin yatağından geçer." Bu söz Tönbekici'yi çileden çıkarmış! Ve bakın yazarları nasıl savunmuş?
GAZETECİLER.COM
Mutlu Tönbekici kadın yazarların sesi olmuş bugün!
Serdar Akinan'ın, "Bugün medyada köşe tutan kadın
yazarlarımızın kaçı şimdi, bir kısmı rahmetli olan, kudret sahibi
yayın yönetmenlerinin yataklarından geçmemiştir?" sözü
çileden çıkarmış Tönbekici'yi...
Senelerdir bilinen, "Köşeye giden yol, genel yayın
yönetmeninin yatağından geçer." klişe sözün arkasından
Genel Yayın Yönetmenlerine sataşmış Mutlu Tönbekici.
Daha doğrusu sataşmak da değil Tönbekici'nin yaptığı...
Genel Yayın Yönetmenlerinin bu duruma sessiz kalmasına
kızmış!
Hatta onlara bir de 'damızlık boğa' benzetmesi
yapmış.
Neyse biz şimdi sözü Mutlu Tönbekici'ye bırakalım.
İşte Tönbekici'nin haklı çığlığı:
"Elbette bizler, yani gazeteci kadınlar bakire rahibeler değiliz. Türkiye’deki diğer kadınlar gibi meslektaşlarımızla olsun meslektaşımız olmayanlarla olsun arkadaşlık kuruyoruz, aşık oluyoruz, sevgili oluyoruz, hatta bazen evleniyoruz. Ve evet. Diğer tüm Türk kadınları gibi biz de sevişiyoruz. Ne onlardan daha fazla ne daha az. Gazete binasındaki tüm ilişkiler ahlaksız ilişkilerdir, kadın köşecilerin hepsi sırayla genel yayın yönetmeniyle yatmıştır, kadın olsun erkek olsun tüm gazeteciler menfaati için her şeyi yapan korkunç insanlar topluluğudur gibi tanıtılmayı da hak etmiyoruz."
Bu kadarla da kalmamış Tönbekici...
'Yatarak köşe kapan' kadın yazar tanımadığını
kaleme almış.
Hatta menfaat ilişkisi kurmakta, kadınlardan çok erkeklerin üstün
olduğunu düşünüyor.
Ve bu klişeleşmiş sözün arkasındaki asıl suçluların 'Genel
Yayın Yönetmenleri' olduğunu söylüyor.
"Fakat bu iddiaya asıl cevap vermesi gerekenler
kadın köşeciler değil genel yayın yönetmenleridir.
Zira esas hakarete uğrayanlar onlardır.
Böyle bir iddia ile genel yayın yönetmenleri hakkında çizilen tablo
aynen şudur:
Hastalık derecesinde seks düşkünü, iktidarını kadınları yatağa
atmak için kullanan, her hangi bir zevki de olmayan, önüne gelenle
yatan, seks dışında kadınlarla ilişki kuramayan, üstelik kendisiyle
her yatana bir köşe verecek kadar da aptal, zayıf..
Bu mudur yani yeri geldiğinde Ertuğrul Ağbi, Sedat Ağbi, Fatih
Ağbi, Mustafa Ağbi, Tayfun Ağbi, Reha Ağbi diye peşinden koştuğunuz
genel yayın yönetmenleri hakkındaki düşünceleriniz?
Hadi siz erkeklerin diyelim böyle tuhaf bir itişmeli kakışmalı
ilişkiniz var da genel yayın yönetmenleri niye hiç cevap vermez
böyle iddialara? Yani asıl okka altına giden onlar değil midir?
Koskoca gazetelerin, televizyonların başında sapıklar mı var?
Yıllardır bekler dururum ama kimsa cevap vermez. Haklarında böyle
bir efsane dolaşmasından hoşlanıyor olabilirler mi acaba?
Hiç hoşlanmasınlar ve bence artık hiç olmazsa biri bir cevap
versin."