'Gazete ekrana yansıyor başımıza iş açmayalım'
20 gazetenin ortak imzası ile yayınlanan ve televizyonlar ile internet sitelerini hırsızlık ile suçlayan deklarasyon Medya Mahallesi'nin de gündemindeydi.
GAZETECİLER.COM (ÖZEL
İÇERİK)- CNN Türk'ün ilgiyle izlenen programı Medya
Mahallesi bugün ekranlara geri döndü. Geçen yayın dönemi biterken
erken tatile çıkartılan Medya Mahallesi bugün kadrosunu
güçlendirerek izleyicisiyle buluştu.
Radikal'de yeniden yazmaya da başlayan Akif Beki Doğan Grubuna geri dönüşü ile birlikte Medya Mahallesi'ne de yorumcu olarak katıldı.
Akif Beki ve Ayşenur Arslan'ın gündeminde ise gazetelerin ortak deklarasyonu vardı.
Ayşenur Arslan: Yeni dönemde mahallede Akif Beki var ama bir de eksiklik var. Gazeteler içeriğimizi alamazsınız dedi. Sen gazete yönetiminde de yer almış bir isim olarak katılıyor musun bu deklarasyona?
Akif Beki: Ben şöyle bakıyorum. Başladığımız program için çok yararlı bir iş olmadı gazetelerin deklarasyonu. Bize yaramadı ama buna hakları var.
Neticede bir maliyet karşılığında içerik üretiyorlar. Bu içeriği bila bedel ve izinsiz alıp kullanmak telif haklarına aykırı.
Ayşenur Arslan: Bir ifrad ile tefrid meselesi yok mu. Bazı internet siteleri tamamen gazeteler üzerinden geçiniyordu.
Akif Beki: Onları hırsızlıkla suçladılar hatta.
GAZETEYİ TARİF ETMEM GEREKECEK ARTIK
Ayşenur Arslan: Böyle şeyler de vardı. Ama bazı şeyleri televizyon çağında tarif etmem gerecek. Bir gazete var ya hani siyah beyaz diye.
Akif Beki: Doğru burada buluşabiliriz. Ama bir şeyler yapılması gerekiyordu, yapıldı. Tabi yumruk fazla mı ileri gitti. Bence evet. Tanıtımınıza yarıyor internet siteleri ama içeriğinizi çalıyor.
Ayşenur Arslan: Ama bir yandan da "Haber edinme hürriyet"i diye bir şey var.
Akif Beki: Doğru ama dünyada da böyle. Gazete Türkiye'de mevcut yasal mevzuata göre basılıp piyasaya çıkınca kamu malı sayılıyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Ayşenur Arslan: Ben içeriğini boşaltmaktan söz etmiyorum ama bu kadarı da fazla.
Akif Beki: Bunda hemfikirim. Bir yasal düzenleme şart. Bu deklarasyon bir işaret fişeği. Yasal düzenleme teklifleri de var. Düzenleme yapılmalı, ama umarım bu kadar sert bir şey yapılmaz. Gazetelere de yarayacağını sanmıyorum bunun.
GAZETE EKRANA YANSIYOR BAŞIMIZA İŞ AÇMAYALIM
Programın ilerleyen bölümlerinde bazı gazete haberlerinden ve köşe yazılarından zorla da olsa bahseden iki isim bir yandan da durumla dalga geçti:
Ayşenur Arslan: Bu haberi bir tek Cumhuriyet manşetten vermiş.
Akif Beki: Gazete ekrana yansıyor mu başımıza iş açmayalım, ilk programdan itibaren.
Ayşenur Arslan: Bilmiyorum artık... Ben gazeteden bir şey okuyorum.
GAZETELERİN İSMİNİ SÖYLEYEBİLİYOR MUYUZ EKRANDA?
Akif Beki: Hiç bir gazete manşete çıkarmamış mı?
Ayşenur Arslan:Posta ve Cumhuriyet manşete çıkarmış.
Akif Beki: Bu gazetelerin isimlerini söyleyebiliyor muyuz böyle
Ayşenur Arslan: Ben söylüyorum ne yapayım. Ama seni bilmiyorum.
Akif Beki: Cesaretimi sınamıyorz her halde değil mi?
Ayşenur Arslan: Hayır hayır bilmiyorum. Cesaretini... ne alakası var.
Akif Beki: Espiriydi.
Ayşenur Arslan: Ama bazı şeyleri de yapmamız lazım
Radikal'de yeniden yazmaya da başlayan Akif Beki Doğan Grubuna geri dönüşü ile birlikte Medya Mahallesi'ne de yorumcu olarak katıldı.
Akif Beki ve Ayşenur Arslan'ın gündeminde ise gazetelerin ortak deklarasyonu vardı.
Ayşenur Arslan: Yeni dönemde mahallede Akif Beki var ama bir de eksiklik var. Gazeteler içeriğimizi alamazsınız dedi. Sen gazete yönetiminde de yer almış bir isim olarak katılıyor musun bu deklarasyona?
Akif Beki: Ben şöyle bakıyorum. Başladığımız program için çok yararlı bir iş olmadı gazetelerin deklarasyonu. Bize yaramadı ama buna hakları var.
Neticede bir maliyet karşılığında içerik üretiyorlar. Bu içeriği bila bedel ve izinsiz alıp kullanmak telif haklarına aykırı.
Ayşenur Arslan: Bir ifrad ile tefrid meselesi yok mu. Bazı internet siteleri tamamen gazeteler üzerinden geçiniyordu.
Akif Beki: Onları hırsızlıkla suçladılar hatta.
GAZETEYİ TARİF ETMEM GEREKECEK ARTIK
Ayşenur Arslan: Böyle şeyler de vardı. Ama bazı şeyleri televizyon çağında tarif etmem gerecek. Bir gazete var ya hani siyah beyaz diye.
Akif Beki: Doğru burada buluşabiliriz. Ama bir şeyler yapılması gerekiyordu, yapıldı. Tabi yumruk fazla mı ileri gitti. Bence evet. Tanıtımınıza yarıyor internet siteleri ama içeriğinizi çalıyor.
Ayşenur Arslan: Ama bir yandan da "Haber edinme hürriyet"i diye bir şey var.
Akif Beki: Doğru ama dünyada da böyle. Gazete Türkiye'de mevcut yasal mevzuata göre basılıp piyasaya çıkınca kamu malı sayılıyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Ayşenur Arslan: Ben içeriğini boşaltmaktan söz etmiyorum ama bu kadarı da fazla.
Akif Beki: Bunda hemfikirim. Bir yasal düzenleme şart. Bu deklarasyon bir işaret fişeği. Yasal düzenleme teklifleri de var. Düzenleme yapılmalı, ama umarım bu kadar sert bir şey yapılmaz. Gazetelere de yarayacağını sanmıyorum bunun.
GAZETE EKRANA YANSIYOR BAŞIMIZA İŞ AÇMAYALIM
Programın ilerleyen bölümlerinde bazı gazete haberlerinden ve köşe yazılarından zorla da olsa bahseden iki isim bir yandan da durumla dalga geçti:
Ayşenur Arslan: Bu haberi bir tek Cumhuriyet manşetten vermiş.
Akif Beki: Gazete ekrana yansıyor mu başımıza iş açmayalım, ilk programdan itibaren.
Ayşenur Arslan: Bilmiyorum artık... Ben gazeteden bir şey okuyorum.
GAZETELERİN İSMİNİ SÖYLEYEBİLİYOR MUYUZ EKRANDA?
Akif Beki: Hiç bir gazete manşete çıkarmamış mı?
Ayşenur Arslan:Posta ve Cumhuriyet manşete çıkarmış.
Akif Beki: Bu gazetelerin isimlerini söyleyebiliyor muyuz böyle
Ayşenur Arslan: Ben söylüyorum ne yapayım. Ama seni bilmiyorum.
Akif Beki: Cesaretimi sınamıyorz her halde değil mi?
Ayşenur Arslan: Hayır hayır bilmiyorum. Cesaretini... ne alakası var.
Akif Beki: Espiriydi.
Ayşenur Arslan: Ama bazı şeyleri de yapmamız lazım