Gazetecilere özgürlük kampanyası şart
Radikal gazetesinde köşe yazıları yayınlanan Ahmet İnsel bugün Türkiye'nin ihtiyacının gazetecilere özgürlük kampanyası olduğunu ileri sürdü.
Radikal'in yeni yazarlarından Ahmet İnsel,
bugün köşesinde Adalet açılımı ihtiyacını dile getirdi ve basın
özgürlüğü konusunda derhal bir şeyler yapılması gerektiğinin altını
çizdi.
"Geçtiğimiz günlerde, Diyarbakır'da Kürtçe yayın yapan
Azadiya Welat gazetesi eski sorumlu yazıişleri müdürü Vedat Kurşun,
tutuklu yargılandığı Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
'terör örgütü propagandası' yapmak suçundan 103 defa 1 yıl 6 ay,
'terör örgütü üyeliği' suçundan da 12 yıl hapse mahkûm edildi.
Toplamı 178 yıl. Aynı suçun 106 defa işlendiğine hükmeden mahkeme
bizim bilemediğimiz bir hukuk anlayışına dayanıyor." diyen
Ahmet İnsel, "2010 Türkiyesi, 'Gazetecilere Özgürlük'
kampanyası düzenleme ihtiyacının olduğu bir
ülke." dedi.
CEZAEVLERİNDE 46 GAZETECİ
VAR
Böyle bir kampanya başlatan Gazeteciler Sendikası, 2005'te
Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerin basın ve ifade özgürlüğünü
tehdit eden yanlarını eleştirenlere, hükümetin 'uygulamaya bakalım,
yargının vereceği içtihatları görelim' yanıtını verdiğini
hatırlatıyor.
Aradan 5 yıl geçti. Bugün Türkiye'de cezaevlerinde 46 gazeteci ve
basın çalışanı var.
Çoğu hüküm giymeden tutuklu olan bu gazetecilerden başka,
ortalama 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olup, hapis cezası
istemiyle davaları devam eden 15 gazeteci daha var. Bir de,
tutuklanmayan ama haklarında ceza ve tazminat davaları devam eden
700 civarında gazeteci.
YARGILAMA CEZALANDIRMANIN BİR
PARÇASI
Nihayetinde temyizde beraat etseniz de, tutuklamanın,
yargılamanın cezanın bir parçası haline geldiği bir adalet sistemi
çalışıyor. Özellikle özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde
yargının, yerine göre, devletin veya hükümetin yanında taraf
olduğunu, kendini adaleti yerine getirmekle görevli olmaktan
ziyade, devleti korumak ve kollamakla görevli gördüğünün
örneklerini sıklıkla görüyoruz.
Ahmet İnsel "Demokratikleşme yönünde anayasa
ve yasalarda köklü değişiklik ihtiyacı giderek daha acil biçimde
bastırıyor. Ama bunlardan öteye, Türkiye'de yargının zihniyet
dünyasında 'adalet açılımına' ihtiyaç var." diyor ve
ekliyor: "Galiba en zor olanı bunu yapmak."
Ahmet İnsel'în yazısının tamamını okuyabilirsiniz.