Fukaralar, İnananlar ve Kürtler halen 'Ötekiler' mi?..

Kendilerini dizginle yönlendiren gizli ellerin güdümünde, akıl yerine içgüdüleriyle yazmakta, manşet atmakta.......

ADNAN BERK OKAN
Kendimi bildim bileli Liberal’im…
Liberal Demokrat Parti’nin de Kurucu Genel Başkan Yardımcısıydım…
İşte o Liberal mantığım nedeniyle, adına ne denirse densin, “Açılım” olarak tanımlanan çalışmaların başarıyla sürdürülmesi için ömrümün kalan yarısını verebilirim...
Terörün bitmesi için gerekirse tek başıma dağlara yürüyebilirim…
Her konuda “özgürlük” için hançeremi paralarcasına haykırabilirim…
Hatta…
Amerika’nın oyunu olduğunu bilsem bile Hükümetin bu konulardaki bütün çabalarını desteklerim…
Ama…
Bütün bunları şu güzelim ay yıldızlı bayrak altında ve o bayrak için yaparım…
Birliğimiz, bütünlüğümüz için yaparım…
Kardeşliğimiz için…
Barış için…
Huzur için…
Refah için…
Bebek ölümlerinin bitmesi için…
Hukukun üstünlüğü için yaparım…
Yoksa…
Bana ne iktidarda hangi partinin olduğundan…
Bana ne Ak Parti giderse yerine kimin geleceğinden…
Çünkü Ak Parti, CHP ve MHP olmasa da yerini başka siyasi partiler doldurur ama…
Bayrağın yerini ne doldurur?..
Söyleyeyim: Hiçbir şey…
 
                      *** 
Yıllar önce taşra şehirlerinden birinde, kentin en zengin ailesinin reisi “öldü” sanılarak, defin işlemleri başlatılıyor…
Kentin en ünlü ve saygın (!) iki imamı davet ediliyor mevtayı yıkamaları için…
Haliyle, cenaze namazını kıldırmaları, defin duaları ve akşama yapılacak duayı de yine bu iki imam okuyacaklar…
İki yakın dost imamdan biri sıcak suyu boca ettiğinde kentin zengini kendine geliyor…
Öbürü hemen arkadaşının kulağına eğiliyor:
“Molla, sık gırtlağını gidiyo bizim yevmiyeler!”…
 
Bir medya düşünün ki; yöneticileri, köşe yazarları, TV programcıları, radyocuları “akıl tutulması” yaşıyorlar…
Hırsları ve kişisel çıkarları duygu gözlerini kör etmiş…
Kendilerini dizginle yönlendiren gizli ellerin güdümünde, akıl yerine içgüdüleriyle yazmakta, manşet atmakta, kendi kafalarına göre çizecek sözde karikatüristler bulabilmektedirler…
Bütün amaç; kitleleri birbirlerinin üzerine saldırtmak…
Barış umutlarını benzin bidonlarına doldurup, içlerine birer kibrit atmak…
Neden?..
Çünkü "terör biter" diye ödleri patlıyor…
Çünkü “kalıcı barış” tesis edilirse yazacak bir şeyleri kalmayacak…
Çünkü “Terör”, en az terör tacirleri, uyuşturucu kaçakçıları, silah üreticileri ve yerli komisyoncular kadar onların da işlerine geliyor…
“Barış” lâfını duydular mı tüylerinin diken diken olması bundan…
Not: Kutu içinde anlattığım otantik öykü "kişisel çıkar" konusunda milletçe pek deneyimli olduğumuzu anlatıyor…
 
 
 
                      ***
 
Müzmin muhalif medyanın aksine; mevcut iktidarın hak ettiğinde alkışlanması gerektiğine inanıyorum…
Ama…
İktidarın yanlışlarına gözlerini ve kulaklarını tıkayan diğer medya gurubunun aksine, hükümetin yanlışlarının da aynı anda ve hep birlikte haykırılmasını istiyorum…
Ve…
Bir şeye yürekten inanıyorum:
Ak Parti iktidarı artık hiç kimsenin reddedemeyeceği bir gerçeği göz önüne sermiştir...
Fukaralar, İnananlar ve Kürtler; “Ötekiler” değildir...
Kim ne derse desin…
Kim ne yaparsa yapsın…
Artık hiç kimse onların durumlarını göz ardı edemez…
Hiç kimse onlar aramızda yaşamıyorlarmış gibi davranamaz...
Hiç kimse onların temel hak ve özgürlüklerinin önünde “takoz” olamaz…