Fehmi Koru

Sayın Cumhurbaşkanı "Pensilvanya'ya git, Hocaefendi ile görüş ve bir sulh mektubu al gel" demişmiş ya...

Fehmi Koru eleştiriliyor...
Neden?..
Sayın Cumhurbaşkanı "Pensilvanya'ya git, Hocaefendi ile görüş ve bir sulh mektubu al gel" demişmiş ya...
O da gidip Hükümetle Cemaat arasında "arabuluculuk" yapmış ya...
İşte ondan...
Ben ise ortada eğer bir "barış umudu" varsa tarafların da arabulucunun da kim olduğuna bakmam...
O nedenledir ki yıllarca; Devlet'in İmralı'daki Öcalan'dan istifade edemediğini yazdım durdum...
Eğer kalıcı bir barış gerçekleştirilecekse ve bu barış ülkenin huzurunu (Kalıcı olarak) tesis edecekse, görüşülen kişinin de arayı bulanın kim olduğunun da hiç önemi yoktur...
İşte bu gerekçelerimle Fehmi Koru'nun Pensilvanya'ya gidip Hocaefendi'den Cumhurbaşkanı'na hitaben yazılmış ancak içinde "Lütfen bu yazdıklarımı Başbakan'ın okumasını da sağlayın" mesajı da bulunan mektubu alıp getirmiş olmasını takdirle karşılıyorum...
Hatta...
Sevgili dostum Koru'yu alkışlıyorum...
Başbakan o mektubu kendisine gönderilmiş gibi açıklamasaydı keşke...
Hatta keşke hiç söz etmeseydi o mektuptan...
Neyse...
Konum o değil...
Dediğim gibi Fehmi Koru alkışı hak ediyor...
Yok, hayır...
"Uzlaşı Mektubu Taşıyıcılığı" yaptığı için değil...
Son beş yıldır defalarca yazdığım ve Hükümet kanadından daha çok Cemaat'in medyasını ve holdingini yönetenlerin tepkisini çekmeme sebep olan açıklamalarımı (Nihayet) paylaştığı...
Ve...
Şu soruyu sorduğu için:
"Acaba bildiğimiz Câmia içerisinde başına buyruk başka bir Câmia mı var? Uzatıldığını işitir işitmez dostluk elini havada bırakmak için harekete geçenler o ‘paralel yapı’dan olmasın?" 
Evet sevgili dostum evet...
Aynen öyle...
Ve geç de olsa aynı çizgide buluştuğumuz için duyduğum mutlulukla bugün seni alkışlıyorum...