Futbol Mafyasına ilânen duyuru: Qaresma bitti, amele verelim!..
Ekranlarda ağızlarından “Beşiktaş Balı” damlıyor, gözlerinin için “galaksi galaksi” gülüyordu…
ADNANBERKOKAN
Şu bizim "futbol
mafyası"...
Dünyada yoktur eşi
menendi...
Acımazsıca atarlar da kemendi…
Yatakta öperler her derdmendi…
Demek istemem o ki…
Pozisyona göre fikir değiştirir her biri…
"Skor yazarı" denilir beylere bundan ötürü...
Hüseyin Badem'in dediği gibi...
“Futbol Mafyasının futbol yazmazları”dır
bunlar…
Kavgaları senaryodur…
Sevişmeleri senaryo...
Öpüşmeleri senaryodur…
Gülüşmeleri senaryo…
İtişmeleri senaryodur...
Büzüşmeleri senaryo…
Cenupturlar;
Usulüne göre yapmazlar banyo...
Nereden mi çıktı?..
Anlatayım…
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş, Fi Yapı
İnönü’de Bucaspor’u 5-1
yenmişti hatırlayacaksınız…
Bre aman…
Onlar ne biçim makalelerdi öyle…
Övgü kestaneleri patlatıyorlardı sanki köşelerinde…
Ekranlarda ağızlarından “Beşiktaş Balı” damlıyor,
gözlerinin için “galaksi galaksi” gülüyordu…
Çünkü...
Futbolcular ve Shuster “yıldız”
idi…
Beşiktaş da haliyle
“Galaksi”…
Ben demiyrum oni…
“Spor Yazmazları” yazıp söylemişlerdi daa…
Bir Beşiktaş Galaksisi anlattılar ki…
"Yıldızlar Topluluğu" diyordu...
Üç lafın ikisi...
Quaresma’nın karizması anlatılıyordu...
Bacaklarının bir milyar dolara sigortalanması gerektiğine dikkat
çekiliyordu…
Almeida çıkmıştı meydâne,
Simao ve Gutti ondan merdane…
Oysa...
İşin sırrı yıldızlarda değildi…
Zira Beşiktaş bir antrenman takımıyla
oynuyordu..
Rakip yoktu karşısında yani...
Bucaspor ne basıyor...
Ne mücadele ediyor...
Ne savunmayı biliyor..
Ne hücuma çıkıyor...
Ne de pas yapıyordu...
Onlar da maça çıkmadan önce belli ki futbol mafyasında
Beşiktaş için yazılanları okumuşlardı...
"Hazır beleş girdik şu maça, yıldızlarla hem oynayalım hem
onları seyredelim" demiş olmalıydılar...
Ehhh…
Bir de devre arası hazırlığından taze çıkmışlar…
Yorgun değilseler de argın, futbola dargındılar…
Beşiktaş Galaksisi işte öyle bir takımı yenmişti
5-1…
Ve…
Futbol Mafyasının “futbol Yazmazları” işte o
Galaksiyi övmüşlerdi uzaya kadar uzayan övgüleriyle…
Ve...
Dün, gündüz…
Sahaya indi kunduz…
Beşiktaş Galaksisi, olimpiyat yapılamayan
Olimpiyat Stadı’nda İstanbul
Büyükşehir Belediye amelelerine
2-1 yenildi…
Bugün sanıyorum, geçtiğimiz haftaki övgülerin yerini küfürler,
“ben demiştim yenileceklerini” geyikleri
almıştır…
Shuster’in salaklıklarını anlatan bol sayıda
“Futbol Yazmazı” vardır gazetelerin köşelerinde
bucaklarında ve görevli oldukları çay ocaklarında…
Beşiktaşlı yıldızların ruhsuzlukları anlatılır durur artıkın…
Pardon az daha unutuyordum…
Yayıncı kurumun maç anlatıcıları da birer felâketti…
Quarizma’nın yellenmesini bile ballandırarak
anlatan anlatmayısacılar, akın üstüne akın,
Beşiktaş kalesine yakın oynayan
İbrahim’in (Akın) muhteşem futbolunu anlatmayı
unuttular…
* Sahada basmadık yer bırakmayan,
* Aldığı her topla Beşiktaş
savunmasına panik yaşatan,
* Kullandığı köşe vuruşunda topu havada pinpon
topu gibi döndürerek gönderen,
* Kalecinin ellerinden kaydıran İbrahim
Akın’ı unuttular…
Neden?..
Çünkü…
İbrahim Akın, akın yapmaktan öyle yoruldu ki;
Abdullah Hoca onu oyundan aldı, yerine Ali
Güzel-daldı…
Efendim, delikanlı daha henüz ısınamamışken birkaç küçük pas hatası
yaptığında, yayıncı kuruluşun yaygaracıları delikanlının hocasını
hayal kırıklığına uğrattığını söylediler…
Aradan yarım dakika geçti geçmedi, Ali
Güzel-dal, verdi bir ara pas…
Allahhh!..
Az önce delikanlının hocasını hayal
kırıklığına uğrattığına dikkat çeken yayıncı kuruluş yayınsızları
bu defa “İşte Ali Güzel-dal bu!” deyip verdiler
gazı, çaldılar roman usulü cazı…
Ve…
Kendi altı pası içinde Beşiktaşlı Almeida'ya iki
kere çalım atan Hasagiç için "kötü
kaleci" dediler de…
Falsolu gelen topun nasıl bloke edileceğini bilemeyen
Cenk'i Check ilân ettiler...
Ve...
Yine ve…
Takım arkadaşı topa vurduğunda kendi yarı sahasından çıkan
futbolcunun ofsayt olmayacağını bile bilmiyorlardı o
anlatmayasıcalar…
Belediyenin
amelelerinden İskender, takım
arkadaşının ileri attığı topa kendi yarı sahasından fırlayıp topu
kapıp kaleye doğru koşmaya başlayınca “ofsayt bayrağı
kalkmadı!” diye yaygara kopardılar…
İskender de yoğurdu, tereyağı, pul
kırmızıbiberi ve eti bol bir İskender kebabı bıraktı Cenk’in
üstünden…
Anlatmayasıcalar Beşiktaşlıları tahrik etmek için olsa
gerek halen, “ofsayt bayrağı kalkmadı!” diye
yırtınıp duruyorlardı…
Hâsılı…
Spor Toto Süper Ligi maçlarıyla ilgili yorum yapıp
söyleyenlerin; “güçlüden yana” oldukları ve maçın
sonucuna göre yorum yaptıkları bir kez daha kanıtlanmış oldu…
adnanberkokan@gmail.com