Fuat Uğur: Canan Kaftancıoğlu da Paralel Devletçi mi?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Başkanı Fahrettin Altun'un evinin dikizlenmesi ile ilgili Canan Kaftancıoğlu'nun açıklamaları sonrası Fuat Uğur'dan önemli bir soru geldi. Uğur, 'Canan Kaftancıoğlu da paralel devletçi mi?' diye sordu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi Başkanı Fahrettin Altun'un evinin CHP Üsküdar İlçe Başkanı tarafından izlenmesi ve fotoğraflarının çekilmesi olayının yankıları sürüyor.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, konuyu savunan Canan Kaftancıoğlu'nun paralel devlet ile ilişkisini sorguladı.
İşte o yazı:
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Üsküdar
İlçe Başkanı Suat Özçağdaş’ı öyle anlaşılıyor
ki “Git Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un
evinin fotoğraflarını çek” diye görevlendirmiş.
Canan Kaftancıoğlu röntgenci değil kuşkusuz.
Yamağı Suat Özçağdaş’ın da röntgenci olduğunu
düşünmüyorum ama önceki akşam elindeki fotoğraf makinesiyle
Fahrettin Altun’un evinin önünde gezinirken koruma polisleri
tarafından fark edilince tavuk gibi kaçması açıkçası beni
şüphelendirdi.
Kaçarken “Tekrar geleceğim” diye efelenmesi ve sonrasında
attığı Tweet’le “Kaçak inşaat yapılıp yapılmadığına baktım.
Kent suçlarına izin vermeyeceğim” diye yazması üzerine merak
ettim. Fahrettin Altun’un evini dikizleyip fotoğraf
çeken Suat Özçağdaş, koruma polisleri üzerine
gelince neden delikanlı gibi karşılarına dikilip
“Ben kamu adına buradayım, kent suçlarını kontrol etmek
üzere Canan Abla’m tarafından görevlendirildim ve kent suçu
var mı yok mu diye bakıyorum” diyemedi o
vakit? Tabanları yağlayıp kaçmış zibidi.
Attığı Tweet ile fotoğraf çektiğini önce inkâr eden ilçe başkanı,
gözaltında fotoğraf çektiğini kabul etmiş.
OLAYIN GERİYE DÖNÜK HİKÂYESİ; NEDEN FAHRETTİN ALTUN HEDEF
SEÇİLDİ?
Biliyorsunuz Canan Kaftancıoğlu’nun da içinde bulunduğu
10 Aralık Çetesi, CHP’yi ABD güdümünde
bir “sosyalist” partiye dönüştürmek üzere FETÖ tarafından
şu anda kullanışlı aparat olarak tanımlanıyorlar. Bu çete
son zamanlarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği
gibi Paralel Devlet Yapılanması modeli geliştirmeye
çalışıyorlar. Bu yüzden de “korunmasız” ve saldırıya açık
olarak tanımladıkları ama kamuoyunca “Güçlü” görülen
isimlere saldırıyorlar ki “Aslında biz devletiz” algısını
güçlendirebilsinler.