Fuat Uğur yazdı: “Güldür Güldür Show”a ve Ali Sunal’a cazip teklif
Show TV'nin ilgi ile izlenen programı Güldür Güldür Show'un 192. Bölümde "Pozitif Toplantı" skeci tartışmaları da beraberinde getirdi.Türkiye yazarı Fuat Uğur da konuya ilişkin köşesinde bir değerlendirmede bulundu.
Güldür Güldür Show'da yapılan medya eleştirisine ilişkin Türkiye yazarı Fuat Uğur da bir yazı kaleme aldı.Skeci eğlenceli bulanların sayısının epeyce fazla olduğunu ve bunun da muhalif çevreler olduğunu söyleyen Uğur, "Söz konusu skeç, esprileri klişe bile olsa hoştu. Demek ki Levent Kırca’nın didaktik komedi tarzını çok özlemişiz." dedi.
"Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir Güldür Güldür Show için en az on bölümlük serial malzeme çıkar ama tercih edilmez. Sırf tarafsızlıklarından." diyen Uğur hayalinde büyük muhalif gazetenin yazı işleri toplantısını canlandırdığını söyledi ve bunu okuyucuları ile paylaştı.
Uğur, "Bu kadar yeter, yerim dar. Ama Ali Sunal isterse hazır 30 haberi ve diyaloglarını kendisiyle paylaşabilirim." ifadeleri ile yazısına son verdi.
“Güldür Güldür Show”a ve Ali Sunal’a cazip
teklif
Son günlerde Show tv’de yayınlanan ve benim de severek izlediğim
Güldür Güldür Show’daki bir skeç çok konuşuluyor. Skeçte İktidara
yakın bir gazetenin yazı işleri toplantısı hicvediliyor. Skeci
eğlendirici bulanların sayısı epey fazla. Tabii ağırlıklı olarak
muhalif çevreler.
Söz konusu skeç, esprileri klişe bile olsa hoştu. Demek ki Levent
Kırca’nın didaktik komedi tarzını çok özlemişiz.
Aslında ülkemizde iktidarı eleştirmek, ti’ye almak ve
icraatlarından mizah malzemesi çıkarmak her zaman kolay ve
konforludur. Mizahın kesintiye uğradığı dönemlerin, genellikle
darbe dönemleri ve solcu hükûmetlerin iktidarda olduğu yıllara denk
gelmesi ise tesadüf değildir. Çünkü Türkiye’de mizah çok
“tarafsız”dır.
Misal Levent Kırca, Müjdat Gezen, Metin Akpınar gibi komedyenlerden
bir darbeci asker parodisi izlemişliğimiz yoktur. Sanki Türkiye’de
hiç darbe olmamıştır.
Aslında şu yönüyle var. Misal Metin Akpınar daha geçenlerde “Kim
Rusya'ya döndüyse, iktidardan gitti onu da söyleyeyim. Adnan
Menderes de randevu almıştı ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı
şekilde Kuzey'e döndüğünde ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin
başına?" diyerek Halk tv’de kendini izleyenleri kahkahaya boğdu.
Gözlerinde Tayyip Erdoğan kelepçeli ve mahkemeye çıkarılmış olarak
canlandı. Hayali bile güzeldi. Tıpkı Adnan Menderes gibi.
Akpınar ardından “Ayağından mı sallandırırlar, mahzende zehirlerler
mi bilemiyoruz” diye ekleyerek ortaya koyduğu mizah şaheserine son
fırça darbesini de attı.
Güldür Güldür Show’un skecine kahkahalarla gülenlerin pek çoğu buna
da çok gülmüşlerdi muhtemel ki.
Muhalif komedyenler ve yazarlar, “tarafsız” olduğu için, kazmalıkta
önde giden askerî vesayetçileri hiçbir zaman mizah malzemesi yapmaz
söz gelimi. Bunu sadece “Sen yap da görelim” kolaycılığına sapmadan
cevaplayabilmek zor onlar için.
Kimse kendini aldatmasın. Bu durumun korkuyla da izah edilebilir
yanı yok. Çünkü muhalif komedyenler ve yazarlar aynı zamanda
darbecilerin kendi karşı oldukları iktidarlara ayar vermelerinden
çok mutludurlar. Metin Akpınar’ın yukarıda anlattığımız sözleri
bunun tartışmasız örneklerinden biri.
Bir diğer konu. PKK gibi bir terör örgütünün ya da sosyalist sol
örgütlerin dalgaya alındığına da tanık olmuşluğumuz yoktur.
Onu bırakın, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir Güldür Güldür Show için en
az on bölümlük serial malzeme çıkar ama tercih edilmez. Sırf
tarafsızlıklarından.
Neyse, bu komedi programı ve skeç epey ilham verici oldu yine
de.
Bu yüzden ben de hayalimde bu komedi ekibinin ele almaya kıyamadığı
bir büyük muhalif gazetenin yazı işleri toplantısını
canlandırdım.
PART 1
Yine bir yayın yönetmeni ve yanında iç, dış, ekonomi ve sosyal
alanlardan sorumlu editörler.
Yayın yönetmeni iç haberler editörüne “İlk haber neymiş söyle
bakalım” diyerek toplantıyı açar.
-Hatay’da baraj hiç yokmuş efendim.
-Yapma yahu, büyük haber, manşete çekelim.
-Ama bir ayrıntı var. Meğer varmış. Hükûmet açıkladı. Hem de
yapılanlarla birlikte yedi tane.
-Yapma yahu! Hmmm, tamam. O vakit haberi daha küçük görelim ve
başlığını şöyle atalım:
“Hatay’da yıllardır saklanan altı baraj nihayet ortaya çıktı.”
Spotta da şunu yazın:
“Muhalefet lideri baraj yok deyince hükûmet yedi baraj olduğunu
açıklamak zorunda kaldı.”
Geçelim. Next.
-Efendim dün yayınlanan Ankara Şehir Hastanesi’nde asansör faciası
yaşandığı, dört kişinin ağır yaralandığı haberimiz yalanmış. Ne
yapacağız?
-Hmmm. Yapma yahu. Durun bakalım, pozitif olalım. O zaman haberi
şöyle düzeltelim:
“Çok şükür, Ankara Şehir Hastanesi’nde asansör kazası olmamış.”
Next:
-Efendim lider Yeni Zelanda’daki katliam için “İslam dünyasından
kaynaklanan terör” dedi. Bunu verecek miyiz?
-Yok, şimdi, eee şöyle verelim onu da. Yaz bakalım… Dur yazma. Ya
da yaz:
“Lider 'Terör İslam dünyasından kaynaklanıyor' diyenlere sert
çıktı.”
Bu kadar yeter, yerim dar. Ama Ali Sunal isterse hazır 30 haberi ve
diyaloglarını kendisiyle paylaşabilirim.