Fehmi Koru KAYBETTİ çünkü

Olmadi Fehmi Koru olmadı!
Sırf başında "muhafazakar" ibaresi bulunan bir kanalı savunacağım diye düştüğün bu hal olmadı...
"Canlı yayın araçları kanalın önünde nöbetteymiş" diyorsun...
Belli ki muhafazakar kanalın muhafazakar yöneticisi seni yanıltmış.
Şayet dediği gibi olsaydı "canlı yayınlar" görmemiz gerekmez miydi?
Sen hiç denk geldin mi "İzzet Yıldızhan'ın Kanal 7'den çıkışını gösteren" canlı yayınlara? Biz gelmedik!

Diyorsun ki Müge Anlı işinde de medya aynı tutumu sergiledi. Habertürk'teki Duygu Canbaş'ı bıraktı, Müge'nin yakasına yapıştı.
Fark neydi Fehmi Koru o olayda!
Duygu Canbaş anında özür diledi. Yöneticisi anında düzeltme yaptı. Hatalarını kabul ettiler, bahane de olsa bir sebep gösterdiler.
Peki Müge Anlı ne yaptı?
Direndi, inat etti, kabadayılık yaptı!
Bu yüzden sadece ATV değil diğer kanallarda Van'da yayın yapamaz hale geldi. Muhabirler, kameramanlar saldırıya uğradı.
ATV'nin bölgede görev yapan bir kameramanı "Tebrikler Müge sayende dayak yiyoruz" diyerek rating spikerinin yarattığı nefreti özetledi.
Başbakan Erdoğan "lanetleyene" kadar da özür filan dilemedi Müge!..
Bu olayı bu kadar uzatan "benzeş medya" değil, Müge Anlı'nın kendisiydi...
Yani bu komplo teorin fazlasıyla bilgi eksikliği içeriyor ve fazlasıyla "yandaşlık" kokuyor... (Sevmediğimiz yandaş sözünü bize kullandırtacak kadar)

Müge Anlı işini bir kenara bırakalım Fehmi Koru, İzzet Yıldızhan işine dönelim...
Varsayalım ki "benzeş medya" olayı köpürttü.
"Grup seks, ters ilişki, silah, darp" gibi iddiaların muhatabı olan türkücünün "muhfazakar aile" kanalında ekrana çıkmasını içine sindirebilecek miydin?
Öncelikle bu kişileri "muhafazakarların" dışlaması gerekmez miydi?
Rating getiriyor diye muhafazakar kimliğin, ahlak kavramının kirlenmesine ses etmeyecek miydin?
Hasılı Fehmi Koru, bu "talihsiz" yazı ile muhafazakar kimliğinden kaybettin!