Gecenin bombasını Birand patlattı!

Dün hakkında Önder Sav'ın tasfiyesinde rol aldığı iddiasıyla suçlanan Birand, ana haberde Önder Sav'ı konuk ederek gecenin bombasını patlattı.

GAZETECİLER.COM
Mehmet Ali Birand, Kanal D ana haberde günün bombasını patlattı. CHP'deki depremde Önder Sav'ın safdışı edilmesinde rol aldığı iddia edilen Birand canlı yayında Önder Sav'ı ağrılayarak adeta düşman çatlattı.

CHP'deki iç savaşı kendi cephesinden Birand'a yorumlaran Sav, önemli açıklamalarda bulunurken, Kanal D anchormani hakkındaki suçlamalara da hayli manidar bir cevap vermiş oldu.

İşte Sav'ın açıklamalarının satırbaşları:

Cumhuriyet Halk Partisi'nde ne devrim ne ihtilal ne de ihtilalci var. Bunlar parti için demokrasinin doğal görüntüleri.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konuda değerlendirmeleri tartışılmalı.

Yargıtay karar makamı değil iddia makamı uyarı makamıdır.

Ben mücadelemi kimseyi hedef alarak kimseyi kırmak için yapmıyorum. Hukuk ölçülerinde partinin yaşaması için yapıyorum.

Yargıtay'ın yaptığı bir paritinin iç hukukuna müdahaledir.



İL BAŞKANLARIYLA GÖRÜŞMEDİM

Hiç bir il başkanıyla telefon görüşmesi yapmadım. Hiç bir il başkanını çağırmadım. Bu il başkanlarının kendi aralarında sohbetleri. CHP'li yeni yöneticilerden de duydum. Doğrusu gülüp geçiyorum. Tabi eğitilecekler, yetişecekler büyüyecekler. Bizim geçtiğimi aşamalardan geçecekler.

CHP Genel Sekreterliği kimsenin tapulu mülkü değil. Benim yaşamımda en büyük armağanlardan biri en uzun süreli genel sekreterlik yapmış olmam. İki genel başkanla çalışan bir genel sekreter. Benim için artık genel sekreterlik sayfası kendi gönlümde de kapanmıştır.

Oda boşaltıp boşaltmama bir direniş işareti değildir. Onu konuşluruz Süheyl Batum'la dostça kardeşçe bu işi çözeriz.

Titrimi koruma konusunda da benim direnişim olmaz. Ben parti içi hukukun işlemesini istiyorum.

KORKU İMPARATOLUĞU

Kılıçdaroğlu'nun ilginç iki söylemi var. 5 ayda bu noktaya mı gelindi. CHP'nin yapısını kimliğini bilmiyordu. Kim kimi korkuttu. Evinin önünde çok barışçıl şeyler söyleyeceksin Genel Merkeze gelince dostları üzecek şeyler söyleyeceksin. Sayın kılıçdaroğlu'nun centilmenliğine yakıştıramadım.

Siyasette kimse kimseti tasfiye edemez. Bu olayı bir tasfiye olarak algılamıyorum. ben siyaette her zaman doğruları uygulayan bir anlayışa sahibim.

Yanlışlık bende değil. Yanlışlığı başkalarında arayın. Bu tüzük uygulaması bir farklılık yarattı aramızda. Bu uygulanmak istenen tüzüğün bir sağcılaşma ve sığlaşma olduğunu söyledim. Sayın Deniz Baykal döneminde AKP tüzüğünün aynısı getirilmiştir.

Ben konumlar içinde tartışma yaparım. Bu tüzükteki yetkiler sayın Kılıçdaroğlu'nun hoşuna gitti. Bu kime niyet kime kısmet tüzüğü oldu sayın kılıçdarolu kısmetini tepmedi.

Kendisi adaylığın a'sını bile telafuz edemezken ben cesaretlendirip ikna ettim.

17 Mayıs 2010 tarihinde benim odamda adaylığını destekleyen konuşmamı yaptım. 17 Mayıs'taki Önder Sav neyse aynı Önder Sav'ım.



KIRILMA NOKTALARI

Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu dönemde benimle çalışmak istemediğini tespit ettim.

Ben sayın Kılıçdaroğlunu desteklerken yeni CHP'liydim şimdi mi eski CHP'liyim. Yeni CHP söylemi Cumhuriyet Halk Partililerin içici acıtır.

Sayın Genel Başkan'ın benim çalışma tarızmdan benim kişiliğimden rahatsız olduğumu gözlemledim. Ben de bazı davranışlardan rahatsız oldum.

Yargıtay'dan yazı geldiğinde ben tatildeydim, beni bekle ben gelince işlem yaparız dedim. Bu arada sayın Baykal'la görüşmeleri oldu. Sayın Baykal yazı geldi haberin var mı demiş o da haberim yok demiş. Haberi olması da mümkün değil ben yokum. 8 gün genel sekreter yazıyı genel başkandan sakladı oldu. Son yazı 26 ekimde geldi ben sayın Kılıçdaroğlu'nu 15 dakika içinde aradım. Yazı geldi içeriği budur diye. Akşam buluştuk gece. bir buçuk saat ben kılıçdaroğluna bunun ne anlama geldiğini anlattım. AKP tüzüğünü alime aldım CHP tüzüğünü kemal Beye verdim. ben okudum takip et dedim.Buna karşı direnmeliyiz dedim.  Ayrıldık ertesi sabah havalanında bir soru üzerine sayın Kılıçdaroğlu ben bu yazıyı görmedim dedi. İiçim cız etti. İçimden bir parça koptu. Duygulandım. Hoşlanmadım.

Resepsiyon konusunda 15 gün önce beraber konuştuk. Beraber konuştuk. O zaman katılmayalım dedi Kılıçdaroğlu. Ertesi gün sayın ince katılmayacağız dedi. Sayın kılıçdaroğlu grup başkanvekilini sıkıntıya soktu. Sürekli bazı şeyler üst üste gelirse benim deer yargılarım farklılaşır.

BAYKAL ADAY OLMALI MI?

Sayın Bykal'la kurultaydan bu yana hiç görüşmedim.

Sayın Baykal'ın bu tür küçük düşüncenin adamı olmadığını söyleyebilirim.

Gürsel Tekin'in nereye kadar yükseleceğini de bilemem çok yükselip nereye düşeceğini de bilemem. Ben onunla tartışırsam beni tanıyanlar beni ayıplarlar. Türban konusu genel af konusu anayasayı bir haftada değiştiriz sözleri kendi başına almıştır. benimle görüşmemiştir.

Sayın Kılıçdaroğlu tartışmacı bir kimliğe sahip değil. Daha çok dinlemeyi yeğleyen bir insan.

Sayın Kılıçdaroğlu bence CHP tarihinde bir ilke imza attı. Kendi imzasıyla çağrı yaptığı bir toplantıya katılmadı.

Şimdi biz tabanımızın istemediği bir tüzükle idare edilir durumdayız.

Partinin çıkarı seçim kurultayını gerektirirse bunun için mücadele veririm.

Bakarsınız sayın Kılıçdaroğlu'nu desteklerim.

Baykal benim 53 yıllık dostum. Sayın Baykal'a benim herhangi bir gönül kırgınlığım kimilerinin söylediği gibi arkadan vurmam sözkonusu değildir. Türkiye'nin yetiştirdiği en öenmli siyasetçidir. benim dışardan baykal aday olmalı ya da olmamalı demem yakışık almaz.