Fehmi Koru ne demek istiyor?

Abdullah Gül ile R. Tayyip Erdoğan arasında "Vizyon Farkı" olduğunu açıkça yazmasa da hissettiriyor...

ADNAN BERK OKAN - YORUM ANALİZ - Gazetecilerin de "tarafı" olur. Gazeteciler de "taraf" olur.
Hiçbir sakıncası yok...
Ama...
Bunu yaparken çok dikkatli olmak durumundadırlar.
Çünkü bazı öyle gazeteci - yazarlarımız var ki, her yazdıkları ya da söyledikleri taraf oldukları siyasi kurum veya kişinin adına yazılıyor.
Fehmi Koru da o gazeteci - yazarlardan biri...
İlle de Cumhurbaşkanı konusunda...
Elbette bu arada Başbakan'la olan soğukluğu da biliniyor ama biraz Cumhurbaşkanı'nın hatırı çokça da ideolojik açıdan hükümete ve Başbakan Erdoğan'a destek vermek zorunda kaldığı da malûm.
Bu girişten sonra, Koru'nun bugünkü yazısından satır araları okumaya çalışacağımı belirteyim...

Bugünkü yazısında ilginç bir yöntem kullanıyor Fehmi Koru....
Abdullah Gül ile R. Tayyip Erdoğan arasında "Vizyon Farkı" olduğunu açıkça yazmasa da hissettiriyor...
O halde 2003 yılı Mart ayının 1. Gününe dönelim...

O gün, Birleşik Devletlere ait 120 Bin silahlı (hem de en yüksek teknolojiyle donanmış) askerin, bizim topraklarımızı "Atlama taşı" olarak kullanıp Kuzey Irak'a giriş yapabilmesi için Meclis'ten "İzin Kâğıdı" çıkarılacaktı...
Henüz başbakan olmayan iktidar partisi genel başkanı R. Tayyip Erdoğan; 1 Mart 2003 tezkeresinin Meclisten geçmesini istiyordu...
Çünkü...
Gerek, ABD Yönetimine ve gerekse de kendisini "Türkiye'nin Başbakanı" olarak görmek istediklerini her fırsatta tekrarlayan Dünya Yahudi Lobisi'ne iktidar partisi genel başkanı olarak verdiği verdiği sözler (Nitekim 2004 yılında aynı Lobi'nin elinden "Dünya Cesaret Ödülü" aldı) vardı...
Abdullah Gül ise Başbakan olarak 1 Mart Tezkeresi'nin Meclisten geçmesini istemiyordu...
Bu konuda Başbakan Gül'ün en büyük destekçilerinden biri, Ak Partili kimi milletvekilleri üzerinde mutlak hâkimiyeti olan Fehmi Koru idi...
Ve Gül - Koru ikilisi, Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın da destek vermesiyle 1 Mart Tezkeresini, oylamaya katılan 361 Ak Parti milletvekilinden 264'ü kabul etmesine rağmen engellediler...
Çünkü 97 Ak Parti milletvekilinden 19'u "çekimser" oy verirken 78'i ise "Hayır" diyerek tezkerenin geçmesine izin vermediler.

O günlerde Erdoğan'ın iki danışmanı Cüneyt Zapsu ve Egemen Bağış'ın Amerika'ya uçup, tezkereyi Erdoğan çok istediği halde Başbakan Gül'ün nasıl engellediğini anlattılar...
Nitekim 1 Mart Tezkeresi, halen Erdoğan ile Koru arasındaki en büyük engel olarak durmaktadır.
Kendisine yapılanları asla unutmayan ve affetmeyen Erdoğan bu nedenle Koru ile yan yana gelmekten bile kaçınıyor, ona mesafeli durmayı tercih ediyor...

Şimdiii...
Fehmi Koru bugün bir noktanın altına çok kalın ve belirgin bir çizgi atıyor...
Nasıl mı?..
Onu da söyleyeyim:

Başbakan, İsrail'in vahşi saldırısını eleştirirken, ABD'nin Irak'ı işgaline de dokunduruyor ve o günkü ABD yönetimine yönelik ağır sözler ediyor...
Fehmi Koru bugün işte o günleri hatırlatıyor...
Başbakan'a, "İyi ama" deyip devam ediyor:
"O gün sen de o tezkerenin geçmesi için Ak Parti milletvekillerine büyük baskı yapmıyor muydun?.. Bana ve hatta siyasi zorunluluk gereği yakın durduğun Abdullah Gül kardeşine(!) duyduğun öfke o tezkereyi engellediğimiz için değil mi?.. Bak işte bugün sen de bizim çizgimize geldin"
diyor...
Kamuoyuna da (en azından bizim gibi arşiv meraklılarına):
"Buyurun görün... Bu ikisi önümüzdeki süreçte büyük ihtimalle cumhurbaşkanlığı için ters düşecekler. Erdoğan yeni yetkilerle ve halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olmak isteyecek... Bugün, ikisi arasındaki vizyon farkını görün de yarın ona göre karar verin"
mesajı gönderiyor...

Unutmadan...
Fehmi Koru'nun mesajlarından biri de o gün tezkereye "Evet" oyu veren 264 Ak Parti milletvekiline...
İlginçtir...
1 Mart Tezkeresine "Ret" oyu veren Ak Partili milletvekilleri 2007 seçimlerine bile sokulmadılar..
İyi mi?..

adnanberkokan@gmail.com







İndirim Sezonlarında Akıllı Alışveriş: En İyi Fırsatları Yakalamanın Yolları