Geleceğin köşe yazarı kim olacak?..
".... Bu yeni yetmelerin de hepsi 'Temelsiz burjuva, soysuz aristokrat' oluyorlar."
ADNAN BERK
OKAN
Ertuğrul Özkök, “gelecek köşe yazarlarının” diye
yazdı…
Murat Bardakçı itiraz etti:
“Evet ama senin gibilerin değil benim gibi, bir konuda
uzman olanların”..
Malûmunuz…
Bardakçı Paşa hazretleri tarih konusunda
uzmandırlar…
Kendileri, “küskün” ölen rahmetli peder
beylerinden (Allah gani gani rahmet eylesin, Büyük tarihçi
İlhan Bardakçı) aşırdıkları arşivlerle “Tarih
Uzmanı” oldular ya…
Fatih Altaylı, Ertuğrul’un görüşüne itibar
etmeyenlerden…
Fatih’e göre köşe yazarlığı dönemi bitti…
Olanlar da kendilerine verilen köşeleri “atlama
tahtası” (Fatih, “Trambolin” diyor) olarak
kullanıyorlar…
Yine Fatih’e göre, bu yeni yetmelerin de hepsi
“Temelsiz burjuva, soysuz aristokrat oluyorlar.”
Genelde köşe yazarlığının geleceği “Ne olur?
Ne olmaz?” bilemem ama…
Gonzo yazarların geleceğinin “pek
parlak” olacağına iddiaya girerim…
Örneğin, karısını “Öcü” gibi anlatan
Serdar Turgut’un yıldızı daha da
parlayacaktır…
Hatta toplum dönüştükçe “penis” yazılarına dönüş
de yapacaktır Serdar ve acayip okuru
olacaktır…
Oray Eğin ve benzerlerinin yıldızı parlayacaktır çünkü
Oray türünde köşe yazarlarını açıktan destekleyen
dünya çapında bir küresel kuruluş var: Açık
Toplum...
Yani "çarık"
sağlam...
102 gün maaş alamasa da Business Class
uçup, en pahalı otellerde
konaklayabiliyor...
Ahmet Hakan ve mukallitlerinin (ama çok iyi
olanlarının) gelecekleri daha şimdiden “pırıl,
pırıl” görünüyor…
Çünkü geleceğin köşe yazarı, “olayları” değil
“kişileri” yazanlar arasından çıkacak…
Bir meslektaşına “çakan”…
Başbakan’ı veya muhalefet partisi liderlerinden birini
“yerin dibine sokan”…
Bir sanatçıyı
“anasından doğduğuna pişman eden…”
Bir
sporcuya, “ulan seni bana sayıyla mı verdiler”
deyip saydıran…
Vs., vs., vs…
Hıncal Uluç yaşında değilse de onun tarzında
yazarlar başlara “taç” edilecek…
Çünkü…
Yönlendirilmeye alışkın bir toplumuz…
Gaydlara bakıp (guide) gideceğimiz yeri tespit etmektense, bizden
önce gidip görmüş, yemiş, içmiş, .ıçmış Hıncal
türlerini okuyup, aralarından tercih etmeye bayılıyoruz…
Hıncal veya bir benzeri isterse sarımsaklı
baklavayı iyi yapan bir mekânı tarif etsin…
Ya da, “lâhmacunla bir viski içtik.. Nasıl da güzeldi..
Nasıl da mest etti bizi.. mutlaka aynısını siz de
yapmalısınız..” desin…
Hurraaa!..
Cümbür cemaat o mekâna!..
Ahmet Çakar - Erman Toroğlu türü olacak...
Kodu mu o.urtacak...
"O" ile "U" arasında
"t" harfi olacaktı ama düşmüş...
Siz onun yerine istediğiniz harfi koyun...
"Köşe yazarı" dediğiniz hem
"köşe" olmayı bilecek ve hem de gerektiğinde
"palyaço" eğer reytingi yükseltiyorsa
"soytarı"...
Sadece bir tek şey olmayacak: ADAM...
Biz bunu daha bugünden ölçebiliyoruz…
Meselâ…
“Günün Muhabiri” seçecek bir meslektaşımızı mumla
arıyoruz…
Ama yine de bulamıyoruz…
Ya da zor belâ rastlıyoruz iç sayfalarda…
“Muhabire önem vereceğiz” diyen meslektaşlarımızın
yönettiği gazetelerde bile “özel haber” yok,
“ajans haberi” çok…
Bazen bir ajans haberini “iyi edit” eden bir
arkadaşımızı “Günün Muhabiri” ilân ediyoruz…
Ve bakıyoruz ki; o günün en muhteşem haberini de yapmış olsa o
kardeşimiz kimsenin umurunda değil…
Yine meselâ…
Bir köşe yazarını, alkışladığımızda veya
“kaybeden” ya da “kazanan” ilân
ettiğimizde eğer o köşe yazarı “bilgi veren, olayların
içinde olan” biriyse "tıklama” sayısı çok
düşük…
Amaaaa…
Birilerine çakmasıyla ünlüyse, “yemek, içmek,
.ıçmak” üzerine yazanlardan biriyse
“tıklama” sayısı bizim de yüzümüzü
güldürüyor(!)..
Yahu niye uzağa gidiyoruz?..
Bu milletin kahir ekseriyeti Başbakan Erdoğan’ı
taparcasına sevmiyor mu?..
Seviyor...
Neden?..
Söyleyeyim:
“Yiyecek (erzak çuvalları),
yatacak (TOKİ evleri) ve
ş’aapacak ("en az üç çocuk yapın")
sorununu çözdü de ondan”…
Millet köşe yazarında da aynı şeyi istiyor…
Yiyeceği anlatacak…
Yatacağı anlatacak…
Şeydeceği anlatacak…
Bu kadar basit…
Haydi gençler!..
Şimdiden bu tarz köşe yazarlığı için marş marş!..
adnanberkokan@gmail.com