Futbol medyasında iyiler de var...
Onun gülümsemesini Kurtlar Vadisi tavrıyla değiştirmesi, farklı ve ekstra oyununu klasik Türk yıldızı tarzıyla değiştirmesi........
GAZETECİLER.COM -
Mehmet
Demirkol, çok az sayıda gerçek futbol
yorumcusundan biri…
Duygularıyla değil, aklıyla
yapıyor analizlerini…
Takım tutmadan…
Formanın rengine
bakmadan…
Bugün Arda Turan için ”Tavsiyeden
öte, ders” niteliğinde bir yazı yazmış…
Biz, “Arda’nın Bosna’da Emre’den
yumruk yediğini duyduk. Yalan olabilir. Belki de bir gece kulübünde
yemiş olabilir ama futbol medyası bu işin peşini bırakmasın” diye
yazdık, eleştirir aldı ama “haklısınız, bu işin peşi mutlaka takip
edilmeli” diyenine rastlamadık…
Mehmet
Demirkol’un, Arda ile ilgili yazısı
aşağıda…
Ve futbol medyasını bir kez daha
uyarıyoruz: Arda’yı ne göklere çıkarın, ne de
aşağılayın…
Sadece dikkatlice
izleyin…
Bir yıldız henüz doğmadan batmak
üzere…
Arda klişe olmasın
Düzen, Arda’yı kendisine
benzetiyor. Üzülüyorum.
Ankaragücü maçı öncesi koridorda,
Baros, Kewell, Elano, Leo, Servet gibi uluslararası oyunculara
klasik Türk usulü bir kaptanlık diskuru atıyor. “Hadi beyler!
Dikkatli olalım, basalım. Kornerle dikkat”. Sesinde zoraki bir
Kurtlar Vadisi tonlaması... Pusu!
Güleryüzlü ve sempatik genç adamın
asla yüzüne yakışmayan bir asık surat maskesi oturtmuş. Hani
gollerinden sonra da gördüğümüz ifade bu. İfadesiz, zorla
yapıştırılmış bir yüz. Gülse halbuki, rahat bıraksa yüz
kaslarını... Kendisi olsa, böyle sevildiğini, hatta aslında bu
yüzden sevildiğini bilse... Basit olanı, kendine ait olanı yapsa
çok daha kolay olacak iş.
Elano’yla ve Baros’un ellerini
yüzlerine götürüp gülüşleri onaysa ne kötü... Hayranlık uyandıracak
bir kişiliği niye değiştirmek istersin ki!
Belki çoğunuza garip gelmeyecek,
ama beni en çok şaşırtan geçen hafta yaptığı bir ziyaret. Emniyet
Müdürü’ne gidiyor. Ağalık kültürünün uzantısı bu... 22
yaşındaki bir çocuk bilmediğimiz bir sebep yoksa Emniyet Müdürü’nü
niye ziyaret eder? Böyle görmüş çünkü. Bunu yapması gerektiği
öğretilmiş. Emniyet Müdürlüğü yerine Bianale gitmesini beklemiyorum
tabii. Ama ne işi var orada? Anlamıyorum. Bu yöneticilerin işi,
kaptanlık yöneticilik değildir. Takımın liderliğidir. Bir genç
adamın kısıtlı izin zamanında emniyet müdürlüğünde ne işi
olur?
Bunlara çok kolay bir cevap
verebilirsiniz, o da verebilir; “Sana ne?” ya da “Ne var ki bunda?
Niye abartıyorsun”.
Şundan... Arda sıra dışı bir
adam...Başka türlü bir adam...Başkalığı futboluna da yansıyan bir
adam. Vücut yapısı farklı, kişiliği farklı. En kabul etmeyeceğiniz
davranışları, kavgaları dahi ona daha çok yakışıyor. Bu klişelerse
onu eritiyor. Diğerlerinden biri yapıyor.
Ve bu durumun oyunundaki
yansımalarıyla aynı anda ortaya çıkması da düzenin kişiliğini
erimeye başladığını gösteriyor.
Arda’nın farkı en basit olanı
farklı bir mükemmellikle yapabilmesi... Sorduğunuz bir soruya
verdiği cevapta da bunu görebilirsiniz. Attığı bir pas ya da
çalımda da... Ve kendisi olabildiği sürece bunu ortaya
koyabiliyor.
Onun gülümsemesini Kurtlar Vadisi
tavrıyla değiştirmesi, farklı ve ekstra oyununu klasik Türk yıldızı
tarzıyla değiştirmesi kendisini değiştirmesi demek.
Ve böylece bir klişeler yumağına
dönüşme yolunda hızla ilerliyor.
Şunu bilmeli. Karşılaştırıldığı
Galatasaray efsaneleri hep bambaşka adamlardı. Misal Metin Oktay
da, Bülent Korkmaz da...
Onun için yazılan yazılar, yapılan
eleştiriler hep bildik yolları klişeleri gösteriyor. Bunlardan
etkilenmemeli. Farklı olmaya, farklı olarak herkesi şaşırtmaya
başka bir adam olmaya devam etmeli.
Olduğu gibi...
Klişelerden korkmalı, yanlış
yapmaktan değil. Sahada da hayatta da...