Gazetecilerin haklarına kavuşmasının 58. yılı
Kamu adına görev yapan ve "halkın gözü kulağı" olarak nitelendirilen gazeteciler haklarına bundan 58 yıl önce kabul edilen yasayla kavuştu.
Kamu adına görev yapan ve "halkın gözü kulağı" olarak nitelendirilen gazeteciler haklarına bundan 58 yıl önce kabul edilen yasayla kavuştu.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, gazeteciliğin Türkiye'de yasal güvenceye kavuşması 1960'lı yıllara rastlıyor.
Gazetecileri onurlandırmak ve haklarını "fikir işçisi" kapsamında güvence altına almak için ilk çalışmalar, 27 Mayıs 1960'ta Demokrat Parti hükümetini askeri darbeyle devirerek siyasi iktidarı ele alan ve sonradan başına Orgeneral Cemal Gürsel'in getirildiği Milli Birlik Komitesi dönemine rastlıyor.
Komitenin, ''Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkındaki 5953 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna Bazı Maddeler Eklenmesine Dair Kanun'' başlığıyla yaptığı düzenleme, 4 Ocak 1961'de kabul edildi.
Gazetecilerin hakları ilk
kez yasal güvence kazandı
Komitenin kabul ettiği kanun, 10 Ocak 1961'de Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Böylece Türkiye'deki gazetecilerin hakları, 212 sayılı yasayla ilk kez güvence altına alındı.
Bu yasayla birlikte gazetecilerin iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelerde işin türü ve ücret miktarının bulunması, bazı sosyal haklarla ilgili düzenlemeler gazetecilik mesleğine girmiş oldu.
Gazeteciler için önemli sayılacak bu düzenlemeler, çoğu gazete patronunu memnun etmedi. Hatta bazı gazete patronları, Türk basın tarihine "Babıali'de Dokuz Patron Olayı" olarak geçen gelişmeye imza atarak, önce yasanın "çıkmaması", sonra da ''değiştirilmesi'' için çalıştı.
Patronlar, 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumunun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia ederek, ortak bir bildiriye imza attı.
Okurlar, 10 Ocak 1961 sabahı gazetelerini aldıklarında, ''Gazetemizi Üç Gün Kapatıyoruz'' manşeti ile karşılaştı, başlığın altında ise ''Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul, Yeni Sabah'' patronlarının ortak bildirisi yer aldı.
İstanbul Gazeteciler Sendikası (İGS) bir bildiri yayımlayarak kapanma kararının gazete sahipleri tarafından verildiğini ve asla benimsenemeyeceğini duyurdu.
Gazeteciler, aynı gün sendikadan başlayan ''Simidimiz ve Hürriyetimiz İçin'', ''Çalışan Gazeteciye Cop, Patrona Hazırlop'' gibi dövizler taşıyarak sessiz yürüyüş yaptı.
Sendika, üç günlük boykot sırasında ''Basın'' adlı bir gazete yayımladı. 11 Ocak 1961 günü çıkarılmaya başlanan Basın gazetesi, o gün için 100 bin gibi önemli bir tiraja ulaştı.
Boykot, 14 Ocak 1961'de sona erdi ve gazeteler yayına başladı. İGS, başarıya sahip çıkmak amacıyla 1962 yılında "10 Ocak tarihini Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlama kararı aldı ve Park Otel'de tören düzenlendi.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlanan gün, 12 Mart 1971 Askeri Darbesi'nin ardından "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak değiştirildi.