Fikri Akyüz

Daha doğrusu, uzun zamandır "yasaklı" olmanın acısını çıkarırcasına ve dalga geçercesine "sözlük" olup akımş köşesinde...

Öylesine sessiz sedasız gelip başlamış ki yazmaya; tesadüfen haberimiz oldu...
Oysa ilk yazısı 15 Temmuz'da yayımlanmış...
Biz dün muttali olduk...
Yok; hayır, pek bir şey yazmamış...
Daha doğrusu, uzun zamandır "yasaklı" olmanın acısını çıkarırcasına ve dalga geçercesine "sözlük" olup akımş köşesinde...
Ve..
Herbir kelimenin çağrıştırdığı bir başka kelimeyle yazının sonuna gelip, "açın Türkiye'nin önünü" demiş...
Kim mi?..
Fikri Akyüz...
"Liberal Demokrat"
diye tanımlayabileceğimiz bir kardeşimiz...
Ak Parti ve Başbakan Erdoğan'a verdiği büyük ve samimi desteğin yanında diğer birçoğu gibi "sürekli yalakalık" yapamadığı ve bir de Başbakan'ın sevdiklerine çaktığı için kendini yazdığı gazete ve derginin kapısının önünde buluvermişti...
Çok uzun süre işsiz ve belki de "aşsız" kaldı...
Bu sürede Başbakan'a ve Hükümete küsmedi...
Gelin görün ki; Başbakan'ın mahallesi onun dik kafalılığını unutmadığı için açılan kapıları bile bir bir kapattı yüzüne...
Lİberalliği konusunda kesiştiğimiz pek çok nokta olsa da genelde farklı dünyaların insanıyız...
Ama...
Fikri Akyüz'e yapılan ayıbı hiçbir zaman affetmedik; onun yanında yer aldık; yarın yine bir şey gelse başına yine yanında oluruz...
İnşallah özgür olmasına imkân verilir...
Çünkü...
Akyüz gibi samimi diklenmeler, diklenilene kaybetttirmez kazandırır...
"Kıymeti biline" yani...
Ve tabii ki günün kazananı Akşam'da yazmaya başlayan