Fazıl Say'dan Ahmet Hakan'a mektup var!

Fazıl Say, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan sonra Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan'a bir mektup yazarak cevap verdi...

İlk Ahmet Hakan Fazıl Say'a yazmıştı. Fazıl Say Facebook'taki sayfasından Hakan'a cevap verdi. "Ben Ahmet Hakan'ı severim." diyen Say, önce Ahmet Hakan'ın büyük değişimine değindi ardından "duvarlara vurma boşuna zili çal kapım açık" dedi

- (...) "Aynı adam ,6 yıl sonra ,
bana (!!!)bir Teşvikiye cafesinde
"Arabesk müziğin etik ve estetik baapta niye dünya müziği olamadığını" sorar oldu...
Ama meşhur atasözüdür;
"İYİ İNSAN OLMAK MESLEK DEĞİLDİR" .
Bu bağlamda ,"anlamak ve sevmek "de "güvenmek" değildir..
gerçek şu;
ona asla güvenemeyiz...
Ona asla düşüncelerimizi emanet edemeyiz..
Yarın ne yapacağını bilemeyiz...
Ahmet bu..
Ahmet gerçeği bu...
Henüz bu...
Şunu unutmayın,
Ahmet'in bugün yazdıklarının değeri ,yıllar sonra daha net anlaşılacak..
kanımca...
doğruysa doğru yanlışsa yanlış...
Yeterki kendisini alelacele sıkıştırmasın...
Kasmasın..
Acele işe şeytan karışır..=))
Hep o beni yazdı,(15 kere yazmıştır...)
Bugün de
ben ona şunu yazıyorum;
Ahmet,
"Şaşırtmayı" seversin biliyorum...
Bak arakadaş,
Bu "şaşırtmayı" öyle bir aşamaya getirdin ki hayatta...
Sen şimdi;
-"Artık bu memleket için inandığım işi yapmak istiyorum" sloganlarıyla
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ'nin başına gelsen de şaşırmam
"Arkadaşlar,yıllarca günahlar işledim ,içkiler-kadınlar,aranıza,ait olduğum yuvama geri dönmek isterim, affedin ,bağışlayın,boynum kıldan incedir" diyerekten
Çarşamba'daki "İSMAİLAĞA DERGAHI"na yukarıdan iniş yapsan da şaşırmam
-CİA AJANI olduğun belgelerle ispatlansa da şaşırmam..
Hiç bir şeye şaşırmam ben seninle ilgili kardeşim...
Çünkü sen "şaşırtmayı" yalama ettin bize...
Ama inan et ,"bu üç şeyden en az ikisine" şaşırıyor olmamız gerekirdi...
Hem bu Türkiye,hem öteki Türkiye'yi anlamak
-ve yazmak-
elbette iyi bir şey Ahmet.
Çok da zor bir şey...
Yıllarca "radikal islamcı"ydın...
o dünyanın gerçeklerini çok iyi biliyorsun..
Dertlerini de...
Hürriyet gazetesi, senin bu tecrübenden yararlanmakta fevkalade haklıdır...
Ama sen ,
"Anlamak" dediğimiz şeyi -biraz- yüzeyselleştiriyorsun Ahmet...
Tamam;
Paris'te konserime geldin,
bu bir merak , bu bir zahmettir...
Ama bu insanları kendi değişimine inandırman
biraz zaman gerektirir Ahmet.
Çünkü değişimler zamanla alakalı olarak "evrimsel"dir...
Darwin'i düşün;
"At" soyundan bir türün, milyonlarca yıl içinde "zürafa"ya dönüşümünün bilimsel ispatları ,nasıl inandırıcıysa,
bu da öyle bir şey...
Benim konserime geldin evet,
sonra ama??
Senin müziğe merak sardığını,konser salonlarına,Festivallere,Operalara gittiğini ,elinde Çaykovski,Beethoven CD'leri ile dolaştığını,vs görmedik ki??
Bunları yazılarına yansıtmadın ki...

(...) Seni asıl kızdıran bir önceki mektubumdaki gramer hataları değil,içerikti sanırım...
O zaman öğrenelim ...Neymiş içerikle olan derdin...
EVin duvarlarına vurma boşuna..
Kapı var zil var..kapımız açık...

(...) Kızma bana
hep dostlukla
Fazıl