FETÖ medyasının en çok ağırladığı isim! Cem Küçük 'dikkat etmek lazım' dedi
Defalarca yazdı ve söyledi fakat bugünkü yazısında bir kez daha hatırlattı: Hiçbir FETÖ'cüye acınmaz. Hepsine hukuk içerisinde hesap sormak gerekir... Cem Küçük, 'tehlikeli isim' dediği Hakan Yavuz'un FETÖ medyasının en çok ağırladığı isim olduğunu söyledi ve "Ömrü FETÖ övgüsüyle geçmiş, kitap yazmış biri Yavuz..." diye yazdı.
Yurt dışındaki FETÖ'cü gazeteci ve akademisyenlerin kirli algılarına devam ettiğini, her türlü yalanı her gün işlediğini ve hiçbir sonuç alamadıklarını söyleyen Türkiye yazarı Cem Küçük, "Onlara kötü bir haberim var. Siz yenildiniz, hem de çok ağır yenildiniz. Bundan sonra Türkiye'ye gelirseniz yeriniz cezaevi. Zaten er ya da geç gelecek ve yargılanacaksınız. " dedi.
"FETÖ medyasının en çok ağırladığı isim" dediği Hakan Yavuz'a dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Küçük, "Özellikle yurt dışında yaşayan böyle akademisyenler suret-i haktan görünürler ama amaçları başkadır"ifadelerini kullandı.
Yurt dışındaki FETÖ'cü gazeteciler ve geçmişten bir isim
Defalarca yazdım, söyledim, konuştum. Hiçbir FETÖ'cüye acınmaz.
Hepsine hukuk içerisinde hesap sormak gerekir. Türkiye tıpkı
dünyada olduğu gibi Covid-19'la mücadele ediyor. Dünyanın birçok
ülkesinden iyi durumdayız. Devletimiz her aşamada iyi mücadele
ediyor.
Yurt dışındaki FETÖ'cü gazeteci ve akademisyenler kirli algılarına
devam ediyorlar. Âdem Yavuz'dan Erkam Tufan'a, Mehmet Efe Çaman'dan
Ekrem Dumanlı'ya ne kadar FETÖ'cü ve yancısı varsa Türkiye'yi
kötülemeye devam ediyorlar. Covid-19'la alakalı bilgilerin
saklandığından, Türk ekonomisi batıyor gibi her türlü yalanı her
gün işliyorlar.
Ama hiçbir sonuç alamıyorlar. Onlara kötü bir haberim var. Siz
yenildiniz, hem de çok ağır yenildiniz. Bundan sonra Türkiye'ye
gelirseniz yeriniz cezaevi. Zaten er ya da geç gelecek ve
yargılanacaksınız. Böyle yazınca, "Oo, Cem Küçük ve diğerleri
bizi izlemeden yapamıyor" diye düşünüyorlar. Benim işim bu,
sizin gibi hainleri izlemek ve toplumu yaptıklarınız konusunda
bilgilendirmek.
Gelelim bir diğer tehlikeli isme, Hakan Yavuz'a. Bu isim bir
akademisyen kimliğine hiç yakışmayacak şekilde eski adıyla cemaati
övüp durdu. FETÖ medyasının en çok ağırladığı isim Yavuz'du.
Amerika'da Utah Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Yavuz
2012'de "Toward an Islamic Enlightenment: The Gülen Movement
(İslami Aydınlanmaya Doğru: Gülen Hareketi)" isimli bir kitap
yazdı ve terörist Gülen'i övdü. Herhâlde şu an bu kitabı toplatıp
yakmak istiyordur.
17-25 Aralık sürecinde FETÖ'yü asla kınamadı. Ben kendisiyle ilgili
o süreçte Yeni Şafak'ta bir iki yazı yazdım. Beni ta Amerika'dan
aramış ama ağzının payını almıştı. Kaderin cilvesi bu ya, ne zaman
15 Temmuz darbe girişimi oldu, Yavuz 15 Temmuz'u FETÖ'cülerin
yaptığını anlatmaya başladı. Aslında davetlere çağrılıp 15 Temmuz'u
Hakan Yavuz'un anlatması tam bir skandaldı. Ömrü FETÖ
övgüsüyle geçmiş, kitap yazmış biri Yavuz...
Nitekim 13 Eylül 2016'da FETÖ'nün 15 Temmuz'daki rolünü anlatsın
diye Hollanda'ya çağrılan Yavuz daha konuşmasının
başında, "Hoca Efendi, Fethullah Gülen Hoca" deyince
tepki çekmişti. Gelen tepkiler üzerine, "Ben bir
akademisyenim, FETÖ demeye terbiyem müsaade etmez" demişti.
Aynı konuşmada 15 Temmuz'dan "Türkiye'deki cemaatin sorumlu
olduğunu, Avrupa ve Amerika'da yaşayan cemaat üyelerinin habersiz
olduğunu" söylemişti. Hatta "15 Temmuz AK Parti ile
Fethullah Hoca arasında iktidar ve güç kavgasıdır. Hoca Efendinin
darbe için talimat verdiğine dair somut bir delil yok. Herkes
FETÖ'cü avına çıkmış, tutuklanan, hapse atılanların çoğu
kardeşimiz" gibi FETÖ'ye yarayan onlarca söz söylemişti.
O yüzden Hakan Yavuz gibi kişilere çok dikkat etmek gerekir.
Bunlara kanmamak lazım. Yukarıda saydığım konuşmaları yapan Hakan
Yavuz belki de TSK'daki kardeşini korumak için böyle konuşuyordur.
Bir yandan FETÖ'yü eleştirir gibi yap bir yandan tutuklanan
FETÖ'cüler için "kardeşimiz" de. Kime neyi yutturuyorsun
Hakan Yavuz?..
Öte yandan Hakan Yavuzun kardeşi Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde
FETÖ'nün gadrine de hiç uğramadı, bunu da belirteyim.
Hakan Yavuz gibi isimlere çok dikkat etmek gerekir. Özellikle yurt
dışında yaşayan böyle akademisyenler suret-i haktan görünürler ama
amaçları başkadır.