Gazeteciler enselerini karartmasın
"Karartmayacağız yine de o enseyi. Bu da bir özgürlüktür, asla engellenemeyecek cinsten olan..."
Başaran'ın "Gazetecilerin kararmanyan enseleri" başlıklı yazısında şöyle yazdı:
"İçinde bulunduğumuz salonda bir davadan çok, senaryosu belli
bir tiyatronun daha izleyicisi olduğumuzu hissettim.
Tutuklanmak da yargılanmak da birilerinin niyetine
kalmıştı. Yaptığınız ya da söylediğiniz hiçbir şeyin bu niyete
tesiri olmayacaktı.
Özgür Gündem’in basıldığını, 48 avukatın KCK’dan gözaltına
alındığını duyduğumda salona bir kez daha baktım.
Henüz tutuklanmamış olan avukatlara, yanımdaki gazeteci
arkadaşlarıma…
Sonra tutuklu meslektaşlarıma.
Sadece enseleri görünüyordu.
Belki başka bir açıdan izleyicilere ayrılmış bölümde oturan
biz gazetecilerin ve avukatların da görünüyordur. Başka bir yerden,
mesafeden bakıldığında öyledir.
Öyleyse ne yapacağız? Niyete kaldıysa işimiz?
Karartmayacağız yine de o enseyi. Bu da bir özgürlüktür,
asla engellenemeyecek cinsten olan."