Fehmi Koru'ya ilişkin tevatürler çok...

ADNAN BERK OKAN

İlahi Cenk Açık…
Belli ki her doğruyu söylemeyeceğini, her söylediğinin doğru olması gerekmediğini öğrenememişsin…
O söz politikacılar için mi söylenmişti?..
Ne bileyim ben Cenk!..
Bak işte bir makale yazdın neler oldu?..
Hayır yani…
Pirincin taşını ayıklamak da sana bırakılmadı tabii…
Bir yanda Fehmi Koru kaprisinde (“prensiplerinde” demek daha mı doğru olurdu acaba?) ısrar ediyor, diğer yanda patronu Albayrak…
Kulağıma gelen bir bilgiye göre, Albayrak, Fehmi’den iki sene önceki 15 günlük Agatha Christie tarzı kayboluşunun intikamını alıyor…
O kayboluşunda Albayrak, Koru’nun bütün taleplerini kabul etmek zorunda kalmış…
Ama bu kez patronun eli, o günkü Koru’nun elinden daha güçlüymüş…
Bu arada adı Yeni Şafak künyesinden düşürülen Fehmi Koru’nun (Genel yayın Danışmanlığı) yazarlıktan da düşüp düşmeyeceği tartışılıyor…
Malûm…
İbrahim Karagül bugün çok akıllı bir “ön özür” mektubu yazdı Fehmi’ye…
Ama tedbirli bir “ön özür” çünkü açıkça isim belirtmedi İbrahim…
Neyse ben Fehmi’nin bundan sonra konaklayacağı gökdelen tahminlerini getireyim huzurlarınıza…

Fehmi bir daha asla dönmezmiş Yeni Şafak’a…
Çünkü o, patronun “yapma Fehmi’ciğim dön yuvana, ne gerekirse yaparız” demesine çok alışıkmış…
Bu defa Albayrak telefon edip, “yahu Fehmi’ciğim neredesin?” diye sormamış bile…
Bu Fehmi’yi çok incitmiş…
Bir muzır ise “Albayrak yanlışlıkla Taha Kıvanç’ı aramışsa ulaşamamıştır” demesin mi?..
Herkes ters ters bakmış o muzıra…

Peki, Fehmi ve Taha Beyler nereye konuşlanacaklar?..
İlk iddia: SABAH…
SABAH’a gideceği söyleniyor Fehmi’nin…
Zaten bu krizi de SABAH’a geçmek için çıkarmış…
Kafasında öteden beri SABAH varmış…
Mehmet Barlas da zaten …

“İyi ama gerçekçi olalım” dedim tele-konferansta bu iddiayı seslendirenlere…
Ve şöyle devam ettim:
Diyelim ki bizim sevgili Cenk Açık her zamanki gibi yine “bingo” dedi…
Tutturdu (aman Cenk yanlış anlama, “tutturdu” deyişim “haklı çıktı” demek için) yani…
Ve yine diyelim ki “iddia sahipleri” haklı…
İyi ama aynı iddia sahipleri Başbakan Erdoğan’ın Fehmi Koru’yu pek de sevmediğini yazıp durmadılar mı yıllardır?..
Abdullah Gül’ün kankası, Erdoğan’ın ise yan kası (oynamaz, kör) olduğunu savunmadılar mı?..
Ahmet Çalık nasıl yapacak da bu durumda Fehmi Koru’yu SABAH’a alacak?..
yani Başbakan Erdoğan’la ters mi düşecek?..

Sorumun cevabı anında geldi:
Başbakan’ı karşısına almayıp da Cumhurbaşkanı’nı mı karşısına alacakmış?..
Çalık’ın devletle iş yaptığı Türkî devletlerin hepsinde Başkanlık sistemi varmış…
Ve…
O ülkelerde Başbakan Erdoğan değil, Cumhurbaşkanı Gül daha etkiliymiş…
Hatta Başbakan Erdoğan’ın günahlarından bile daha az sevdiği Nazlı Ilıcak, Cumhurbaşkanı Gül’ün baskısıyla durabiliyormuş SABAH’ta…
Yoksa çoktan gönderilecekmiş…
Ne yani?..
“Fehmi Koru açıkta mı kalacak?”mış…

Bu kez itiraz benden:
“Ne yani; Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan ve diğerleriyle aynı çatı altında mı çalışacak?.. Hürriyet’te mi yazacak yani?..”
Aydın Doğan için sakıncası olmaz(mış)…
Cumhurbaşkanı’na yakın görünmeyi (hele Danıştay’ın da desteğini almışken arkasına) tercih edebilir(miş)...
Aydın Doğan(mış) bu!..
Baksanıza; kendisine Uzan şemsiyesi altında yıllarca hakaret ve küfür eden Fatih Çekirge ile Yılmaz Özdil’i bile bağrına basıp kendi bünyesinde nasıl da yıldızlaştır(mış)…
“Fehmi Koru kabul etmez” diyenler varsa unutmasın(mış)…
Fehmi Koru’nun kavgası(!) Aydın Doğan’la değil, yakın çevresiyle(imiş)…
Rodos arkadaşlarıyla yani…
Hürriyet olmazsa bile en azından Fehmi Koru – Akif Beki takası yapılabilir(miş)…
Yani Fehmi Koru, Radikal’e (Yeni’sine) Akif Beki Posta’ya kaydırılabilir(miş)…
Ne bileyim ben?..
Bir şeyler olabilir(miş) işte…

Bu arada “Fehmi Koru, Ahmet Çalık’ ve SABAH’a yakışır” diyenler de var…
Zira SABAH okuru, Yeni Şafak okuruna göre çok daha seküler(miş)…
Fehmi Koru da zaten İslâmi kanallara pek yakışmıyormuş...
"Ne o öyle, üst dudağı ile burnu arası kızan kıçı gibi tüysüz?" dedi bir Trakyalı evlât!..
Halbuki ceket cebinden hafifçe fırlayan beyaz mendiliyle atv'ye ne de yakışırmış...
Hatta Ahmet Çalık’ın sahibi olduğu atv’de dul bir kadınla dul bir erkeğin nikâhsız da olsalar aynı evi, aynı yatağı paylaşmalarının “normal” olduğunu anlatan dizi filmler (Çocuklar Duymasın) gösteriliyormuş…
Yani SABAH Gurubu Fehmi Koru'nun sosyolojik çizgisindeymiş...

Yahu şu gazeteci milleti(!) ne alem be!..
Durduk yerde koskoca Fehmi Koru’yu nasıl da dillere düşürdüler…
Hiç mi acımadınız adama!..

NOT: Hakkındaki tevatürlere cevap vermesi için Fehmi Koru'yu telefonla aradım ama cevap alamadım (telefonu kapalı değildi)...

adnanberkokan@gmail.com