Fehmi Koru Suriye Kürtlerinin hamlesini yorumladı
Star yazarı Fehmi Koru, Suriye'nin kuzeyindeki özerk Kürt bölgesi ihtimalini yorumladı, olası gelişmeleri sıraladı...
GAZETECİLER.COM
Habertürk ekranlarında Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Star yazarı Fehmi Koru, Suriye'nin kuzeyindeki sıcak gelişmeleri yorumladı. Bölgedeki Kürt şehirlerinin Kürt ittifakının yönetimine geçmesini değerlendiren Koru Türkiye'nin seçeneklerini sıraladı.
SURİYE KÜRTLERİNİ BARZANİ İLE KONTROL ETME POLİTİKASI KISMEN YANLIŞ
Hükümetin Suriye konusunda en sonda yapılması gerekeni ilk başta yapmadığını kaydeden Fehmi Koru, hükümetin ciddi bir hazırlık içinde olduğunu da ekledi. PKK'ya yakınlığı ile bilinen PYD'nin Kuzey Suriye'deki etkinliğinin Türkiye tarafından nasıl karşılanması gerektiğini yorumlayan Koru, Türkiye'nin bölgeyi Barzani üzerinden dizayn etme politikasının ise kısmen yanlış olduğunu vurguladı.
KORKMASI GEREKEN TÜRKİYE DEĞİL ASIL BARZANİ'DİR, ARTIK YENİ BİR RAKİBİ DAHA VAR!
"Karşımıza çıkan tabloda Kuzey Suriye'deki Kürt yapılanması bizi tehtid ediyor gibi bir algı var. Çünkü PKK içindeki güçlü Suriye kökenli militanlar en kanlı eylemlere imza atıyorlar. Ancak ben olaya farklı bakıyorum. Mevcut değişim sancıları yeni bir tablo ortaya çıkaracak ve yeni durum Türkiye'nin lehine olacak. Türkiye tam anlamıyla demokratik bir ülkeye dönüştüğünde, Kürtler de eşit vatandaş olarak kendi kimlikleriyle bu süreçte yer aldığında sınırın diğer tarafındaki Kürtler de keşke Türkiye vatandaşı olsak diyecekleri bambaşka bir durum oluşacak. Yani bizim oradaki gelişmelerden korkmamıza gerek yok. Tam tersine Barzani'nin bu yeni gelişmelerden korkması lazım. Çünkü kendisinin varlığını tehtid eden bir örgüt ortaya çıktı. PKK'yla baş edemiyordu zaten bir de yeni bir örgüt çıktı ortaya. Bizden daha çok onları ilgilendiren bir durum yani."
SURİYE KÜRTLERİ YA SURİYE İLE IRAK KÜRDİSTAN'I İLE BÜTÜNLEŞEBİLİR
"Eğer Barzani ile PYD'yi kontrol edebiliriz gibi bir hesap yapılmışsa kısmen de olsa yanlış bir hesap. Çünkü herkesin kendisine göre hesapları var. Suriye'nin kuzeyinde Irak benzeri bir yapı olabileceğini Suriye Kürtlerinin de düşünmemesi gerekir. Kürtlerin böyle cep cep bağımsız gibi örgütlendiği ama yine Suriye, Irak, İran, Türkiye'nin olduğu bir ortan Kürtlerin de işine gelecek bir ortam değil. Onların da kendi içlerinde ya Suriye'nin tümüne dönük beklentileri olması gerek ya da Irak Kürdistan'ı ile bütünleşmek gibi bir beklentileri olması gerek. Hayır biz kendi içimizde yapacağız diyorlarsa bu onların ancak zaafını gösterir. Kaldı ki bölgede Barzani aşiretinin bir saygınlığı var. O'nu tümüyle dışlayan, feodal olarak yaftalayıp birlikte olmayacağını söyleyen anlayışın çok yeni bir anlayış olması lazım. Bizim Kürtlerimiz bile bir saygı duyuyor Barzani'ye. Şimdi bölye bir örgütün varlığını hepimiz ilk defa duyuyoruz. Bu örgütün de bir eş başkanı ortaya çıkıyor, O da bir şeyler söylüyor. Söylesin bakalım. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet. Bu tür söylemlerin bugünlerde olması ancak dinlemek anlamında bir değer taşıyabilir."
RUS DIŞİŞLERİ BAKANI, PYD İLE AYLAR ÖNCESİNDE GÖRÜŞTÜ PEKİ YA TÜRKİYE?
Ece Üner, PYD lideri Salih Müslim'in bir açıklamasına değinerek, Rusya Dışişleri Bakanı'nın Müslim ile aylar önce görüşerek PYD'nin ne istediğini sorduğunu hatırlattı. Türkiye'nin benzer bir diyalogtan kaçındığını belirten Üner, bu politikanın doğruluğunu sordu.
RUSYA UZAK BİR ÜLKE, MİT VE DİĞER ORGANLAR SÜRECİ İÇERDEN GÖZLÜYOR OLABİLİR
"Lavrov Rusya'nın Dışişleri bakanı. Yani uzak bir ülke... Ama bu bölge bizim Nusaybin ilçemizin hemen karşısında. Dolayısıyla bu geçişler illa bir takım resmi yetkili kişilerin görüşmeleriyle olmaz. Mutlaka MİT de devrededir. Mutlaka başka devlet organları da orada birileriyle muhattap olmuşlardır şimdiye kadar. Belki de içindedirler bile işin. Bir şekilde olayları içinden gözleyen, bilgileri anı anına aktaran bir mekanizma kurulmuştur. Rusların böyle imkanı olmadığı için böyle görüşme yoluna gidebilirler. O bakımdan bu haberlerin fazla önemli olmadığını düşünüyorum. Başbakan'ın bu konularda çok bilgili olduğunu gösteren açıklamaları da var. Bütün etkenleri gözeten bir strateji hazırladıkları görülüyor. Hükümetin önünde çok ciddi seçenekler var. Onlar arasında en sağlıklısını bulmaya çalışıyorlar. Savaş seçeneğini en sona saklayan bir dizi stratejiler hazırlanıyor."
Habertürk ekranlarında Ece Üner'in sorularını yanıtlayan Star yazarı Fehmi Koru, Suriye'nin kuzeyindeki sıcak gelişmeleri yorumladı. Bölgedeki Kürt şehirlerinin Kürt ittifakının yönetimine geçmesini değerlendiren Koru Türkiye'nin seçeneklerini sıraladı.
SURİYE KÜRTLERİNİ BARZANİ İLE KONTROL ETME POLİTİKASI KISMEN YANLIŞ
Hükümetin Suriye konusunda en sonda yapılması gerekeni ilk başta yapmadığını kaydeden Fehmi Koru, hükümetin ciddi bir hazırlık içinde olduğunu da ekledi. PKK'ya yakınlığı ile bilinen PYD'nin Kuzey Suriye'deki etkinliğinin Türkiye tarafından nasıl karşılanması gerektiğini yorumlayan Koru, Türkiye'nin bölgeyi Barzani üzerinden dizayn etme politikasının ise kısmen yanlış olduğunu vurguladı.
KORKMASI GEREKEN TÜRKİYE DEĞİL ASIL BARZANİ'DİR, ARTIK YENİ BİR RAKİBİ DAHA VAR!
"Karşımıza çıkan tabloda Kuzey Suriye'deki Kürt yapılanması bizi tehtid ediyor gibi bir algı var. Çünkü PKK içindeki güçlü Suriye kökenli militanlar en kanlı eylemlere imza atıyorlar. Ancak ben olaya farklı bakıyorum. Mevcut değişim sancıları yeni bir tablo ortaya çıkaracak ve yeni durum Türkiye'nin lehine olacak. Türkiye tam anlamıyla demokratik bir ülkeye dönüştüğünde, Kürtler de eşit vatandaş olarak kendi kimlikleriyle bu süreçte yer aldığında sınırın diğer tarafındaki Kürtler de keşke Türkiye vatandaşı olsak diyecekleri bambaşka bir durum oluşacak. Yani bizim oradaki gelişmelerden korkmamıza gerek yok. Tam tersine Barzani'nin bu yeni gelişmelerden korkması lazım. Çünkü kendisinin varlığını tehtid eden bir örgüt ortaya çıktı. PKK'yla baş edemiyordu zaten bir de yeni bir örgüt çıktı ortaya. Bizden daha çok onları ilgilendiren bir durum yani."
SURİYE KÜRTLERİ YA SURİYE İLE IRAK KÜRDİSTAN'I İLE BÜTÜNLEŞEBİLİR
"Eğer Barzani ile PYD'yi kontrol edebiliriz gibi bir hesap yapılmışsa kısmen de olsa yanlış bir hesap. Çünkü herkesin kendisine göre hesapları var. Suriye'nin kuzeyinde Irak benzeri bir yapı olabileceğini Suriye Kürtlerinin de düşünmemesi gerekir. Kürtlerin böyle cep cep bağımsız gibi örgütlendiği ama yine Suriye, Irak, İran, Türkiye'nin olduğu bir ortan Kürtlerin de işine gelecek bir ortam değil. Onların da kendi içlerinde ya Suriye'nin tümüne dönük beklentileri olması gerek ya da Irak Kürdistan'ı ile bütünleşmek gibi bir beklentileri olması gerek. Hayır biz kendi içimizde yapacağız diyorlarsa bu onların ancak zaafını gösterir. Kaldı ki bölgede Barzani aşiretinin bir saygınlığı var. O'nu tümüyle dışlayan, feodal olarak yaftalayıp birlikte olmayacağını söyleyen anlayışın çok yeni bir anlayış olması lazım. Bizim Kürtlerimiz bile bir saygı duyuyor Barzani'ye. Şimdi bölye bir örgütün varlığını hepimiz ilk defa duyuyoruz. Bu örgütün de bir eş başkanı ortaya çıkıyor, O da bir şeyler söylüyor. Söylesin bakalım. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet. Bu tür söylemlerin bugünlerde olması ancak dinlemek anlamında bir değer taşıyabilir."
RUS DIŞİŞLERİ BAKANI, PYD İLE AYLAR ÖNCESİNDE GÖRÜŞTÜ PEKİ YA TÜRKİYE?
Ece Üner, PYD lideri Salih Müslim'in bir açıklamasına değinerek, Rusya Dışişleri Bakanı'nın Müslim ile aylar önce görüşerek PYD'nin ne istediğini sorduğunu hatırlattı. Türkiye'nin benzer bir diyalogtan kaçındığını belirten Üner, bu politikanın doğruluğunu sordu.
RUSYA UZAK BİR ÜLKE, MİT VE DİĞER ORGANLAR SÜRECİ İÇERDEN GÖZLÜYOR OLABİLİR
"Lavrov Rusya'nın Dışişleri bakanı. Yani uzak bir ülke... Ama bu bölge bizim Nusaybin ilçemizin hemen karşısında. Dolayısıyla bu geçişler illa bir takım resmi yetkili kişilerin görüşmeleriyle olmaz. Mutlaka MİT de devrededir. Mutlaka başka devlet organları da orada birileriyle muhattap olmuşlardır şimdiye kadar. Belki de içindedirler bile işin. Bir şekilde olayları içinden gözleyen, bilgileri anı anına aktaran bir mekanizma kurulmuştur. Rusların böyle imkanı olmadığı için böyle görüşme yoluna gidebilirler. O bakımdan bu haberlerin fazla önemli olmadığını düşünüyorum. Başbakan'ın bu konularda çok bilgili olduğunu gösteren açıklamaları da var. Bütün etkenleri gözeten bir strateji hazırladıkları görülüyor. Hükümetin önünde çok ciddi seçenekler var. Onlar arasında en sağlıklısını bulmaya çalışıyorlar. Savaş seçeneğini en sona saklayan bir dizi stratejiler hazırlanıyor."