Fehmi Koru yetkilileri göreve çağırdı!

Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık dünkü köşesinde “akil adamlar” konusunu yazdı. Fehmi Koru ise o yazı üzerine yetkilileri göreve çağırdı

GAZETECİLER.COM - Milliyet gazetesi yazarı Melih Aşık dünkü köşesinde “akil adamlar” konusunu yazdı. Usta kalem Aşık, Akil adamların ortak özelliklerini şöyle anlatmıştı:

“(…) Hemen hepsi geçmişteki bütün sorunlardan Cumhuriyet’i sorumlu tutar, her tartışmada Türkiye’yi suçlu bulur, Atatürk’e karşıdır, çoğu soldan dönme, liberal, yetmez ama evetçi, Kürtçü, gizli AKP’li kişiler... (…)”

Melih Aşık, BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak’a atıfta bulunarak yazısını şöyle devam etmişti:

BARIŞTAN, ÇÖZÜMDEN, ÖZGÜRLÜKTEN YANA OLMALILAR

“(…) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak böyle bir heyette olması gereken niteliği anlatıyor:

“Heyetin taraflara eşit durabilen kendi tarafsızlığını koruyabilen ve eğer taraf olacaksa barışın, çözümün ve özgürlüklerin yanında taraf olabilecek kişilerden oluşması gerekir.”

Akil adamların görevi ve konumu tam da bu olmalıydı... Ancak seçilen kişiler tarafsız özellik taşımıyor. Üstelik ikna yetenekleri bu iş için uygun mu? Meçhul!..

ÇOK SIKI KORUNMALARI GEREKECEK

Halkın merak ettiği şey İmralı’da neyin pazarlığının yapıldığı... PKK’nın ne istediği... PKK’nın silah bırakmasına karşılık nelerin vaat edildiği... PKK’ya demokratik özerklik verilip verilmeyeceği vs... Akil heyetler bu konuda ne biliyor ki, neyi anlatacak?

Gidecekleri yerlerde dinleyici bulacaklar mı? O da başka mesele... Üstelik çok sıkı korunmaları gerekecek. İşleri zor...”

KORU YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRDI

İşte bu satırlardan dolayı, Star gazetesi yazarı ve Akil Adamlar listesinde olan Fehmi Koru, Melih Aşık’ı hedef aldı.  Fehmi Koru Melih Aşık’ı kastederek Acaba bir yetkili ‘sıkı korunma’ ihtiyacından söz eden yazara “Ne demek istedin?” diye soracak mı?” diye yazdı.  

Star yazarı Koru, köşesinde şunları kaleme aldı:  

“Liste beğenilmeyebilir, heyetin teşkili yanlış bulunabilir, görev alanları tartışılabilir... Benim anlamakta zorlandığım, bazı köşelerden baş gösteriveren tehdit kokulu takılmalar... “Gidecekleri yerlerde dinleyici bulacaklar mı?” abes sorusuna eşlik eden şu cümle sözgelimi: “Üstelik çok sıkı korunmaları gerekecek...”

Ne demek bu? ‘Barış’ için çaba gösteren hasbi bir heyetin hayatından endişe eden bu yazar bizim bilmediğimiz bir istihbarata mı sahip acaba? Kimden veya kimlerden korunmaları gerekecek heyet üyelerinin?

Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor, ama tünelin ucundaki ışık da her geçen gün daha parlak hale geliyor. Tünel bitip aydınlığa çıkıldığında bundan herkes yarar görecek. Bugünkü karmaşadan nimetlenmeyen, en büyük gıdası kan, ter ve gözyaşı olmayan herkes... Heyetten beklenen, tünelin sonuna bir an önce varılmasını kolaylaştırması...

Hiç değilse ben, heyet üyesi olarak, bizden beklenenin bu olduğunu düşünüyorum.

Acaba bir yetkili ‘sıkı korunma’ ihtiyacından söz eden yazara “Ne demek istedin?” diye soracak mı?”