Fuat Uğur'dan Sözcü'nün davasına çok sert cevap: Kılımıza zarar gelirse sorumlular...

Türkiye yazarı Fuat Uğur'un hedefinde bugün yine Sözcü gazetesi vardı. Uğur, hakkında açılan davaya da yanıt verdi...

Sözcü gazetesi, Türkiye Gazetesi köşe yazarları Fuat Uğur ve Cem Küçük hakkında tazminat davası açtığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu manşetinden duyurdu. Türkiye yazarı Cem Küçük sosyal medya hesabından bu suç duyurusu için, " "Sözcü beni ve @FUATUGUR u mahkemeye vermiş. Ay bir korktuk, sormayın. Bir de bunu manşetten vermiş. Bu yüzden bittiğinizin farkında bile değilsiniz." dedi. 

Ertuğrul Akbay'ın Sözcü okurlarından da şikayette bulunması istemesine 'zavallılık' yorumunda bulunan Fuat Uğur "Sözcü okurlarını bize karşı KIŞKIRTIP çakallıklarınıza taraftar bulabilirsiniz ama amacınıza ulaşamazsınız. Bizim Sözcü okurlarına hakaret ettiğimize dair sıraladığınız yalanları ve iftirayı da mahkemelerde yalayarak yutacaksın. " ifadelerini kullandı.

Fuat Uğur, başlarına herhangi bir zarar gelmesi durumunda  sorumluların Ertuğrul Akbay ve Metin Yılmaz olduğunu söyleyerek yazısına şu sözlerle son verdi:

Bizi gülüp eğlendirseniz de bu uyarı da TARİHE BİR NOT DÜŞMEK ADINA yapılmış olsun.

Sözcü’nün patronu “Ertuğrul Amca” ile tetikçilerinin mayası

Mayası Bozuk iki anlamda kullanılır.
Misal yoğurt ve peynir yapılırken kullanılan maya tutmamışsa “Mayası bozukmuş” denir.
İkinci bir anlamı daha vardır Mayası Bozuk tanımının ve genellikle yeryüzünde insan sıfatıyla gezen kimi canlılar ya da teşekküller için kullanılır.
Anne ve babalarının yalnızca bu dünyada boy göstermesine sebebiyet verdiği ama belli bir yaştan sonra oluşumunu DIŞ FAKTÖRLERİN belirlediği teşekküllerdir bunlar.
Bu oluşumda tahmin edersiniz ki ahlak, zihinsel tekâmül ve akıl TEMEL DEĞERLER kavramı içinde yer alırlar.
Ailenin devre dışı kaldığı bu canlı formlarının “Değerler sistemini” içinde bulundukları ortamlar belirler ki bunları DIŞ FAKTÖRLER olarak niteleyebiliriz. Eğer DIŞ FAKTÖRLER bozuk ve çürümüş ortamlarda beslenmişse ve temel değerler dediğimiz ahlak, zihinsel yapı ve aklı deformasyona uğratmışsa o sözünü ettiğimiz insan suretindeki CANLI FORMLARI ortaya çıkıyor. Biz onları MAYASI BOZUK diye tanımlayabiliyoruz. Bu bir hakaret değil, tespit.
Bunu bildiğinizde Sözcü’nün patronları, yöneticileri, başyazar ve yazarları hakkında fikir sahibi olabiliyorsunuz.
Örnekleriyle sıralayalım:

FETÖ yancılığı.
Darbecilik yapma saplantısı.
Her dönemde darbecilerin yedek lastiği olmak.
Asparagas haber yapmak.
Yalan, iftira atmak.
Suçları ortaya çıkınca inkâr etmek.

Bakıldığında bunları rahat rahat yapabiliyorlar.
BİRKAÇ ÖRNEK:
* Söz gelimi, sırf iktidarı yıpratmak adına manşetleriyle her türlü yalanı attılar.
* 2015 yılının sonunda “Şimdi Cemaat’i destekleme zamanı, FETÖ diye bir terör örgütü yoktur, uydurma, Cemaat’in terörle ilgisi yok” diyen adam mahkemede “Ben onların terör örgütü olduğunu bilmiyorum” diyebildi.
* Bir diğeri Enis Berberoğlu için köşesinde “FETÖ imamı” diye çamur atıp, mahkemedeki duruşmada köşeye sıkıştırılınca “Biraz abartmışım” diye yan çizdi ve teflonluğa devam etti.
*17-25 Aralık yargı darbesinin ardından FETÖ’nün çıkardığı KARŞI adlı gazetede asıp kesen ve sosyal medya hesabından “Karşı’nın sürmanşetindeki MİT Raporunu bize Cemaat verdi, ‘Nasıl’ı Karşı’da” diye yazıp FETÖ bağlantısını itiraf eden hırtın patronu Sözcü’de iftiralarını sürdürmekte.
*İş bu tetikçi kahyası bir BİLGİ”den hareketle hayal mahsulü hikâyeler döşenerek algı çarpıtması ve itibar suikastları yapmakta.
* Hepsinin sahibi bizim patronumuza komplo kurmak için hacker gençlerle münasebet kurdu.
* Derin FETÖ’cülerle 15 Temmuz gecesi ve sonrası irtibatı ortaya çıkınca önce photoshop diye işi velveleye verip, videosuyla ispatlanınca mırın kırın etti.
Dahası var.
ERTUĞRUL AMCA!
Evet, özellikle altını çizerek ona böyle hitap ediyorum.
Biliyorum, tehdit, şantaj, AJAN KULLANMAK senin uzmanlık alanın ama biz de dürüst, namuslu insanlarız be!
Kapı gibi imanımız, inancımız var.
Ana babamız bizi böyle yetiştirdi.
Bilmiyorum bu kavramlarla tanışıklığın var mı?
Çok sıkıştığını da anlıyoruz. FETÖ firarisi Erhan Başyurt ile ortalığa saçılan ve Türkiye gazetesinde yayınlanan görüşmelerinde “En iyisi yurt dışı, huzur var” demiş olduğunu da okuyoruz.
Ve enteresandır ki bu vesileyle senin hakkında neler neler neler öğrenmiş bulunuyoruz ve hakikaten şaşkınlıklara gark oluyoruz.
Belli ki paniktesin ve bu yüzden beni ve Cem Küçük’ü tehdit edip hakkımızda suç duyurusunda bulundun. Bir de tutup Sözcü okurlarından himmet dilenerek onların da bizler hakkında savcılıklara şikâyette bulunmasını istedin. Bunu yaptırdığın Genel Yayın Yönetmenin Metin Yılmaz ve sen ne denli gülünç duruma düştüğünüzün farkında bile değilsiniz.
Ne zavallılık.
Sözcü okurlarını bize karşı KIŞKIRTIP çakallıklarınıza taraftar bulabilirsiniz ama amacınıza ulaşamazsınız. Bizim Sözcü okurlarına hakaret ettiğimize dair sıraladığınız yalanları ve iftirayı da mahkemelerde yalayarak yutacaksın.
LAKİN, şunu da söylemeden geçmeyeyim.
Ertuğrul Amca!
Bu “Öcüü!” tehdidine çok güldük ama yalan dolan haberlerinizle uyuşturduklarınızdan biri sizi EZKAZA CİDDİYE ALIR da kılımıza zarar gelirse şunu bil ki sorumlusu başta sen, sonra Metin Yılmaz ve diğerleridir.
Bizi gülüp eğlendirseniz de bu uyarı da TARİHE BİR NOT DÜŞMEK ADINA yapılmış olsun.