Gazeteci için dikkat ve güçlü hafıza gerekli midir?
"Bizim meslekte gerçekleri görmezden gelmek ve yaşadıklarını hatırlamamak da bazıları için gazeteciliğin tanımına giren özelliklerdir."
İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
Mark Twain çocukluktan delikanlılığa geçerken bir kasaba gazetesinde muhabir olmak için gazetenin yazı işleri müdürüne gider.
Kendini tanıtır ve muhabir olmak istediğini
söyler.
Yazı işleri müdürü onu dinledikten sonra arkasına dönmesini
söyler.
Mark Twain şaşkın, yazı işleri müdürünün söylediğini yapar.
Sırtı masaya dönükken, yazı işleri müdürünün talimatı gelir:
- Benim masamın üzerinde neler var, say bana,
der.
Mark Twain hatırında kalanlar sayar... "Kâğıt vardı, kalem
vardı, mürekkep hokkası vardı" der.
GAZETECİLİK DERSİ
Yazı işleri müdürü Twain'e tekrar kendisine dönmesini söyler ve
gazetecilik konusundaki ilk dersini verir ona:
- Gazetecilik dikkatin ve hafızanın güçlülüğüne bağlı bir
meslektir. İlk bakışta masamın üzerindeki her şeyi görememişsin ve
gördüklerini de hatırlamıyorsun, der.
Bazı gazeteciler için mesleğin bu tanımı fazla bir anlam ifade
etmeyebilir.
Gördüklerini görmezden gelmek ve hafızasını her fırsatta sıfırlamak
bazı gazeteciler için mesleğin tanımına daha uygun düşebilir.
HERŞEYİ UNUTMAK
(...) Şimdi bazıları "28 Şubat'ta olup bitenleri
unutalım" diyorlar ya.
Ben bunları hiç yadırgamıyorum.
Bizim meslekte gerçekleri görmezden gelmek ve yaşadıklarını
hatırlamamak da bazıları için gazeteciliğin tanımına giren
özelliklerdir.