Fehmi Koru'dan o konuşmaya destek geldi

Liderlerin konuşmalarına bakılırsa, iktidar da muhalefet de konuşmayı öyle görme yanlışlığına yakın duruyor...

GAZETECİLER.COM - Star yazarı Fehmi Koru, köşesinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yaptığı konuşmaya çok net bir destek verdi.

"Mahkemenin başkanı Haşim Kılıç'ın önceki gün yaptığı konuşmayı birileriyle -özellikle de siyasetle ve siyasetçilerle- hesaplaşma çabası olarak görmek kolaya kaçmak olur."
yazan Koru muhalefet ve iktidardan gelen tepkileri de çok sert bir şekilde olmamakla birlikte eleştirdi:

"Liderlerin konuşmalarına bakılırsa, iktidar da muhalefet de konuşmayı öyle görme yanlışlığına yakın duruyor. Oysa içinden geçtiğimiz muhataralı süreçte önemi çok daha artmış olan yargıyı kavgaların dışında tutma amaçlı bir konuşma, Kılıç'ın yaptığı...

Zahmet edip metnini okursanız, öyle olduğunu göreceksiniz.

Yargı-dışı çevrelerin yargı üzerinde baskı uygulamasına şiddetle karşı çıkarken, yargı sınıfını da evrensel hukukun sınırları dışına çıkmamaya davet eden bir konuşma...

Türkiye Cumhuriyeti'nin 'hukuk devleti' olma kararlılığının yargı adına vurgulanması olağanüstü önemli. Bugüne kadar genellikle 'bağımsızlık' özelliği vurgulanırken, esas vurguyu yargı sınıfının 'tarafsızlığı' üzerinde yoğunlaştıran cümlelere bilhassa dikkat edilmelidir.

Yargının takdir hakkını daraltan yasal düzenlemeler yapılmıyor mu? Yapılıyor... Bu yanlış mı? Elbette yanlış... Ancak bunun sebebinin, yargının kendi takdir hakkını çok dar kapsamlı kullanması olduğu da bir başka gerçeklik. Ülke tartışma gündemini sürekli meşgul eden özgürlüklere aldırışsızlık, istisnai bir yetki olarak öngörülmüş tedbirlerin yaygın biçimde kullanılması, yasama organını yargı alanını daraltacak yasalar çıkarmaya sevk ediyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç 'Halkımızın mutluluğu adına evrensel değerlerle bütünleşmiş, her türlü siyasi ve ideolojik etkiden arındırılmış, hızlı ve etkin bir yargı'ya ihtiyaçtan söz ediyor. Şu vaadi de önemli:

"Bağımsızlık ve tarafsızlık sorununu çözmüş bir yargının, âdil, mâkul ve ölçülü kararlarıyla uygulama sorunları ortadan kalkacak, oluşan bu güven ikliminde hak ve özgürlüklerin daha rahat yaşanması sağlanacaktır."