Fehmi Koru'dan AK Parti bombaları: Gazetecinin görevi...

Fehmi Koru, başka Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere Cumhuriyet'e yönelik MİT TIR'ları ile ilgili eleştirilere karşı çıktı. İşte Koru'nun o sözleri...

GAZETECİLER.COM -

Habertürk yazarı Fehmi Koru'dan Cumhuriyet'e destek! Gazetenin MİT TIR'ları ile ilgili haberinin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendindirilmesi gerektiğini söyleyen Koru, politikacıların da buna tahammül etmesi gerektiğini iddia etti. AK Parti'nin bazı ticari ilişkilerle adının anılmaması gerektiği konusunda uyarılarda da bulunan Koru, bunların düzeleceği kanaatinde olduğunu söyledi.

Son dönemde özellikle AK Parti'ye yönelik eleştirileriyle dikkatleri üzerine çeken Fehmi Koru bu kez de MİT TIR'ları üzerinden iktidarı eleştirdi. CNN Türk'te Taha Akyol'un sorularını cevaplayan Koru, Cumhuriyet gazetesinin MİT TIR'ları ile ilgili haberinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek hakimlerin de siyasetçilerin de olayı bu açıdan ele almalarını istedi.

İşte Koru'nun o sözleri:

GAZETECİNİN GÖREVİ GİZLİ OLANI ORTAYA ÇIKARMAKTIR

"Gerçekler hiçbir zamar örtülmez. Siyasetçiler bazı şeyler için bu çok gizli derler. Onu gizlemek, onu muhafaza etmek onların görevidir. Gazetecinin görevi nedir? Onu ortaya çıkarmaktır. Dolayısıyla "Vay benim gizli damgası vurduğum şeyi nasıl yayınlarsın" diye ortalığı inletmek, bence politikacıların en son yapması gereken şeydir. Ben niye bunu muhafaza edemedim diye, gerekli soruşturmasını yapsın o ama onları yayınlamak eline geçen her gazetecinin görevidir.

"BELKİ HOŞLARINA GİTMEMİŞTİR AMA BU ONLARIN GÖREVİ"

Milli duygular konusunda orada bir ölçü var aslında. Evrensel gazetecilik çerçevesinde milli duyguların ne derecede önemli olduğu ya da önemsiz olduğu konusunda... Zaten bu konuyu gazeteciler, köşe yazarları bilirler. O noktalarda zaten hassastırlar. Ondan öteye "iktidarın her gizlemeye çalıştığı şeyi medyanın ele almaması gerekir gibi" bir yaklaşım medya olmaz o zaman başka bir şey olur. Gizli olanları açıklamaktır medyanın görevi. O bakımdan Cumhuriyet gazetesinin yayınları belki bir tarafların hoşuna gitmemiştir ama buna tahammül edilmesi ve basın özgürlüğü çerçevesinde görülmesi gerekir.

Politikacların da hakimlerin de öyle davranması gerekir. Kaldı ki bizim Basın Kanunumuz aslında dünyanın geldiği o özgürlükçü noktayı yansıtıyor. O bakımdan onu da aşmamak, terörle mücadele yasasını da kullanmamak ya da başka kanunlar aramamak gerekir. Bunu basın özgürlüğü çerçevesinde algılanması gerekir.  



NİHAT ERGÜN'ÜN SİYASET ELEŞTİRİSİ


Nihat Ergün, böyle bir hareketin içerisinde önemli bir isim olmasa bu sözlerin de pek anlamı yoktur aslında. Dinin siyasallaşması meselesiyle ilgili tartışma neredeyse yüzyıldır devam ediyor. Aynı şey ikinci tespiti de aslında doğru. Partilerin cemaatleşmesi ya da şirketleşmesi meselesi. Baktığınız zaman eğer işte İslami rengi olan bir hareket ise ister istemez içerisinde çeşitli renkleri de içerisinde barındırmış oluyor. Oradan sosyolojik anlamda cemaatleşmeye doğru bir yol alınıyor.

Şirketleşme meselesi ise yeni bir olgu. Baktığımızda ben bi dereceye kadar makul karşılama eğilimindeyim. AK Parti'nin ekonomik anlamda beraber hareket ettiği insanlar konusunda böyle yapması, dediğim gibi bir dereceye kadar makul. Neticede onlara dayanması ve onlara ticarette bir alan açması, AK Parti'den zaten beklenirdi. Buradaki asıl nokta ise AK Parti ye da başka bir partinin, iktidarda olmasından yararlanarak hakkı olmayan insanları bir takım kolaylıklar sağlanması kabul edilemez. Baktığımızda aslında bu da bizim geleneklerimizde var olan birşey. Buna rağmen olmaması lazım. AK Parti'nin böyle ilişkilerle anılmaması gerekirdi. Ben bunların da düzeleceği kanaatindeyim.