Flaş!.. Star TV satışıyla ilgili büyük bomba!
Günün ikinci bombasını da gazeteciler.com patlatıyor. Aydın Doğan emeklilik kararının ardından büyük satıştan da vazgeçti.
GAZETECİLER.COM
(ÖZEL) Günün ikinci bombasını patlatıyoruz... Akın
İpek'e kötü haberi biz verelim... Aydın
Doğan, büyük medya satışından vazgeçti...
Gazeteciler.com'un aldığı çok özel bilgilere
göre satıştan vazgeçmesini kızları sağladı. Özellikle
Arzuhan Yalçındağ'ın bu satışın olmaması için babasına karşı
direndiği ve sonunda kararını babasına kabul
ettirdiği öğrenildi...
Bu ısrarlar karşısında Aydın Doğan, Milliyet, Vatan ve Star TV'yi
satmaktan vazgeçti...
ÖZEL ANALİZ
ADNAN BERK OKAN'IN KALEMİNDEN
BU OLAYIN ROMANI...
"Hayır baba!” dedi Arzuhan Doğan Yalçındağ… “Hayır!.. Değil gazete ve televizyonlarımızı, tek bir dergimizi bile satmayacağız”…
Arzuhan’ın söylediklerini gerekçelendirmeye çalışırken bu kez diğer kızlarından biri olan Vuslat Doğan Sabancı girdi araya…
“Sen bırakıp, köşene çekileceksin babacığım!”…
Gözleri, Vuslat ile yeni buluşmuştu ki bu kez bir başka kızının o bildik hırçın sesini duydu:
“Diğer büyük gurupları üçüncü kuşaklar yönetiyor artık baba!.. Biz halen birinci kuşaktayız…”
Bunları söyleyen, göbek adı gibi, öfkeli, atak, dizginlenemez vasıfları olan Vasfiye Hanzade Doğan Boyner idi…
Kendine sorarsanız, “Aydın Bey’in hangi kızı?” diye sorulduğunda “güzel olan” diye cevap verileni…
Anne Sema Hanım’a göre ise “Babanın ruh ikizi…”
Aydın Bey, en küçüğünün (Begümhan Doğan Faralyalı) ne söyleyeceğini merak edip başını çevirmeye hazırlanırken, Hanzade "Bitmedi baba!" diye gürledi bir kez daha...
Diğer kızları gibi o da meraklı bakışlarını yeniden Hanzade’ye odakladılar…
“Yaşın yetmişi geçti ve sağlığının pekiyi olduğu söylenemez… Çalışma odandaki koltuğunda otururken öleceğini umuyorsan buna izin vermeyiz baba… Biz senin daha çok uzun yaşamanı istiyoruz… Hem de hiçbir şey düşünmeden yaşamanı… Ama burada, bu koltukta değil…”
Aydın Doğan gülümsemeye çalıştı…
Bu kız her zaman son söyleyeceklerini ilk söyleyendi…
Kimisi onun için “Dobra” dese de ona göre aksine, kendisi gibi “patavatsızın” tekiydi…
Begümhan’ın o sırada, “Ablalarım haklı baba… Sen çekilmeden bu kadrolardan kurtulamayacağız… Yaşları yüze yaklaşmış adamları köşe yazarı diye senin yüzünden tutuyoruz” deyişini duymuyor, Hanzade’nin “Diğer büyük gurupları üçüncü kuşaklar yönetiyor artık baba!.. Biz halen birinci kuşaktayız” deyişini düşünüyordu…
Hanzade haklıydı…
Birkaç yıl daha beklerse kendi ailesinde de sıra neredeyse ikinci kuşağa gelmeden üçüncü kuşak girecekti devreye…
Bu arada "seni dinliyorum” dercesine baktığı en küçük kızını dinlemediğini fark etti…
Sadece son söylediklerini duydu…
“Hükümete yakın diye aldığımız kimileri ise durmadan Başbakan’a çakıyorlar“…
Ayağa kalktı…
Dört kızını birden kollarının arasına aldı…
Gözlerinden akan yaşları görmelerini istemiyordu…
“Bırakıyorum” dedi… “Yani çekilmek falan da değil… Resmen bırakıyorum…”
Kollarını gevşetmeden sağ ve sol ellerini gözlerine götürdü, biriken yaşları sildi…
Sonra dördünü de hafifçe bırakarak tek tek gözlerinin içine baktı:
“Benim yaptığım hataları siz yapmayın”…
Dördü de aynı anda ve bir asker disiplini ile haykırdılar:
“Yapmayacağız baba!”…
***
Eğer, Aydın Doğan’ın elini eteğini Doğan Holding yönetiminden çekeceğini bir romanda anlatsaydım; yukarıdaki sahneleri ve diyalogları yazardım…
Tabii bu kadar değil…
Baba – kızları hesaplaştırarak yapardım ama bu yazdıklarım bir haber girişi sadece…
Aydın Doğan’ı; medyadan çıkmaktan kimin vazgeçirdiğini anlatabilmek için bulduğum mizansen…
Aydın Doğan; bırakıyor…
Tam yetki ile kızlarına bırakıyor…
Ve bana sorarsanız Aydın Bey 1996’dan beri ilk kez “DOĞRU” yapıyor…
Çünkü kızları, babalarından çok daha “DÜNYALI”…
Haliyle Doğan Medya yeniden ve sadece “gazetecilik” üzerine yapılandırılacak…
Siyaset, tükenmiş Alman dış politikasına göre değil; dünyanın geleceğini yeniden düzenleyecek Küresel Güçler – A.B.D. politikalarına göre şekillenecek…
Çok mu iddialıyım?..
Görüşürüz…