Gazeteciler, gerçeğin bekçi köpeğidir!

Erdal Şafak bugün gazetecilik üstüne yazmış. Birbirinden önemli üç Fransız gazetecinin bir kitabından söz etmiş ve can alıcı bir soru sormuş Şafak;

GAZETECİLER.COM

Sabah'ın tepe ismi Erdal Şafak bugün gazetecilik üstüne yazmış. Birbirinden önemli üç Fransız gazetecinin bir kitabından söz etmiş önce ve can alıcı bir soru Şafak;

"Medyaya güvenmeli mi?"

Sözkonusu kitaptan devam etmiş Şafak.

""Bekçi köpeği" görevi
Sonra gazeteciliğin hiç unutulmaması gerektiğini vurguladıkları "Olmazsa olmaz" ilkelerini hatırlatıyorlar. En önemlilerini sayalım:
"Haber, bir kavgadır."
"Haberdeki gerçekler yorumlardan çok daha güçlüdür."
"Bilgi esastır ve somuttur. Çünkü kamusal bir şeyi ancak bilgi etkiler. Görüş ya da yorum ise sübjektif, göreceli ve soyuttur."
"Gazeteciler, gerçeğin bekçi köpeğidir. Gerçekler saptırılmak istendiğinde, o bekçi köpeği işleviyle kamuoyunu alarma geçirir."
Ve çerçeveyi böylece çizdikten sonra yanıtlarını veriyorlar: Evet, gazetecilere güvenilmeli.
Ama koşullu olarak: Onların her anlamda özgür olmaları veya özgürlüklerini korumaları için toplumsal baskı hiçbir zaman hafifletilmemeli. Zira, "Gazetecinin özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür."
Üç Fransız meslektaşımızın tespitleri ve önerileri Türkiye için de geçerli. Hatta fazlasıyla geçerli. Neden?
Çünkü, mesleğin ruhu olan "Objektiflik" Türk medyasında Batı'dakinden daha fazla örselendi.
Çünkü, mesleğin ana sermayesi olan "Gerçek" Türk medyasında Batı'dakinden daha fazla eridi.
Çünkü, mesleğin güvencesi olan özgürlük ve bağımsızlık, Türk medyasında Batı'dakinden daha fazla tartışılır duruma geldi.
"Özgürlük" ile gazetecilerin kafalarının özgürlüğünü, "Bağımsızlık" ile de gazetecilerin mesleği icra ederken "Etik" kuralları dışında hiçbir engelle karşılaşmamalarını, hiçbir engele takılmamalarını, daha önemlisi kendilerine hiçbir engel koymamalarını kastediyorum.
Ancak o zaman Anayasa'da sayılan üç erkin yetki alanlarına tecavüz etmeden kamusal görevimizi yerine getirebiliriz. Ancak o zaman "Dördüncü güç" sayılabiliriz.
Ve ancak o zaman toplumun özgürlüğünün "Bekçi köpeği" olabiliriz.
SABAH'ta işte bunları yapmaya çalışıyorum.
Ve "Bize güvenin" diyorum.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle..."