Fehmi Koru

Kabul edilen yasanın "dünyevi" olduğu konusunda hiçbir alanda şüpheye yer vermez, vermemeli...

Parlamentosu, demokrasinin Kâbe'si olarak kabul edilmiş demokrat bir ülkede o yüce mekânda kabul edilmiş bir kanun tabii ki eleştirilebilir ama "yasa" ile "yasak" karıştırılmaz; aşağılanmaz...
Bu nedenle de kanun yapıcı yüce meclis, mümkün olduğunun da üzerinde bir titizlik gösterir.
Kabul edilen yasanın "dünyevi" olduğu konusunda hiçbir alanda şüpheye yer vermez, vermemeli...
Eğer vermişse; o büyük hata kanunu teklif ve kabul edenlere çok yakınduran ama gerçekten "akil" olan siyasetçiler, yazarlar, sivil toplum örgütleri tarafından da eleştirilir;yapılan yanlışa dikkat çekilir...
Nerede?..
Gerçekten ileri demokrasiyi soluyan, çağdaş ülkelerde...
O özelliklere sahip olamadığımız için olsa gerek biz böylesi eleştirileri olgunlukla yapabilen ve olgunlukla karşılayabilen kişi ve kurumlara sahip değiliz...
Ya kıyasıya saldıranlar var siyaset ve medya dünyamızda; ya da "yalakalık" düzeyinde sahiplenenler...
Oysa hiç kimse peygamber değil...
Hiçbirimiz günahtan ve hatadan münezzeh değiliz...
Sevaplarımız kadar günahlarımız da olacaktır ve vardır da...
Fehmi Koru, bugünkü Star'da  "İki ayyaş muhabbetine benim katkım" başlığı altında yayımlanan makalesinde, her zaman yanında durduğu siyasi kadroların "hataları da olabileceğini" anlatarak "olgun gazeteci/kanaat önderi" örneği sergiliyor.
Dostların "acı" da olsa doğruları söylemesi gerektiği özdeyişine katkısıyla Fehmi Koru kazandı...