Fuat Uğur kime ne demek istedi?..

Fuat Uğur, dünkü Türkiye’de “İlk kurşun atıldı, hem de izli mermiyle” başlığı altında yayımlanan yazısını bir uyarı cümlesiyle bitiriyordu:
“Ben yine de kendilerine geçmişteki Sadettin Bilgiç olayına bakmalarını salık veririm.”.
*
“Uyarı” ya da “hatırlatma” kimlere miydi?..
- Abdullah Gül,
- Ahmet Davutoğlu,
- Ali Babacan,
- Karar Gazetesi yönetimi ve…
- Yol arkadaşlarına…
*
Yani…
Fuat Uğur’a göre:
Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi ihanetini yapan 41’ler Hareketi’nin benzerini başlatabilirlerdi…
Ama…
Buna asla tevessül etmemeliydiler…
Ederlerse ne mi olurdu?..
O halde şöyle bir yakın tarih taraması yapayım…

PARTİSİ ŞAHIS VE ZÜMRE EGEMENLİĞİNE GİRMİŞ

Yıl 1969…
AP Hükümeti’nin başbakanı Süleyman Demirel ordudan gördüğü baskıyı bahane ederek, siyasi yasakları kaldıran anayasa değişikliği teklifini geri çekti.
12 Ekim 1969 genel seçimlerine AP o şartlarda gitti.
*
Parti içi karışıklığa rağmen AP, 12 Ekim seçimlerinde aldığı % 46.5 oyla 256 milletvekili çıkardı.
Yeni Hükümeti de Demirel kurdu…
*
1970 yılı başlarında parti içinde “Yeminlilerle” (Demirel’e bağlılık yemini edenler) Demirel’e muhalif olanlar arasında sıkı bir mücadele başladı.
Bazı muhalif milletvekillerin parti Haysiyet Divanı’na gönderilmesi üzerine 72 AP Milletvekili Başbakan Demirel’e bir muhtıra verdi.
*
Muhtırada mealen şöyle deniliyordu:
“Adalet Partisi şahıs ve zümre egemenliğine girmiş, kuruluş felsefesinde yer alan bağdaştırma, birleştirme, uzlaştırma gibi özelliklerden uzaklaşılmıştır…”

ENFLASYON %5 BÜYÜME HIZI %7.

Başbakan Demirel, “biz muhtıra ile iş görmeyiz” diyerek tavrını koydu…
Bunun üzerine, başta Demirel’in hemşerisi ve müzmin rakibi Dr. Saadettin Bilgiç olmak üzere; aralarında Ferruh Bozbeyli, Faruk Sükan, Mehmet Turgut, Cevat Önder, Hilmi Türkmen, Neriman Ağaoğlu, Yüksel ve Mutlu Menderes, Talat Asal, İlhan Darendelioğlu gibi güçlü politikacıların yer aldığı 41 milletvekili partilerine kazan kaldırdı…
*
13 Şubat 1970 Cuma günü yapılan oylamada AP Hükümeti’nin 1970 Bütçesi bu 41 milletvekilinin muhalefetle birlikte oy kullanması üzerine meclisten geçemedi…
Hükümet düştü.
Demirel Hükümeti düşürüldüğünde yıllık enflasyon % 5 büyüme hızı % 7 idi...

KOALİSYON KÂBUSU…

Ey güzel insanlar!..
13 Şubat 1970 Cuma, 41’ler Hareketi’nin Türkiye’yi felâkete sürüklediği tarihtir…
13 Şubat 1970 Cuma, 41’ler Hareketi’nin Türkiye’nin şaha kalkışı sırasında dört bacağına birden tırpan atılan tarihtir…
*
O günden sonra Türkiye bir daha asla “dikiş” tutturamadı…
Önce 12 Mart 1971 Muhtırası ve ara rejim hükümetleri kuruldu…
Sonra da koalisyonlar dönemi başladı…
Ve, 41’lerin ihanetiyle başlayan süreç, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle son buldu…
O süreç “son buldu” ama demokrasi de rafa kaldırıldı…
*
6 Kasım 1983 seçimleri sonucu kurulan ANAP tek parti hükümeti de yine parti içi çekişmelerle yıkıldıktan sonra (1991) yeniden koalisyonlar dönemine geçildi…
Tam 11 yıl sürdü bu defaki koalisyon kaosu…
O 11 yılda defalarca ekonomik kriz yaşadı Türkiye…

KAOS DÖNEMİ DE BİTİYOR…

En büyük iki ekonomik kriz 5 Nisan 1994 ve 21 Şubat 2001 krizleriydi…
Her iki kriz Türkiye ekonomisini yerlerde süründürdü…
Milyonlarca kişi işsiz kaldı…
Milyonlarca yurttaşın birikimlerinin yarısı eridi bir gecede…
*
3 Kasım 2002 seçimleriyle Ak Parti tek başına iktidar olunca koalisyon hükümetleriyle birlikte kaos dönemi de bitti.
15 yıldır (7 Haziran 2015 seçimler sonrasındaki kısa bir süre hariç) hem siyasi istikrar var…
Hem de ve hatta dünyanın yaşadığı büyük iktisadi krize rağmen ekonomik istikrar var…

HEM TÜRKİYE KAYBEDER HEM KENDİLERİ…

Bu kısa siyaset tarihi gezintisinden sonra Fuat Uğur’un “Ben yine de kendilerine geçmişteki Sadettin Bilgiç olayına bakmalarını salık veririm” derken söylemek istediklerini kendimce tercüme edeyim:
*
Efendiler!..
Bugünlerde 41’ler Hareketi’ne benzer bir kalkışmaya niyetlenirseniz eğer…
Hem Türkiye kaybeder…
Hem de sizler kaybedersiniz…
*
Unutmayın ki…
1970 siyasi krizi (AP’yi bölme) Saadettin Bilgiç ve kırk arkadaşını “Siyasi mevta” haline getirmişti…
Ve yine unutmayın ki…
Siyaset tarihi onları halen “Türkiye ekonomisinin ve siyasetinin çivisini çıkaran, dengesini bozan 41 hain” olarak görüyor…