Fuat Uğur'dan Murat Hazinedar'ı bitiren Heyecan Şahin'in hikayesi!
Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın yolsuzluk suçundan görevden alınmasına ilişkin bir yazı kaleme alan Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, tüm yaşananların ortasında olan bir kadının, Heyecan Şahin'in hikayesini anlattı.
Heyecan Şahin; Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın CHP'li mlletvekillerini bile şaşkına çeviren yolsuzluklarını deşifre eden kadın...
Şahin ile Adana'da bir yemek festivalinde tanışan Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, yaşanan süreci köşesine taşıdı.
İşte bir solukta okuyacağınız yaşanmış bir yolsuzluk hikayesi:
Kendisini tanımayanınız yoktur.
Murat Hazinedar; İstanbul’un en gözde
ilçelerinden Beşiktaş’ın eski Belediye Başkanı. Eski
diyorum çünkü İçişleri Bakanlığınca hakkındaki yolsuzluk
iddiaları ve FETÖ’ye para aktarımı gibi iddialarla görevden
alındı. Dolayısıyla da partisi CHP tarafından son
seçimde yeniden aday gösterilemedi.
Bundan dolayı mutsuz olduğunu biliyoruz, çünkü
muhtemel ki yapacağı çok fazla “iş” vardı.
Murat Hazinedar’ın gözünde başına gelenlerin tek sebebi bir
kadın.
Adını da hemen söyleyelim; HEYECAN ŞAHİN.
Heyecan Şahin’i ben Adana’da tanıdım. Mutfak Dostları Derneği
Başkanı sevgili arkadaşım ve Türkiye gazetesinin de
lezzet sayfasına katkıda bulunan Zeynep Kakınç’ın davetlisi
olarak Adana Lezzet Festivali’ne katılmak için 4 Ekim
Perşembe günü gittiğimde tanıdım. Daha doğrusu önce adını işittim.
Çünkü kendisi o geceyi karakolda geçirmek zorunda
kalmıştı ve herkes otelde kendisini bekliyordu. Savcılık ve
polisler bilgi vermemişti.
Heyecan Şahin iki üniversite mezunu. Gazi Üniversitesi Eğitim
Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi.
Yıllarca Maliye Bakanlığı Gelirler Genel
Müdürlüğü ve Emlakbank’ta çalışmış ve devletten emekli
ama özel sektörde de çalışmışlığı var. Şu anda da Muğla
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde devam etmekte
eğitimine. Aynı zamanda Mutfak Dostları Derneği üyesi.
Merakla beklenmesinin bir diğer nedeni de festivalde bir
sunumunun olmasıydı.
Sonunda geldi ve ben de tanışmış oldum.
GÖZALTI SEBEBİ TUHAF BİR MEKTUP
Otele “Hakkınızda bir gözaltı kararı var” diye gelen
polisler otel müdürünün “Ben kefilim, size yarın kendim
getireceğim” demesine rağmen “Savcımız böyle
istiyor” denilerek götürülmüş, tüm geceyi karakolda
geçirmişti. Bir sürü iddia ortaya atılmıştı ama hepsinin abuk subuk
hikâyeler olduğu, Heyecan Hanım anlattıktan sonra ortaya
çıkmıştı.
Çünkü, şimdi sıkı durun, Heyecan Hanım hakkında Beşiktaş eski
Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile eşi
tarafından İstanbul’da Cumhuriyet Savcılığına “Bizi
ekteki mektupla tehdit etti” diye suç
duyurusunda bulunulmuştu. İstanbul’daki ve Adana’daki savcı
ise “Kim tarafından gönderildiği bilinmeyen bir mektubun
Heyecan Hanım’a ait olduğunu nereden biliyorsunuz?” diye
sorunca Murat Bey “Öyle hissediyoruz” demişti.
Savcılar Murat Bey’in hislerini çok önemsemiş olmalılar
ki bu “delil”i yeterli bularak kendisini gözaltına
aldırmışlardı. Allah’tan ilçe emniyet amiri insan
adamdı ve Heyecan Hanım’a makam odasını tahsis
etmişti geceyi geçirmesi için. Heyecan Hanım epey kitap
okumuş, biraz kestirmiş ve sabahı ettiğinde de hâkim karşısına
çıkarılmıştı. Hâkim iddiayı öğrenince “Hayatımda böyle saçma
bir şey işitmedim, hanımefendi özür dileriz, hemen
gidebilirsiniz” demişti.
Bu ilginç olayın mutlaka bir arka planı vardı. Heyecan
Hanım’la tanıştım. Adı gibi heyecanlı, son derece pozitif, 60
yaşında, inanılmaz genç ve dinamik bir kadın. Hani insan anlar ya,
Murat Hazinedar’ın iddia ettiği şeyi hayatta yapmayacağını
anlarsınız. Ama yine de sordum:
“Murat Hazinedar neden bu ‘tehdit’ mektubunu sizin gönderdiğiniz
iddiasında bulunabilir ki?”
BİR KADININ TEK BAŞINA SAVAŞI VE ÖNCESİ
Heyecan Hanım güldü ve “Anlatayım” deyip ekledi:
“Sabırlıysanız ve çekinmeyecekseniz tabii. Çünkü tüm basın korkudan
ya da başka nedenlerle susuyor.”
Hiç duraksamadan “Sorun değil, buyurun sizi
dinliyorum” dedim ve o da anlattı. Şimdi sizlere belki
de tefrika edilebilecek kadar bol malzemesi olan olaylar
zincirini olabildiğince özetle ve anlaşılır biçimde anlatacağım.
Çünkü Murat Hazinedar’ı böylesine ve en hafif deyimiyle “çocukça”
denilebilecek bir tuzak kurmaya yönelten sebep ilk başta
da söylediğim gibi kendisi
açısından “Hayat-memat” meselesiydi. Yani Beşiktaş İlçe
Belediye Başkanlığına çok istediği hâlde ikinci kez aday
gösterilmemesine neden olan kişinin Heyecan Şahin olduğunu
düşünmesiydi ve bunda da büyük ölçüde gerçeklik
payı vardı aslında. O da âdeta “büyük bir
yemin” etmiş, Heyecan Hanım hakkında onlarca soruşturma, dava
açtırmış, üstüne de böyle alengirli mektuplarla YAKALAMA
KARARI çıkarttırmayı başarmıştı.
Neler yapmamıştı ki, saymakla bitmez.
İsterseniz biraz başa dönelim, Murat Hazinedar’ın bir önceki
seçimde başkan adayı olarak gösterildiği yıla; yani 30 Mart
2014 yerel seçimlerinden bir buçuk ay öncesine.
HISMI MURAT HAZİNEDAR’A SEÇİMDE YARDIM ETMEKLE BAŞLIYOR HER ŞEY
Murat Bey aday olmuş, zaten CHP’den ve kazanacağına kesin gözle
bakılıyor ama o yine de halkla bire bir temas edip güzel bir seçim
kampanyası yürütmek istiyor. Bunun için de hısım oldukları ve
ara sıra görüştükleri, bilgisine, deneyimine ve eğitimine çok
güvendiği Heyecan Şahin’i arayarak “Abla bana yardıma
gelir misin, yeni bir örgütlenme modeli ile halkla bire bir temas
edip onları dinlemem lazım, senin yönetmeni
istiyorum” der. Heyecan Şahin de hısmının bu
isteğini kırmaz ve parti teşkilatında da olmasının verdiği
avantajla çalışmalara başlar. Bu konuda Murat Bey’in kız
kardeşi Pelin Hazinedar Başlangıç da yanında olur.
Organizasyonu projelendirirler, görev ve sorumlulukları dağıtıp
kadınlar, gençler ve gönüllülerden, mahalle sorumluları ve meclis
üyesi adaylarına dek 300 kişilik bir ekip kurarlar.
CHP’de şimdiye dek pek görülmemiş bir teknikle uykusuz kalarak
çalışırlar.
Seçimin galibi bellidir ama Murat Hazinedar yüzde 77 gibi
rekor bir oyla seçilir.
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCILIĞI GÖREVİ VE OLAYLARIN GELİŞİMİ
Murat bey koltuğuna oturduktan iki gün sonra Heyecan Şahin’i
yine “Abla gelir misin?” diye arayarak belediyeye davet
eder. Aslında bu bir iş davetidir aynı zamanda. Ve
Heyecan Hanım Beşiktaş Belediyesinde 1. Derece Başkan
Yardımcısı olarak göreve başlar. Görev alanı da insan
kaynakları, bilgi teknolojileri, strateji belirleme ve yönetme,
mali konulardır.
Murat Hazinedar aradan bir ay geçmeden Heyecan Şahin’i “İhale
komisyonu başkanı, kendi adına dosyaların belediye encümenine
havale edilmesi, takdir komisyonu üyeliği, kendi adına haciz
varakaları tasdik yetkisi, şartsız bağış kabul
etme” konularında atayıp yetkilendirdi. Çok önemli yetki
ve sorumluluklardı bunlar.
Aradan yine bir ay geçti, haziran ayında “adamın
biri” belediyede boş bir odada oturmaya başladı. Bir süre
sonra bu adamın, Murat Hazinedar’ın
kayınbiraderi, YouTube’a “Kuşçu Özgür” lakabıyla düşmüş
bulunan ve çalıştığı okulda okul aile birliğinin parasını
zimmete geçirdiği iddiasıyla soruşturmaya uğrayan, okulda saka kuşu
ve kuş ürünleri satan Özgür Yavuz olduğu ortaya
çıktı. Özgür Yavuz kısa süre sonra belediyenin tüm satın
almalarının yürütüldüğü Destek Hizmetleri Müdürü yapıldı.
İki ay sonra da ruhsat, kültür, destek, işletmeler, zabıta
gibi tüm işlemlerdeki akçeli bölümler ona bağlandı.
HAZİNEDAR’IN EŞ VE AKRABALARI İLE BELEDİYE YÖNETMEYE ÇALIŞMASI
Bundan sonra Murat Hazinedar, Özlem ve Özgür
kardeşlerle tüm satın alma ve ihaleleri evde
planlayıp ertesi gün belediyede uygulamaya koymaya başladı.
Özgür Yavuz, Heyecan Hanım’a “Siz de ailedensiniz, dördümüz ortak
çalışmalıyız, bu Murat Bey’in ve bizim size ortak
teklifimiz” diye bir “Öneri” sundu ama alacağı cevap
bugünden baktığımda görebileceğim gibi çok açıktı:
RET…
Ve işte ipler orada kopmaya başladı.
Usullere ve yasalara aykırı ödenmek istenen paralara engel olan,
şüpheli satın almaları durduran, ihalelerde en uygun fiyatı veren
en iyi firmayı seçen, ihale saatleri kendisinden gizli
değiştirilmesine rağmen bunu engelleyen Heyecan
Hanım birden bire Murat Hazinedar ve ailesinin
gözünde “Kötü insan” oldu. Hakkında çeşitli yazılar
yazdırdılar, tezviratlar yaptırdılar.
HAZİNEDAR İŞLERE TAŞ KOYAN HEYECAN HANIM’I İŞTEN ÇIKARIYOR
Murat Hazinedar kendisini önce başkan yardımcılığından
alıp 5. dereceden memur olarak atadı. Odasını ve
arabasını teslim etmesi istendi. Murat Hazinedar yüzüne
karşı “Abla seninle ben çalışmak istedim, şimdi de çalışmak
istemiyorum” dedi ve 4 Eylül 2015 tarihinde Heyecan
Hanım, Belediye’ye alınmadı. Bunu tutanakla da tespit ettirdi.
İşten çıkarılmıştı kısaca. Murat Bey ihalelerde ve diğer başka
işlerde yaptığı yolsuzlukların savcılığa şikâyet edildiğini ve
Heyecan Hanım’ın da İhale Komisyonu Başkanı olarak şahit
gösterildiğini öğrendiği günün ertesinde bu kararı
almıştı.
Heyecan Hanım da Bodrum Ortakent’teki evine giderek bir süre
dinlenmek istedi ama bir gün evine bir tebligat geldi:
“İşe gelmediğiniz için müstafi, yani istifa etmiş
sayılmaktasınız” denmekteydi tebligatta.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜFETTİŞLERİ DOSYAYI KAPATTILAR
Ve davalar, peş peşe yapılan suç duyuruları, mahkemeler.
Bu arada Murat Hazinedar ismi de bu davalar ve dosyalarla gündeme
gelince İstanbul Büyükşehir Belediyesi olaya el attı. Mayıs 2016
tarihinde İBB müfettişi Abdulhakim Aydın, Murat
Hazinedar hakkındaki o dosyaları tüm ayrıntılarıyla inceleyerek
soruşturmanın derinleştirilmesi yolunda karar verdi ama bu ön
inceleme raporu üzerine görevlendirilen İçişleri Bakanlığı
başmüfettişlerinden Ahmet Faruk Güneş dosyayı kapattı.
Dönemin İçişleri Bakanı Efgan Âlâ da bunu
imzaladı.
HAZİNEDAR’I HEDEF ALAN CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNE YOLSUZLUK
DOSYALARINI O GÖTÜRMÜŞ
İktidar tarafı dosyayı kapatmıştı ama CHP tarafı
kaynıyordu. Zaten parti yönetiminin isteği dışında aday
gösterilmiş olan ve sevilmeyen bir isim olan Murat Hazinedar
ile ilgili soruşturma talebi giderek yükselmekteydi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sonunda baskılara
dayanamayıp milletvekilleri ve parti yöneticileri olan İlhan
Cihaner, Bülent Kuşoğlu ve Oktay Sındır’dan oluşan
ekibi incelemek üzere İstanbul’a gönderdi. Kurul pek çok
Beşiktaşlı ve belediye görevlisinin yanı sıra Heyecan Şahin ile de
detaylı görüşmeler yaptı.
Heyecan Şahin tüm yolsuzluk, usul ve yasa dışı işlem iddialarını
içeren dosyaları onlara teslim etti. Çıkan rapor zehir zemberekti
ve parti içinde saklı kalamadı. Çünkü Genel Başkan Yardımcısı
Aykut Erdoğdu başta olmak üzere pek çok milletvekili
durumu “korkunç ve vahim” diye niteleyerek dosyaların
gereğinin yapılması, Hazinedar’ın partiden ihraç edilmesini
istediler.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu gereğini yapmadı, tersine Murat
Hazinedar’ı savundu. Ama her zaman olduğu gibi sinsice bekledi
ve son yerel seçimlerde aday göstermedi Murat Hazinedar’ı.
İşte Hazinedar’ı yıkan karar bu oldu.
VE BAŞKANLIĞA SON NOKTA
4 Ocak 2018 tarihine gelindiğinde Murat Hazinedar’ın belediye
başkanlığı macerasına son nokta kondu.
Murat Hazinedar ile Belediye Meclis Üyeleri Hüseyin Avni Sipahi ve
Çetin Kırışgil Anayasanın 127.nci maddesinin verdiği yetki
doğrultusunda İçişleri Bakanlığınca görevden
uzaklaştırıldılar. Gerekçesi ise aşağıdaki gibiydi:
Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele
Kanunu kapsamında mal varlığına yönelik olarak yürütülen
soruşturma; FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan
yürütülen soruşturma; ayrıca belediye hizmetlerinin zorunlu bağışa
tabi tutularak iş sahiplerinden zorla para alınması, usulsüz ihale
ve ruhsat verilmesi, kamu malının özel şahısların menfaatine
kullandırılması ve bunun karşılığında haksız kişisel menfaat temin
edilmesi ve görevi kötüye kullanma niteliğindeki diğer
eylemlerinden hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle Murat
HAZİNEDAR Beşiktaş Belediye Başkanlığı görevinden
uzaklaştırılmıştır.
Murat Hazinedar bu karar açıklandıktan hemen sonra
yaptığı basın toplantısında bir “itirafçı”nın
olduğunu ve onun beyanına göre bütün işlerin organize edildiğini
belirtti ve hedef olarak Heyecan Şahin’i gösterdi.
Peki “itirafçı” ne demekti? İtirafçılar bildiğimiz
kadarıyla suç işleyen örgütlerin arasından çıkar. Hazinedar
belediye yönetimini bir suç örgütü olarak mı görmekteydi de bu
“itirafçı” sözcüğünü kullanmaktaydı, yoksa hakkındaki iddiaları
doğrularcasına bu bir lapsus muydu onun açısından
bilmiyoruz.